"Canlanma, güven kaybının telafiisine bağlı"
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, global krizin olumsuz etkilere karşı Koç Topluluğu'nun kurumsal, mali ve operasyonel gücü ile bu dönemi başarı ile aşabilecek ve kendini küresel ortamda bugünkünden daha iyi bir konuma oturtabilecek her şeye sahip olduğunu belirtti.
Koç Holding'in Genel Kurulu'nda mesajı okunan Mustafa Koç, 2008 yılında dünyanın ve Türkiye'nin siyasi, sosyal ve ekonomik olarak pek çok değişime sahne olduğunu, bir yandan küresel krizin yarattığı finansal ve ekonomik çalkantılarla mücadele ederken bir yandan politik gerilimlerin gölgesinde kritik bir yılı geride bıraktıklarını kaydetti.
Bugün küresel ekonominin ikinci dünya savaşından bu yana karşı karşıya kaldığı en zor dönemlerden birini geçirdiğini gördüklerini ifade eden Koç, ABD'de başlayan ve gelişmekte olan ülkelere de sirayet eden krizin dünyadaki dengelerin değiştiğini, ekonomik ve siyasal sistemlerin sorgulandığını gösterdiğini belirtti.
Dünyanın en büyük ekonomilerine sağlanan trilyonlarca dolar tutarında desteği karşın ekonomik toparlanmanın oldukça ağır bir hızla ilerlediğini kaydeden Koç, şu görüşleri dile getirdi: "Özellikle son 10 yılda tüm dünya ekonomilerinin birbirine giderek daha fazla entegre olduğunu düşünürsek, yaşanmakta olan böylesine büyük ve kapsamlı krizin ülkemizin ekonomisine ve kurumlarını da ciddi bir şekilde etkilemesi kaçınılmazdı. Bu çerçevede gelişmiş ülkelerde ve ihracat pazarlarımızda yaşanan durgunluk ülkemizde de özellikle yılın son aylarında reel sektör üzerinde kendini ciddi bir şekilde göstermeye başladı. Büyüme dinamiklerini, sermaye akımlarını ve dış ticaret hacmini derinden etkiledi. Krizin olumsuz etkileri tüm dünyada olduğu gibi ilk önce büyüme göstergelerine yansıdı. 2006 yılının ikinci yarısından itibaren yavaşlama işaretleri veren ekonomimiz global krizin etkisiyle 2008'in son çeyreğinde gerileme dönemine girdi. Ekonomik aktivitedeki yavaşlama genel anlamda makro ekonomik dengeleri olumsuz engellerken maliyetlerin ve talebin düşük olması enflasyonist baskıların azalmasına ve cari açığın daha yönetilebilir seviyelere gerilemesine sebep olmaktadır."
BEKLENTİLERİN İYİ YÖNETİLMESİ Mustafa Koç, iç talepte bir canlanma yaratılabilmesinin ekonomideki güven kaybının telafi edilmesine bağlı olduğunu, bu açıdan beklentilerin iyi yönetilmesi ve kapsamlı bir aksiyon planı çerçevesinde kaynak sorununu çözecek, yurt içi talebi uyaracak ve rekabet gücünün tahrip olmasını engelleyecek ekonomik, siyasal, sosyal ve diplomatik çözümleri oluşturmanın son derece önemli ve sonuçları itibariyle belirleyici olacağını kaydetti.
AB ve IMF gibi güçlü çıpalardan destek almanın bu dönemde son derece önemli olduğunu vurgulayan Koç, "IMF ile yapılacak olası bir anlaşma, döviz likiditesini kuvvetlendirecektir. AB sürecinin ivme kazanması ise güven artırıcı bir başka referans noktası oluşturacaktır. AB üyelik sürecinin gerektirdiği reformlar küresel rekabet gücünü artırmak için gereklidir" ifadesini kullandı.
Türkiye'de güven ortamının yeniden yaratılması ve sürdürülebilir büyüme için yabancı yatırımların devam etmesinin de önem arz ettiğini kaydeden Koç, Türkiye'nin yapısal reformlarını sürdürerek yatırımcılar için güvenli bir liman olduğunu gösterdiği takdirde küresel krizin etkilerinin hafiflemesi ile yabancı sermaye girişinin tekrar hız kazanacağını belirtti.
Türkiye'nin jeopolitik konumu ve bölgedeki etkisi ile 21. yüzyılı şekillendirecek mimarlardan biri olacağını vurgulayan Koç, bu potansiyeli
gerçekleştirmesinin, demokratik reform çizgisindeki yürüyüşüne devam etmesine bağlı olduğunu ifade etti.
"ELİMİZDE BULUNAN ANAHTARLAR"
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Koç, bugün gelinen noktada küresel dünyada yaşanan bu hızlı değişime ayak uydurabilmenin geleceği bugünden şekillendirmeye bağlı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Kaynakların etkin kullanımı, risklere ve fırsatlara küresel bakış açısı, seçici bir bakışla yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi, yenilikçilik ve takım çalışması geleceği inşa ederken elimizde bulunan anahtarlar olacaktır.
Bu bağlamda Koç Topluluğu olarak geleceği bizi güçlü kılacak yapıya sahip olmak amacıyla inşa ediyoruz. Böylece bu olumsuz dalgalanmayı en az hasarla, hatta başarıyla atlatmak için bizi bekleyen değişimlere karşı önlemlerimizi alıyoruz.
Stratejik ve vizyonel yaklaşımımız sayesinde global krizin olumsuz etkilerine rağmen Koç Topluluğu, kurumsal, mali ve operasyonel gücüyle bu dönemi başarıyla aşabilecek ve kendini küresel ortamda bugünkünden daha iyi bir konuma oturtabilecek her şeye sahiptir."
Koç, krizin Koç Holding'e olan etkisini asgari seviyede tutmayı başardıklarını, tüm güçlüklere karşın 2008 yılında da Koç Topluluğu olarak stratejik hedeflerini gerçekleştirdiklerini ve global bir oyuncu olarak Türkiye ve dünyadaki konumlarını güçlendirip koruduklarını belirtti.
Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri sorunun, küresel ekonomik krizle mücadele eden dünyanın birinci önceliği olarak masada durduğunu ifade eden Koç, topluluk olarak çevreye, insanlığa, gelecek kuşaklara ve kendilerine duydukları saygının ve sorumluluğunun bir yansıması olarak bu konuya hassasiyet gösterdiklerini kaydetti.
Mustafa Koç, önümüzdeki dönemde de topluma Türkiye'ye ve dünyaya olan sorumluluklarının bir yansıması olarak toplumsal alandaki faaliyetleri ile eğitim, sağlık, kültür-sanat ve çevre alanında yatırımlara devam edeceklerini bildirdi.
Haber Gönder
