FİNANS

"Çocukla doğru iletişim, istismara engel olur"

İstanbul Arel Üniversitesi Psikolojik Danışma, Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Vekil Müdürü Simay Okşan Oral: - "Çocuklara karşı cinsel istismarın önüne geçmek için ailelerin çocuklarıyla çok doğru bir iletişim kurması gerekiyor" - "Onu koşulsuz sevdiğinizi ve her şeyi sizinle paylaşabileceğini anlatın. Henüz çocuklukta burun, kulak gibi organlarımızı tanıtırken, özel bölgeleri ve başkalarının bu bölgelere dokunmasının normal olmadığını öğretin"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Arel Üniversitesi Psikolojik Danışma, Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ArelPDR) Vekil Müdürü Simay Okşan Oral, çocuklara karşı cinsel istismarın önüne geçmek için ailelerin çocuklarıyla çok doğru bir iletişim kurması gerektiğini belirtti.

İstanbul Arel Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, çocuk istismarına ilişkin ailelerin dikkat etmesi gereken hususlar ve çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda ArelPDR Vekil Müdürü Simay Okşan Oral'ın değerlendirmelerine yer verildi.

Oral, çocuklara karşı cinsel istismarın önüne geçmek için ailelerin çocuklarıyla çok doğru bir iletişim kurması gerektiğini belirterek, "Onu koşulsuz sevdiğinizi ve her şeyi sizinle paylaşabileceğini anlatın. Henüz çocuklukta burun, kulak gibi organlarımızı tanıtırken, özel bölgeleri ve başkalarının bu bölgelere dokunmasının normal olmadığını öğretin." ifadelerini kullandı.

Pedofillerin cinsel olarak çocuklardan etkilenen kişiler olduğunu, bu tür kişilerin çocuklara saldırılarında zor kullanmadıklarını belirten Oral, "Genellikle çocuklara yavaş yavaş yaklaşmanın, güven ilişkisi kurmanın yolunu arayıp bulurlar. İstismarların hepsi önceden planlanmış eylemlerdir, bir anda karar verilip yapılmazlar. Mağdur belirlenir, güven verme yolları hakkında planlar yapılır, güven ilişkisi kurulur ve maalesef sonrasında istismar gerçekleşir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Belirtiler yaşa göre değişiyor"

Simay Okşan Oral, cinsel istismara maruz bırakılan çocuklarda her yaş döneminde farklı belirtiler olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Okul öncesi dönemde çocukta yoğun endişe, kabus ve uygunsuz cinsel davranışlar varsa, okul döneminde korku, psikolojik sorunlar, öfke sorunları, dikkat dağınıklığı, gerileme davranışları varsa, ergenlik döneminde evden kaçma, içe kapanma, kendine zarar verici davranışlar, intihara meyil, suç unsuru içeren davranışlar, bedensel yakınmalar varsa bir uzmana danışılmasında fayda var.

Çocuğa her ne olursa olsun her zaman onun tarafında olduğunu hissettirmek, suçlayıcı bir tutum içerisine girmemek çok önemli. Hiçbirimiz suçlanıp ayıplanacağımızı düşündüğümüz kişilere içimizi açmak istemeyiz. Ebeveynler çocuklarıyla ne kadar yargılamaktan uzak, şefkatli ve koşulsuz sevgi içeren ilişki kurarlarsa o kadar iyi."

Oral, pedofilin, her zaman uzaktan bakıldığında anlaşılacak kişiler olmadığını belirterek, "Pedofillerin çirkin, yaşlı, bakımsız ve çoğunlukla sokaktaki yabancı kişiler olarak düşünürüz. Fakat bir doktor, öğretmen, din insanı, akraba, hatta ailemizin içinden biri de pedofil olabilir. Çoğunlukla da çocukların saldırıya maruz kaldıkları kişiler, tanıdıkları ve güven duydukları oluyor." yorumunda bulundu.

Çocukların, rahatsız edici tavır ve dokunuşları anlamlandıramasalar da hissedebileceklerini, bu tür dokunuşlardan rahatsız oldukları zaman "hayır" demeye haklarının olduğunu bilmelerinin büyük önem taşıdığını kaydeden Oral, "Konuşmaya başladıklarında ağız, burun gibi özel bölgelerin de isimleri öğretilmeli. Öğretilirken uydurma isimler kullanılmamalı ki çocuk rahatsız olduğu bir durumu anlatırken anlaşılma problemleri olmasın." ifadelerini kullandı.

- Aileler, çocukla nasıl bir iletişim kurmalı?

ArelPDR Vekil Müdürü Oral, ailelerin çocuklarıyla nasıl bir iletişim kurması gerektiği konusunda da şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çocukla 'iç çamaşırlarının altında kalan yerler senin özel bölgelerin. İnsanların dokunma hakkı yoktur ve hayır, dokunma diyebilirsin. Tanıdığın ve güvendiğin birisi de senin iznin olmadan dokunmak isteyebilir. Bu kişilere de hayır, dokunma diyebilirsin. Sana kızmayız. Ona hayır, dokunma dedikten sonra bize gelip bu durumu anlatırsan biz seni koruruz. Hem de o kişiyle gidip konuşabiliriz' tarzı korkutmayan, onun yanında olduğumuzu hissettiren ve karşı tarafı da cezalandırma mesajı vermeyen bir konuşma yapılması rahatlatıcı olacaktır. Çünkü bazen bu tür cinsel saldırılar, aile içinden de olabilmektedir. Bu nedenle çocukta 'eğer gidip söylersem x kişisine kızarlar, cezalandırırlar' tarzı düşünceler gelişebilir. Bu da olayın üzerini kapatmasına sebep olabilir."

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler