**Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) İstanbul’da yapılacak 2009 toplantılarında alınacak kararların küresel krizden çıkış ve çözüm arayışları konusunda büyük önem taşıyacağını söyleyerek, “ Son bir yılda G-20 başta olmak üzere temel uluslar arası platformlarda ana hatları belirlenen strateji ve yönelimlere ilişkin nihai kararlar İstanbul toplantılarında verilecektir. Bu yönüyle İstanbul Kararlarının tarihi bir öneme sahip olacağını ve uzun yıllar boyunca hatırlanacak kararlar olarak tarihe geçeceğini düşünüyorum” dedi.
**
Babacan, 2009 yıllık toplantısında yapılacak Uluslar arası Para ve Finans Komitesi toplantısında küresel kriz sonrasında IMF’nin rolü ve geleceği yanı sıra IMF’nin çok taraflı gözetim fonksiyonunun etkinleştirilmesi, kriz tedbirlerinden çıkış stratejilerinin küresel koordinasyonu ve IMF kota reformu konularının ele alınacağını, bu yönüyle de ayrı bir önem taşıdığını ifade etti..
ŞU ANA KADAR 11 BİN 740 KİŞİ GELDİ
Babacan, toplantılara katılmak üzere Türkiye’ye 30 Eylül itibariyle kayıtlı 11 bin 740 konuğun geldiğini ve bu sayının her gün artmakta olduğunu, resmi kayıtların yanı sıra Kongre Merkezi dışında gerçekleşecek paralel toplantılara da çok sayıda yabancı konuğun katılmasının beklendiğini söyledi. Babacan “ 10 gün boyunca yoğun bir ziyaretçi olacak, ve Kongre merkezi civarında büyük bir trafik yaşanacak, Organizasyonun başarısı misafirlerimizin rahatının ve güvenliğinin sağlanmasına bağlıdır. Alacağımız geniş güvenlik önlemleri kapsamında kısa süreliğine de olsa kongre çevresindeki trafikte yoğunlaşmalar yaşanabilir. Bunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Böyle bir uluslar arası toplantı için bunu normal karşılamak gerekir ” diye konuştu.
“TÜRKİYE- IMF İLİŞKİLERİ KESİNLİKLE GÜNDEME GELMEYECEK“
İstanbul’da toplantıların yapılacağı İstanbul Kongre Merkezi’nde Dünya Bankası-IMF 2009 toplantıları hakkında bilgi vermek üzere Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Ali Babacan, toplantılar boyunca Türkiye-IMF ilişkilerinin kesinlikle gündeme gelmeyeceğini belirterek, “Bu konuda benden tek bir kelime bile duymayacaksınız. Çünkü böylesine önemli uluslar arası bir toplantının böyle bir dar alana sıkıştırılması yanlış olur” değerlendirmesini yaptı.
Babacan, toplantı sırasında bu yöndeki soruları da yanıtlamadı.
Babacan, toplantılar sırasında kendisinin 2 Ekim sabahından 8 ekim sabahına kadar çok sayıda toplantıda bulunacağını, yoğun bir gündem içinde yer alacağını, yabancı bakanlarla çok taraflı ve ikili görüşmeler yapacağını belirtirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile IMF Başkanı arasında İstanbul’da özel ve ikili bir görüşme olmayacağını söyledi. Babacan 6 Ekim’de yapılacak ana oturumun açılış konuşmasını Başbakan Erdoğan’ın yapacağını açıkladı. Bakan Babacan, toplantılar vesilesiyle Dünya Bankası ve IMF’ye üye 186 ülkenin ekonomi ve maliye bakanları, dünya finans camiasının önde gelen isimleri,üst düzey ekonomi bürokratları,iş adamları,akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya gelerek küresel sorunları tartışacaklarını, politika ve çözüm önerilerini getireceklerinin altını çizdi.
