Geç öğrenirsen kriz, erken öğrenirsen fırsat olur

USA Today Köşe Yazarı Alan Webber, krizle fırsat arasındaki farkın, olayın ne zaman öğrenildiğine bağlı olarak değiştiğini vurgularken, "Geç haber aldığınız zaman kriz olarak algılıyorsunuz, erken haber alırsanız stratejiniz olur ve böylece avantaj sağlarsınız" dedi.

İş dünyasının geleceğine yön verecek konular ile yeniliklerin ele alındığı, fikir liderlik platformu THEBOX İş Konferansı, saksafon sanatçısı Natalie Marchenko ve klarnet sanatçısı Serkan Çağrı’nın, yerli ve yabancı ezgileri harmanladığı bir dinletiyle başladı.

Konferansta "Hız, Değişim ve İnovasyon" konulu bir konuşma yapan Webber, değişimin bütün insanları, şirketleri ve ülkeleri etkilediğini, şirketler açısından bazı stratejik kırılma noktaları bulunduğunu belirtirken, şirketlerin tarihinde belli bir noktada iş yapma şekilleri ya da temellerinin büyük değişim geçirdiğini, bu süreçlerde şirketlerin ya yeni bir atılıma geçerek değişime ayak uydurabildiğini ya da değişime ayak uyduramadığı için şirketin sonuna yaklaşmaya başladığını aktardı. Webber, "Şu anda global stratejik bir kırılma noktasındayız ve bütün temel değerlerin değiştiğini görüyoruz. Şirketler nasıl çalışmalı, nasıl rekabet etmeli, artık herşeyin değiştiğini görüyoruz. Liderlerin önündeki mesele, bu konuda akıllıca, hızlı davranmak ve rakiplerin önüne geçmek" diye konuştu.

Günümüzde en önem kazanan üç unsurun ’küreselleşme, teknoloji ve insan sermayesi’ olduğunu aktaran Webber, dünyada BRIC ülkeleri denilen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in hızla yükseldiğine işaret ederek, Goldman Sachs’a göre global geleceğin bu ülkeler olduğunu, 2025’te bu ülkelerin dünya ekonomik büyümesindeki payının bugün bulunduğu seviye olan yüzde 20’den yüzde 40’a çıkacağını aktardı.

Webber, örneğin geçmişte İngiltere’nin sömürgesi olan Hindistan’ın Tata Motors ile Jaguar’ı satın aldığına işaret ederek, 2025’e gelindiğinde Hindistan’daki orta sınıfın, bütün ABD nüfusunu geçeceğini, bunun da inanılmaz bir satın alma gücü anlamına geldiğini kaydetti. Alan Webber, "İş nerede hızlı ve ucuz yapılıyorsa oraya kayıyor. Bu,
Brezilya, Çin, Hindistan ve Türkiye de olabilir" dedi.

Teknoloji sayesinde işin artık kişiyle birlikte hareket edebildiğini, 1990’larda kurulan bilgi teknolojileri altyapısının 2000’lerde şirketlerin iş yapma ve rekabet şekillerini değiştirdiğini kaydeden Webber, her saniyede 2 milyon e-posta gönderildiğini, teknolojinin zamanı kısalttığını, seçenekleri artırdığını ve sınırları belirsiz hale getirdiğini, bütün bu süreçlerde insan kaynaklarının ve yeteneğin performansta en önemli kıstas haline geldiğini anlattı.

"SEÇTİĞİNİZ GELECEK SİZİN İSTEDİĞİNİZ OLSUN, SUNULAN DEĞİL"

Webber, "Bilgi ekonomisinde başarılı olabilmeniz için rakiplerinizden daha iyi düşünecek, daha yaratıcı olacak, daha fazla hayal kuracaksınız. Birleşerek, maliyetleri keserek, birbirinizi satın alarak başarılı olmanız mümkün değil. Daha akıllı, daha yaratıcı, daha hızlı olacaksınız. Başarının kuralı bu..." şeklinde konuştu.

BAŞARILI YÖNETİCİLERİN 5 ORTAK ÖZELLİĞİ

Günümüzün liderlerinin, gelecekle geçmiş arasında kopukluk yaşanan bu süreçten ürktüklerini söyleyen Webber, bütün bu oynak zemine karşın başarılı olabilen çevik şirketler ve başarılı yöneticilerin, 5 ortak özelliği bulunduğunu kaydetti. Webber’e göre bu 5 özellikten ilkini, hızlı hareket edebilmeyi bir strateji haline getirmiş olmak oluşturuyor.

Webber bu konuda, "Kriz ile fırsat arasındaki fark şu; Bir olayı kriz olarak görmek de mümkün, fırsat olarak görmek de mümkün. Bu, ne zaman öğrendiğinize bağlı. Geç haber aldığınız zaman kriz olarak algılıyorsunuz, erken haber alırsanız stratejiniz olur ve böylece avantaj sağlarsınız" görüşünü aktardı. İkinci olarak şirketlerin yüksek kapasiteye sahip insanları çekebilmek, onları daha da iyi yetiştirmek ve onları bünyesinde tutabilmek için çalışması gerektiğine işaret eden Webber, bu sırada takım çalışmasının ve takım ruhunun da büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Webber, farklılaşmada tasarımın büyük önem kazandığını, ofis tasarımdan kartvizite, telefonun açılış şekline kadar herşeyin şirketle ilgili çok şey söylediğini ifade ederek, son olarak günümüzde değerlerin öne geçtiğini, çalışanların da müşterilerin de şirketlerin değer yargılarına bakarak seçimde bulunduğunu vurguladı.

Değişimle mücadelede yenilikçiliğin önem kazandığını, ayrıca liderliğin de şekil değiştirdiğini söyleyen Webber, "Günümüzün liderleri patron olmak yerine, efelik taslamak yerine ortamı değiştirmek, çalışanlarının hayatlarına anlam kazandırmak durumundalar. Eski tarzda liderler olmayın, değişimi başlatan, yaşatan, sunan insanlar olun. Değişiklikleri Türkiye’ye getirin, kendi yeniliklerinizi yapıp Türkiye’ye uydurun. Öyle bir gelecek seçin ki istediğiniz gelecek olsun, başka insanların size sunduğu gelecek değil" diye konuştu.

LİDERLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Konferansın moderatörlüğünü üstlenen ABD’li televizyoncu Joan Lunden ise, bugüne kadar iş ve siyaset dünyasından birçok liderle röportaj yaptığını belirterek, içinde yaşadığımız kültürü şekillendiren bu başarılı kişilerin bazı ortak özellikleri olduğunu kaydetti. Lunden, başarı ve zenginlik arasında da bağlantı bulunduğunu ifade ederek, bir araştırmaya göre son yıllarda dolar milyarderi sayısının arttığını, 20 yıl önce 14 olan bu rakamın bugün 500’e yükseldiğini dile getirdi. Başarılı kişilerde altı ortak özellik bulunduğunu söyleyen Lunden, ilk olarak azim ve kararlılığın eğitimin de önüne geçebildiğini, ikinci olarak başarılı kişilerin şansın rolünü kabul etseler de bu şansın insanın kendisi tarafından yaratılacağını, vizyon sahibi olarak doğan fırsatları değerlendirmenin önem taşıdığını savundu. Lunden, diğer özelliklerin ise ’risk almaktan kaçmamak, içinde bulunulan piyasayı yakından tanımak, detaylara özen göstermek ve fark yaratmaya çalışmak’ olduğunu belirtti.