**2010'un ikinci çeyreğinde hisse senedi alan küresel yatırımcı yüzde 10 zarar ederken, değerli metallere ve Japon fonlarına yatırım yapanlar kârlı çıktı. Böylece yatırımcı 2008'den bu yanaki en zararlı dönemini geçirmiş oldu.
**
Avrupa'daki borç krizinin salgına dönüştüğü, küresel krizde ikinci dibin yaklaştığı tartışmalarının başladığı son 3 ay, küresel piyasalarda yılın ilk çeyreğinde gelen kazançları sildi. Nisan, mayıs ve haziran aylarında hisse senetleri piyasalarına yatırım yapan yatırım fonları 2008'in aralık ayından, yani küresel krizin başlangıcından bu yanaki en kötü dönemini yaşadı. ABD'li hisse senetleri fonları en büyük zarar edenlerin başında gelirken, yatırımcı en çok Japon hisselerine yatırım yapan fonlar ile değerli metal fonlarından kâr etti. İkinci çeyrekte en gözde hisse senetleri piyasası endekslerinden S&P 500 endeksi yüzde 11,4 düştü. Dow Jones da yüzde 9,4 geriledi. Ortalama bir ABD'li yatırım fonu ise bu dönemde yatırımcısına yaklaşık yüzde 10,7 zarar ettirdi. Dahası yılın ilk aylarında sağlanan kârlar da bu zararlarla silindi.
Şirketler de ters köşeye yatırdı
Üstelik piyasaların kan kaybetmesine rağmen güçlerini koruyacaklarına inanılan büyük sermayeli şirketler de yatırımcıları ters köşeye yatırdı. Büyük şirket hisselerine yatırım yapan fonlar aynı çeyrek dönemde yüzde 12 zarar ettirdi. Orta ölçekli şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapan fonlar ise yüzde 9,7 ile daha az zarar etti. En az zararı küçük işletmelere ait hisse senetleri verdi. Bu şirketlere yatırım yapanların zararı yüzde 9,1 ile sınırlı kaldı.
Güvenli liman olarak görülen ABD hazine tahvillerine yatırım yapan fonlar 2010'un başından beri en fazla kazandıranlar olurken, Japon hisse senetlerine yatırım yapan fonların da getirisi yüksek oldu. 2010'da Japon fonları sadece yüzde 5,9 gerileme kaydetti. Dünya hisse senetleri fonları ise yüzde 8,3 geriledi. Avrupalı fonlardaki genel kayıp ise yüzde 13,3'ü buldu. İkinci çeyrekte küresel hisse senedi fonları yüzde 11, Avrupalı fonlar yüzde 14 düştü. Değerli metallere yatırım yapan fonlar yılın ikinci çeyreğinde yatırımcının yüzünü güldüren ender seçenekler oldu. Avrupa'daki endişelerle birlikte güvenli liman arayışının artması altına kaçışı hızlandırınca değerli metal fonları yatırımcıya bu dönemde yüzde 10,7 kazandırmış oldu. Krizde ikinci dip endişelerinin gündemde olmadığı nisan ayında ABD hisse senetleri piyasasına yapılan yeni yatırım 13 milyar doları aşarken, 23 Haziran'a kadar olan dönemde ise bu piyasadan 18 milyar dolarlık çıkış yaşandı.
İkinci yarıda yüzler gülebilir
Uzmanlara göre ise yatırımcıların hisse senetleri piyasalarına ilişkin beklentilerini düşürme zamanı geldi. Çünkü küresel yatırımcı kriz sonrasında filizlenen büyüme işaretlerinin ikinci bir dibe dönüştüğünü algılamaya başladı. Nisan ayında küresel krizden büyümeye dönüş senaryolarını fiyatlayan yatırım fonlarının gündeminde de gelen iyi verilere dayanarak bir dönem rafa kaldırılan krizde ikinci dip senaryosu var. Nitekim bir süredir ABD'den gelen kötü veriler ve Çin'in bankacılık sektörüne ilişkin düzenlemeler piyasalar üzerinde aşağı yönlü baskı yapmaya devam ediyor. Yatırım danışmanlarının önerisi ise daha çok temettü ödemelerini artırarak sabit bir gelirleri olduğu imajını veren şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapılması yönünde.
Öte yandan özellikle ikinci çeyrekte yaşanan Avrupa'da bazı ekonomilerin iflas edeceği paranoyası ile ilgi odağı olan güvenli yatırım alanlarından ABD tahvillerindeki yükselişin fazla sürmemesi bekleniyor. Stratejistlere göre Avrupa'daki borç krizi ve ABD ekonomisine ilişkin verilerde görülen zayıflama ile ABD tahvillerinde başlayan yükseliş sona erebilir. Marketwatch'a konuşan uzmanlara göre 2010'un ikinci yarısında ekonomik göstergelerin üzerindeki kara bulutlar dağılacak ve yatırımcı güvenli liman olarak gördüğü ABD tahvillerine daha az sığınmaya başlayacak.
İstihdam verisi yeterli olmadı
Geçtiğimiz ikinci çeyrek boyunca ABD'de gerek tüketici güveni gerekse üretim ve istihdam piyasasına ilişkin sürekli olumsuz haberler gelmişti. Bu sayede yatırımcı parasını ABD hazine tahvillerine stoklamaya başlamış, son 6 ay içinde hazine tahvillerini izleyen endeks 1995 yılından bu yana kaydedilen en büyük yarı yıllık kazancı sağlamıştı. Son olarak geçen hafta cuma günü açıklanan tartımdışı istihdam raporu işsizlik oranında gerileme gösterse de piyasalar tarafından yeterli bulunmadı. Bu nedenle Asya ve Avrupa'da endeksler dün karışık bir gün geçirdi. Bu hafta ABD'den gelecek haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve tüketici kredileri verileri ile İngiltere ve Avrupa merkez bankalarının fazi kararları piyasaların yönünü tayin edecek. (Referans)