Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, ABD'de başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik krizle ilgili olarak, "Türkiye'nin krizden etkilenmemesi mümkün değil ama biz işimizi biliyoruz" dedi.
Bakan Çağlayan, bakanlıkta düzenlendiği basın toplantısında Girişim Bilgi Sistemi hakkında bilgi vererek, küresel ekonomik kriz hakkında değerlendirmelerde bulundu. Girişim Bilgi Sistemi sayesinde kurumlar arasında etkileşimi sağladıklarını belirten Bakan Çağlayan, çıkardıkları veriler sayesinde bütün sektörlerin durumu hakkında bilgi sahibi olduklarını söyledi.
Verilerin sürekli güncelleneceğini ifade eden Bakan Çağlayan, buna göre bütün sektörlerdeki her türlü hareketliliği takip edebileceklerini belirtti. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın tedarikçi konuma geldiğini kaydeden Çağlayan, "Bakanlığımız sektörel analiz yapar bir duruma gelmiştir. Sektörel
analiz noktasında bir moral oluşturuyoruz. İç pazar, dış pazar, kur riski, finansman riski gibi sektörün tamamını net bir şekilde görüyoruz. Sektörlerin borçlarını ve aktif yapılarını net bir şekilde görüyoruz" diye konuştu.
Bazı veri oluşumlarında kırmızı ışık yandığını anlatan Çağlayan, bunların da zamanla ortadan kaldırılacağını 2009 yılında sistemin tamamen oturacağınısöyledi. Çağlayan, "Daha önce sektöre Cem Karaca'nın gözlükleri gibi 14 numaralı şişe dişi gibi bir gözlükle bakılıyordu ama şimdi 3-4 numaralı gözlükle bakar hale geldik. Bu belki ileride hiç olmayacak" şeklinde konuştu.
"İŞİMİZİ BİLİYORUZ, NE OLDUĞUNU VE NE OLACAĞINI ÇOK NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜYORUZ"
Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik krizle ilgili olarak Bakan Çağlayan, "İhracatınızın 60 milyar dolarını Avrupa ülkelerinden yapıyorsanız, Avrupa'nın 6 büyük ekonomisinden birisiyseniz dünyanın ise 15. büyük ekonomisiyseniz dünyada bir küresel bir likidite krizi ve bunun arkasından bir borç krizine dönüştüğü bir ortamda mutlaka Türkiye'de etkilenecektir. İhracat yapacağımız sektörlerde mutlaka bir daralma olacaktır. Türkiye'nin iç pazarı çok kuvvetlidir. İhracatta da Türk reel sektörü çok çabuk alan değiştirebilen bir konuma sahip. Bu noktada gerek KOSGEB gerek Exımbank desteklemeleri olacaktır" dedi.
Dünyada kredi bulmamanın eskisi gibi kadar kolay olmadığını belirten Çağlayan, bunun oluşturacağı sıkıntıların da olabileceğini belirtti. 2001 krizinden iyi bir ders alındığını ifade eden Çağlayan, Türkiye'de bankacılık sektörünün de oldukça kuvvetli olduğunu söyledi. Türkiye'nin mali yapısının da çok kuvvetli olduğuna işaret eden Çağlayan, "İşimizi biliyoruz. Ne olduğunu ve ne olacağını çok net bir şekilde görüyoruz. Bunu söylerken birilerini rahatlatma çabası içinde değilim. Meselemize hakimiz. Hangi sektörlerimizde iç ve dış satışlarının ne olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz ve biliyoruz. Dışarıdan farklı algılanan rahatlığımız buradan kaynaklı olabilir" ifadelerini kullandı.
Çağlayan daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Kredi kartlarındaki faiz oranlarına hükümetin müdahale edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine Çağlayan, "Hükümetimizin kredi kartlarındaki faiz oranlarına müdahale etmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bizim Tüketici Kanunu'nda çalışmış olduğumuz kredi kartlarındaki aidatlarla ilgili bir çalışmamız söz konusudur.
Hükümetin serbest piyasaya müdahale etmesi gibi bir durumu olamaz. Türk milletinin kredi kartı ekstrasına bakma gibi bir alışkanlığı yok bu da aslında ekstra bir durumdur. Bir sefere mahsus olmak üzere ödeme yapılması üzerinde çalışılıyor. Faize yönelik bir müdahale söz konusu olmaz olamaz" dedi.