“TÜRKİYE’ NİN IMF’DE HİSSE ORANI ARTACAK”
Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Babacan, üye ülkelerin IMF’de kotaları konusunda büyük bir dengesizlik yaşandığını ve kotaların ülkelerin gerçek görünümlerini yansıtmadığını ve bu konuda Türkiye’nin girişimleri sonucu IMF’deki hissesinin artırıldığını belirtti. Babacan “ 186 ülkeden sadece dördünün hissesi çoğaldı, bunlardan biri de Türkiye oldu. Ancak denge hala kurulamadı. İlk reform sırasında hissemiz yüzde 0.55’e, en son olarak da yüzde 0.61’e yükseldi. Türkiye’nin IMF’deki hissesinin yüzde 1’in üzerine çıkacağını bekliyoruz. Bunun için biz de sermaye koyacağız. Bilindiği gibi IMF’nin 250 milyar dolar civarında kaynak ve hisse yaratma arayışı ile 500 milyar dolarlık da borçlanma arayışı var. Biz borç veren ülkeler arasında yer almayacağız, kaynak ve hisse artışı sağlayan ülkeler arasında yer alacağız” dedi.
İNŞAAT MALİYETİ 320 MİLYON TL
Kongre Merkezi hakkında bilgi veren Bakan Ali Babacan, projenin inşaat maliyetinin 320-330 milyon TL’ye mal olduğunu, bütçede bu konudaki harcamalar için 30 milyon TL ayrıldığını, gelen yabancı heyetlerin konaklama, ulaşım gibi harcamalarının ise kendilerine ait olduğunu söyledi. Babacan İstanbul Kongre Merkezi’nin toplamda 120 bin metrekarelik bir alana sahip olduğunu,Lütfi Kırdar salonları ile birlikte toplam kullanılabilir alanın 180 bin metrekareye çıktığını kaydetti.
“İKİNCİ KEZ EV SAHİPLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ”
Dünya Bankası-IMF toplantısının Türkiye’de yapılmasının önemine değinen Ali Babacan şunları söyledi:
“Söz konusu toplantılar iki yıl üst üste Washington’da gerçekleştiriliyor.Daha sonra takip eden üçüncü yılda ise başka bir üye ülke ev sahipliği yapıyor. Söz konusu toplantılar bugüne kadar 21 farklı şehirde gerçekleştirildi. Türkiye 1955 yılında ev sahipliğini yaptığı bu toplantılara ikinci kez organize ederek bu konumdaki tek ülke statüsünü kazanmış olacaktır. Böylesine stratejik bir organizasyona ev sahipliği yapmak üzere ülkemizin ikinci kez seçilmiş olması Türkiye’nin küresel ekonomideki artan rolünün ve uluslar arası finansal kuruluşlarla yürütmekte olduğu yoğun ve etkili işbirliğinin bir göstergesidir.”
İSTANBUL FİNANS MERKEZİ
Babacan bu yılki toplantılara Türkiye dahil 186 ülkeden yaklaşık 13 bin kişinin katılmasını beklediklerini belirterek “ Bu itibarla toplantıların dünya ekonomisinin geleceğine yapacağı katkının yanı sıra ülkemiz için de önemli fırsatları beraberinde getireceğine inanıyorum. Yıllık toplantılar küresel iş çevrelerine Türkiye ekonomisini dinamizmini daha yakından müşahade etme için önemli fırsat sağlayacaktır.Ayrıca İstanbul’un önemli bir bölgesel ve küresel finans merkezi olması çalışmalarına da destek olacaktır” diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bu yılki toplantıların ana temasını küresel krizin oluşturduğunu ifade ederek, “ Dünya ekonomisi modern ekonomi tarihinin en derin krizin yaşamakta ve çok zorlu bir dönemden geçmektedir. Küresel kriz farklı seviyelerde de olsa tüm ekonomileri olumsuz etkilemiştir. Bu krizden karlı çıktım diyen tek ülkenin olduğunu zannetmiyorum. Bu itibarla toplantılar çok kritik bir konjonktürde gerçekleşmektedir”dedi.
Babacan, yıllık toplantılar çerçevesinde gerçekleştirilecek bir başka önemli programın Sivil Toplum Forumu olduğunu ve bu foruma 265’i Türkiye’den, 475’i de yurtdışından olmak üzere toplam 740 STK temsilcisinin katılmasının beklendiğini söyledi. (ANKA)