BİZE ULAŞIN
Kısa Vadede Belirsizlik Var Ama 2008 Yılına Yönelik Beklentilerde Bozulma Yok.
ABD piyasaları tüm piyasalar için belirleyici olmaya devam ediyor. Bunun en önemli nedeni ABD piyasalarının küresel risk iştahını en iyi yansıtan piyasa olması. Bu nedenle bu piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, zarar eden şirketler, beklentilerin pozitifden negatife dönmesi, şirketlerde CEO’ların koltuklarından olması dünya piyasaları içinde önemli gösterge niteliğine sahip oluyor.
Bu nedenle ABD piyasalarındaki belirsizlik sürdüğü müddetçe diğer piyasalardaki belirsizliklerinde sürmesi beklenmelidir. ABD piyasalarındaki yatırımcıların psikolojilerinin gerçekten bozulduğuna yönelik gelen yorumların ciddiye alınmasında fayda var. Bu durum 13000 seviyesinin üzerinde tutunmaya çalışan Dow endeksinin kırma yaşamasına neden olabilir. Böyle bir durumda küresel satış baskısının ciddi şekilde yaşanması muhtemel.
Bunların dışında Türkiye piyasalarında risk iştahının diğer piyasalara göre daha güçlü olduğunu ve algılamalarında daha yüksek olduğunu belirtmek isterim. Türkiye’ye yönelik reform beklentileri, faizlerde düşme beklentisi ve özelleştirme beklentileri piyasaların diğer ülke piyasalarına kıyasla daha güçlü kalmasını sağlıyor.
Merkez Bankasının Kasım ayı 1. anketine bakıldığında özellikle 2008 yılına yönelik beklentilerde bozulma olmadığını hatta iyileşmenin sürdüğünü gözlemliyoruz. Ankete göre 2007 yılı TÜFE beklentisi %7.7 düzeyindeyken 2008 yılına yönelik beklenti %5.82 seviyesinde bulunuyor. Aynı şekilde 6 aylık bono faizi beklentileri ise %14.69 seviyesinde bulunuyor. Her iki veride de önceki anketlere göre aşağı yönlü trend devam ediyor. Başka deyişle beklentiler olumlu konumunu sürdürüyor.
Yine ankete göre, TCMB benchmark faizlerinde 3 ay sonrasına yönelik beklenti %15.82 iken, 12 ay sonrasına yönelik beklenti %14.39 düzeyine düşüyor. Kısaca piyasalar 2008 yılında faizlerin düşmeye devam etmesini bekliyor. Türkiye Ekonomisindeki büyüme beklentisi ise 2008 yılında %5.2 düzeyini koruyor.
Özetlemek gerekirse piyasa oyuncuları (şimdilik) 2008 yılında Türkiye ekonomisinin büyümesini sürdürmesini ve aynı zamanda faizlerin ve enflasyonun düşmesini bekliyor. Böyle bir tabloda hisse senedi piyasalarında da yükselişler beklemek yanlış olmayacaktır.
Son günlerde morallerdeki bozulmaya karşılık pencerenin bu tarafından bakmanın iyi olabileceğini düşünüyorum.
Gelelim mevcut duruma. İçinde buluduğumuz durumda kısa vadede yatay dalgalanmalar sürebilir. Bunun yanında bilanço döneminde olmamız nedeniyle hisse bazlı yüksek bilanço beklentili şirketlerde hareketler olacaktır. Yatırımcıların beklentili hisselerde pozisyonlarını sürdürmesini ve portföylerdeki hisse senedi oranını %50 seviyesinde tutmasını öneririm. Teknik olarak endeksin satış baskılı bir sürece girdiğini söylemek mümkün. Bu nedenle diğer kalan %50 nakit ile piyasada getirisi yüksek fırsatlar yakalanabileceğini düşünüyorum.
Tuncay Turşucu
Meksa Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
Araştırma Müdürü
