Bilanço beklentisini ve bu beklentinin hisse fiyatları üzerindeki etkisini her zaman önemsedim. Bu nedenle Analist oldum ve aynı inançla işimi yapmaya devam ediyorum. Hemen hemen hepiniz piyasada bilanço diye bir şey yoktur geyiğini duymuş olabilirsiniz. Yıllardır buna inanan insanlarla her zaman tartışmışımdır. Her zaman istisnalar olabilir ama Bilanço odaklı gelişmeler, kar odaklı gelişmeler, yada net karı doğrudan etkileyecek yeni haberler, şirketlerin aldığı kararlar, planlamalar, anlaşmalar, açıklamalar bunun gibi pek çok faktör her zaman hisse senedi fiyatını etkilemiştir. Çünkü piyasalarda Beklentiler alınır ve Beklentiler Satılır. Eğer beklentisi yüksek şirketleri bulabilirseniz rüzgarı önceden hissedebilirseniz, büyük dalgayı yakalayabilir ve sörf yapabilirsiniz.
Aslında 2008 yılı bu bakımdan her yıl olandan daha fazla bu konuyu ön plana çıkartan bir yıl oluyor. Gübre sektörü hisselerinde görülen aşırı performanslar bunun en haklı kanıtı. Yılbaşından bu yana Bağfaş yüzde 160, Gübre Fabrikaları yüzde 348 ve Ege gübre yüzde 55 kazandırdı. Bu aşırı performansın arkasında yatan en önemli faktör tabiiki açıklanan 3 aylık kar rakamları. Bu rakamlar vergi dairesine sunulan rakamlar olmasına rağmen, UFRS bilançolarında da bundan farklı performanslar beklenmiyor. Kar Odaklı beklentinin ne kadar güçlü bir beklenti olduğunu bundan daha iyi göremezsiniz. Bilanço beklentili yükselişler ve güçlü performanslar her yıl IMKB’de yaşanıyor ve yaşanmayada devam edecektir. Bu nedenle bu yazıyı okuyan hisse senedi yatırımcılarına seslenmek isterim, her zaman şirketlerin bilançosuna bakın, hiç bir şeyden anlamasanız bile kar edip etmediğini bilin. Sadece Net kar rakamından bahsetmiyorum, aynı zamanda Esas Faaliyet Karı rakamından da bahsediyorum. Diğer yandan her zaman okuyun. Şirketlerle ilgili haberleri, gelişmeleri sürekli okuyun. Elinizin altında teknolojinin getirdiği nimetlerin sayesinde dev bir bilgi ortamı var artık. Eskiden bunların hiçbirisi yoktu. 62 milyar USD varlığı ile Dünyanın en büyük yatırımcısı ve işadamı Warren Buffet, Sahip olduğu düşüncelere ulaşmak için sadece okuduğunu ve her gün okuduğunu söylüyor. İnanın bana sadece hakkında son günlerde çıkan haberleri okumadan aldığı şirket hisselerinden zarar eden yatırımcıların sayısı azımsanamayacak kadar çok.
Bunun yanında analist olarak bilançolarda en büyük kazanç fırsatının 3 aylık bilançolarda olduğunu görüyorum. Eğer bir şirketin 3 aylık bilançosundaki performansını iyi tahmin edebiliyorsanız ve güzel bir sürpriz bekliyorsanız, eğer haklıysanız bütün bir yılın kazancını sadece ilk çeyrek beklentilerinde elde edebilirsiniz. Ancak tahmin edilmesi en zor bilançonunda 3 aylık bilanço olduğunu söylemek istiyorum. 6 aylık bilançoyu üç aşağı beş yukarı tahmin ederseniz çünkü elinizde 3 aylık sonuçlar vardır. 9 aylık sonuçları daha iyi tahmin ederseniz çünkü elinizde 3 ve 6 altı aylık sonuçlar vardır. Yıl sonu bilançosu zaten ortada. Ama 3 aylık bilançoyu kolay kolay tahmin edemezsiniz. Çünkü elinizde ipucu olabilecek fazla bir veri yoktur. Bir önceki yılın son çeyrek dönemi sizin için gösterge olmaz. Çünkü mali performanslarda son çeyrek her zaman çok farklıdır. Bir sürü ödemeler, primler bu döneme rastlar. Maliyetler, giderler bu dönemde yükselir. Satış gelirlerinde yavaşlama görülür. Yıl sonuna sarkıtılan pekçok faaliyet dışı gider bu dönemde etkisini gösterir. O nedenle son çeyrek performans, bir sonraki yılın ilk çeyrek dönemi için güçlü bir gösterge olamaz. Deneyin görün.
TUIK tarafından açıklanan Sanayi Üretim Rakamları, Kapasite Kullanım Oranları size sektörel olarak bilgi verebilir. Diğer yandan sektörel derneklerin yayınladığı raporlar yine gösterge olabilir. Bu raporlarla yılın ilk iki ayında hengi sektörlerde işlerin iyi gittiğini en azından görebilirsiniz. Şirket temsilcileri ile yapılan röportajlar, bunları mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Çünkü çoğu zaman önemli bilgiler satır aralarında saklıdır. Warren Buffet boşuna okuyorum demiyor. Ama en önemli bilgi alabileceğiniz ortam Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarıdır. Hissedar olarak o toplantılara katılmanızı ve şirketlerin birinci dereceden yetkilileri ile konuşmanızı tavsiye ederim. Size insider trading’den sözetmiyorum, hissedar olarak doğal bir hakkınızdan sözediyorum. Zaten merak etmeyin, şirket yetkilileri size hangi bilgilerin verilip verilmeyeceğini gayet iyi bilir. Ama en azından onlarla konuşarak alabileceğiniz bilgiler benim fikrime gore Hazine Değerindedir. Kurumların Araştırma Bölümlerinin yazıdğı Şirket Raporlarından edinebileceğiniz bilgiler ise altın değerindedir. Bunları mutlaka okuyun.
Bu datalara gore yıldızı parlak görülen sektörler daha önceden Otomotiv, Gübre, Kimya, Demir Çelik sektörleri olarak gözükmeye başlamıştı. Geçmiş yazılarımda da bunlardan bahsetmiştim. Sonuçlar bu beklentileri doğrular nitelikte geliyor ve gelmeye devam ediyor. Ama her zaman yeni fırsatlar, yeni gelişmeler olmuştur ve olmaya devam edecektir. Piyasaların en çok sevdiğim tarafı fırsatların sonsuz oluşudur. Bunlardan yararlanın. Bunun içinde beklentileri bulun. Araştırın, en basitinden okuyun. Bilanço odaklı beklentileri her zaman önemseyin. Göreceksiniz bunu yaptıkça hisse senetleri piyasasındaki kalitenin tadına varmaya başlayacaksınız. Ve işte o zaman piyasa ile aynı dili konuşmaya daha yakınlaşacaksınız.