FİNANS

"İhracatın artış hızı yavaşlama kaydedecek"

"Ekim ayı ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıda konuşan TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye'nin büyük ölçüde dışa açık bir ülke olduğunu hatırlatarak, küresel krizden belirli bir miktarda etkileneceğini ifade etti. Türkiye'nin kriz ortamında kendi kurumlarına güvenmesi gerektiğini belirten Büyükekşi, "Alt yapımız sağlıklı, ağır 2001 krizinin ardından yeniden yapılanan bankacılık sistemimiz kuvvetlidir. Bununla birlikte cari açığımızın yüksek oluşu ve dış borçlara bağlı olarak büyümemiz, küresel kriz sırasında oluşan likidite darlığından etkilenebilir. Bundan sonra bir süre Türkiye görece olarak ucuz dış kaynak bulmada zorluk yaşayabilir. Bu nedenle Türkiye için artık önümüzdeki dönemde ihracat daha da önemli bir hale geliyor" şeklinde konuştu.

Döviz kurunun yükselmesinin ihracat için olumlu bir haber olduğunu kaydeden Büyükekşi, "Diğer taraftan döviz kurlarının değerlenmesi ithalatımızı sınırlayarak yurtiçinde üretime olumlu katkıda bulunacaktır. Son dönemde düşük kurlar nedeniyle iç piyasa yerine dış piyasadan hammadde ve ara malı temin etmek iç piyasada üreticiler için bir dezavantajlı bir durum meydana getiriyordu. Kurların geldiği seviyelerden sonra bu dezavantaj kısmen ortadan kalkacaktır. Ancak bu noktada kurların değerlenmesinin yanında önemli bir nokta daha vardır. O da ihracatçıların için kurların geldiği seviyeden çok kurların istikrar içerisinde olmasıdır. Spekülatif hareketler her türlü finans piyasasında olduğu gibi döviz piyasalarının içinde de vardır, bundan sonra da olacaktır. Ancak kurlarda yaşanan aşırı dalgalanmalar reel sektörün önünü görmesini zorlaştırmaktadır" dedi.

Bu konuda alınacak tedbirlerin ihracatçıları belirsizlik ortamından kurtaracağını söyleyen Büyükekşi, uluslararası kurumlarla ilişkilerin sıcak tutulmasının 2009'u daha rahat geçirmeleri açısından önemine işaret etti.

Önümüzdeki yıl ekonominin büyüme hızının büyük oranda düşmesinin beklendiğini hatırlatan Büyükekşi, "İhracatın artış hızı da yavaşlama kaydedecektir. Ancak ithalatımızın ihracatımızdan daha hızlı yavaşlaması dış ticaret açığımızı ve cari açığımızı düşürücü etki yapacaktır. Düşen petrol fiyatlarıyla birlikte azalacak enerji faturamız da bu durumu destekleyecektir" diye konuştu.

Devlet özel sektör işbirliğinde atılacak adımlarla birlikte Türkiye'nin bu krizi avantaja dönüştüreceğine inandıklarını söyleyen TİM Başkanı şöyle konuştu:

"Geride bıraktığımız ay içinde Türkiye-AB ilişkileri küresel mali krizin gölgesinde kaldı. Dolayısıyla, hepimizde haklı olarak şöyle bir endişe oluştu: 'AB üyeliğine giden yolda 2009 yılını küresel krizin damgasını vurduğu bir yıl olarak mı geçireceğiz?' Biz, TİM olarak, bu endişenin yersiz olmasını umuyor ve diyoruz ki Türkiye, sürekli olarak ekonomik ve siyasi anlamda istikrarlı bir refah ortamının, yani AB üyeliğinin, hayalini kurmak yerine, bu noktaya erişmiş olmayı hak ediyor. Yaşanan küresel mali kriz de bunu bize bir kez daha gösterdi. Son derece karmaşık dinamikler temelinde gelişen kriz, vaktinde ve akıllıca önlemler alınmasını gerektiriyor. En temel sorun ise, krizin küresel niteliğinin ülkelerin tek başlarına aldıkları önlemlerle başarılı olmalarını imkansız kılması. Çünkü tüm dünyayı etkileyen kriz, tek bir sorundan değil, küresel sistemin işleyiş biçimindeki yapısal aksaklıklardan kaynaklanıyor."

Türkiye'nin 2001 krizinden sonra gerçekleştirdiği ciddi yapısal reformlar sayesinde ekonomisinin artık eskisi kadar kırılgan olmadığını kaydeden Büyükekşi, bunun devamı ve daha güçlü günlerin temini için gereken tedbirlerin zamanında alınmasının hayati değer taşıdığını ifade etti.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler