BİZE ULAŞIN
İslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmet Mohammed Ali, küresel krizin mali ve finansal sektörde küçülmeye neden olduğunu belirterek, krizin İslam Konferansı Örgütü'ne (İKÖ) üye ülkelerin büyümelerini de etkilediğini söyledi.
MÜSİAD tarafından düzenlenen 12. Uluslar arası İş Formu (IBF) Kongresinde konuşan Ahmet Mohammed Ali, etkinliğin parçası olmanın kendileri için büyük bir onur olduğunu belirterek, "İslam Kalkınma Bankası adına bize bur fırsatı veren herkese teşekkür ediyorum" dedi.
İKÖ'ye ülkelerin belli ortak hedefleri paylaştığını ifade eden Ali, "Bunlar arasında ticaretin ve yatırım olanaklarının ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi halklarımızın ortak hedefidir. Bu fırsata sahip olmaktan ötürü memnuniyet duymaktayım. Finansal entegrasyon çok önemli. İslam dünyasının önde gelen temsilcilerini burada bir araya gelmesi, başarılı bir kalkınma için önemli bir anahtar rolü taşımaktadır" diye konuştu.
Kongrenin şu ana kadar görülmüş en kötü finansal krize rastladığına işaret eden Ali, krizin bir takım düzenlemelerin yetersizliğinden ve bankacılık ile finansal piyasadaki güvence altına alınmamış borçlardan kaynaklandığını söyledi. Krizin ortaya çıkaracakları sonuçları ve etkileri tam olarak analizedilmediğini kaydeden Ali, "Kriz, pek çok üye ülkede olumsuzluklara yol açmış, döviz kurlarının ve kredi puanlamalarını kötü etkilemiştir" dedi.
Krizin finansal kurumları ve özel yatırımcıları çok daha dikkatli davranmaya ittiğini belirten Ali, "Yatırımcılardaki güven düşüklüğü borsalarda kendini gösterdi ve bütün bu borsalar düşüşler yaşadı. Kriz, İKÖ üyesi ülkelerin büyümesini de etkiledi. İKÖ'ye üye ülkelerin büyüme oranlar 2007 yılında 6,1 iken 2008'de 5,8, 2009'da ise 5,1'e düşmesi öngörülmektedir. Buna rağmen bu ülkelerin daha güçlü büyümeye sahip olacakları düşünülmektedir. Bu büyüme, belli hedeflere ulaşabilmek açısından yetersiz kalacaktır" şeklinde konuştu.
Uzun vadeli düşünüldüğünde kriz zamanları yatırım açısından fırsatlar da ortaya çıkardığını kaydeden Ali, "Krizin üyelerimiz için belli yararları dahi olabilir. Üye ülkelerimiz hızlı devam eden teknolojik gelişmeyi takip edebildiği oranda krizden fayda elde edecektir. Daha büyük çapta finansal yatırımlar, bu tür bir fırsattan faydalanmakla mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.
Kriz durumunda İslami ekonomik mali modelin bu işin üstesinden gelip gelemeyeceğini tartışıldığını da kaydeden Ali, "Krizinden herkes etkileniyor. Bu büyük ülkeler arasındaki mali entegrasyon bunun iyi tanımlanması gerekiyor. Olumsuz etkilerin azaltılması için uyumlu hareket edilmeli. Ekonomik ve mali işbirliği de büyük önem taşıyor. Bunun hızlandırılması gerekir. Bu bir fırsattır ve biz bu fırsatı kullanmalıyız. Kriz, üye ülkelere uluslararası arenada büyük avantaj sağlayabilir. Bankacılık sektörlerimiz arasında daha kuvveli bir bağlantı oluşturulması gerekiyor" diye konuştu.
İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Shaikh Saleh Abdullah Kamel de krizin etkilerinin çok yönlü olduğunu ve ateş gibi her sektörü yaktığını belirterek, "Her ne kadar finans sisteminde ortaya çıkmış ise de bunun etkisini reel sektör olarak da yaşıyoruz" dedi.
"Yeryüzünün imarı, adalet ve ölçüyle olacaktır" diyen Kamel, "Krizi olumlu olarak değerlendirebilmek için köklü bir finansal sisteme ihtiyaç var. Bu konuda siyasetçilerimizi, iktisatçıları köklü değişime davet ediyorum. Yeni bir finans sistemi getirmeliyiz. Burada gerçek mallalar olmalı ve spekülatif hareketlerden kaçınmalıyız. Ancak öğretim ve para akışınızı para akışının batıda bulunması bunu sağlamıyor, orada bulunan paralar, hikmetli bir iktisat için yönlendirilmiyor" şeklinde konuştu.
İKÖ üyesi ülkelerin geniş pazar ve altyapıya sahip olduğunu belirten Kamel, yeni yatırım fırsatlarını değerlendirebilmek için üretime yönelik bölgeleri tercih etmenin gerekli olduğuna işaret ederek, "Doğu, üretim alanıdır. Üretim ve yatırımızı İslam ülkelerinde yapmamız ve onların iktisadını güçlendirmemiz gerekiyor. Potansiyelimizi tam anlamıyla kullanamıyoruz. Burada bu çağrımız gerçeğe dayanıyor. Başarılı yatırımların yapılması lazım" şeklinde konuştu. Kamel, "Hedefimiz, üye ülkeler arasında karşılıklı ticareti büyütmek. Ayrıca özellikle sanayi ve turizm alanlarında ciddi yatırımların yapılmasını ve sektörün canlandırılmasını istiyoruz. Ancak gelinen noktada bürokratik birçok engelle karşılaşıyoruz. Bürokratik zorlukları kolaylaştırınız, bunu taahhüt ediniz. Bunu yapabilirsek İslam dünyası için kapsamlı bir gelişim söz konusu olacaktır. Hükümetlere sesleniyorum; bu konuda daha çok adım atın" dedi.
İKÖ Genel Sekreter Yardımcısı Nabika Dialla da toplantıda yaptığı konuşmada, kurum olarak amaçlarının IKÖ'ye üye 57 ülke arasındaki ticaretin ve yatırımların artırılması olduğunu belirterek, "Bu ülkeler arasındaki koordinasyonu sağlamayı amaçlıyoruz. Bu ülkelerde yeterli kaynaklar mevcut ve işbirliği geliştirilse bunlar daha faydalı kullanılabilir" dedi.
