Küresel krizde makro ölçekte dibin görülüp görülmediği tartışıladursun, gelecek 2 yıl dünya çapında sayısız şirket iflasına gebe olabilir.
Mart ayından beri yaşanan ralliye ve tahvil piyasalarındaki iyileşmeye rağmen küresel şirketlerde iflas oranının 2009'da yüzde 35 artış göstereceği iddia ediliyor. Sigorta devi Euler Hermes'in araştırmasına göre 2008'de yüzde 27 artan şirket iflasları bu yıl yüzde 35 artış kaydedecek. En fazla şirket iflası artışı ise yüzde 75 ile Hollanda ve yüzde 71 ile Hong Kong'da görülecek. Bunun dışında Slovakya, İspanya, Letonya, Litvanya'da şirket iflası artışları oranı yüzde 50'leri geçecek. General Motors, Chrysler ve Lehman Brothers gibi devlerin krizde iflas ettiği ABD'de ise bu oran yüzde 47 olacak. Yani işletmeler krizin merkezi olan ABD'deki şirketlerden çok "en sakat ayak" olarak gösterilen Doğu Avrupa'daki şirketleri vuracak. Bir sene öncesine kadar iflas ihtimali sadece finans ve inşaat için dile getiriliyordu.
Şimdi ise otomotiv, kimya, telekomünikasyon, ara mallar, perakende, toptan satış ve ulaştırma sektörleri de topun ağzında. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's ise kısa bir süre önce şirket tahvilleri piyasasındaki toparlanmaya rağmen şirketlerin finansman sıkıntısı çekebileceği yönünde uyarıda bulunmuştu. Bir diğer kredi derecelendirme şirketi Fitch ise 2010'da ekonomide pozitif büyüme görülse bile şirketlerin kredi koşullarında en az 2011'in ortasına kadar iyileşme olmayacağını düşünüyor. Bu da şirketlerin kredi notlarına olumsuz yansıyabilir. Fitch'e göre ise önümüzdeki dönemde en kırılgan sektörler üretim ve medya olacak.
Euler Hermes'in tahminlerine göre şirket iflaslarındaki bu artış dünyanın her tarafına yayılacak. Hatta bazı şirketler en güvendikleri pazarlarda bile düşüşe geçecek. Ufak tefek düzelme sinyalleri olsa bile bu, şirketlerin kurtulmasını sağlamayacak. Hatta 2010, şirket iflaslarındaki artış açısından 2009'dan bile kötü geçecek. Hermes en son şirket iflas raporunu bundan iki yıl önce yayımlamış ve 29 ülke için şirket iflası alarmı vermişti. Yayımlanan İflas Görünümü Raporu'na göre dünya şirketlerinde iflas trendindeki hızlanma yüzde 7'lik artışın görüldüğü 2007 yılında başladı. Küresel krizin en yoğun hissedilmeye başlandığı 2007 yılında en fazla iflas artışı yüzde 44 ile ABD'de, ardından yüzde 6 ile Japonya'da görüldü. 2008'in ilk yarısında ekonomide yaşanan daralma küresel yatırımcıyı yeni alternatif yatırım araçlarına yöneltince ise emtia ürünlerinin fiyatlarında patlama yaşandı. Tarımsal emtiadan enerji ürünlerine kadar hammaddede yaşanan bu spekülatif pahalanmaların ucu ise işletmelere dokundu.
Uzmanlara göre işletmeler İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en kötü ekonomik krizin etkisiyle oldukça uzun ve sancılı bir düzeltmeden geçiyor. Üstelik krizin ABD ile sınırlı kalmaması ve son yıllarda bir çok şirketin büyüme stratejisini üzerine kurduğu gelişen ekonomilerin de kötü durumda olması şirket iflaslarını daha da körükleyecek. 2009'un ilk yarısı ise bunun sinyallerini vermeye başladı. Yıllık bazda iflas eden şirket sayısı özellikle Avrupa'da arttı. İrlanda ve Danimarka'da iflas rakamları ikiye katlanırken, İngiltere'de yüzde 40, Portekiz'de yüzde 30, Avusturya ve İsviçre'de yüzde 20, Fransa'da ise yüzde 15 arttı. S&P'nin tahminlerine göre ABD'de notu sınırda olup da iflas etmeye yakın olan şirketlerin oranı 2010'un Mart ayında yüzde 14,3 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkacak. Avrupa'da ise şirket iflasları oranı bu yıl yüzde 14,7'ye yükselecek. Daha önce Avrupa'da en yüksek iflas oranı 1991 ve 2002'de yüzde 12 ile gerçekleşmişti. 1929 Büyük Buhran'ın ardından 1933 yılında bu oran yüzde 15,4'e kadar çıkmıştı.
Öte yandan ABD'de ticari tahviller piyasasında borçlanmalar da gittikçe azalmaya yani şirketler kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaya başladı. Normal şartlar altında artan satışların yerine yeni üretim yapmak için duyduğu finansman ihtiyacını ticari tahvil satarak karşılayan şirketler, krizle beraber satışları da çakılınca ticari tahvil satışına gitme ihtiyacı duymamaya başladı. Zaten olan tahvillere de eskisi gibi ilgi yok. Böylece iki yıl öncesine kadar 2.2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahip olan ABD ticari tahvil piyasasının büyüklüğü 1.2 trilyon dolara kadar gerileyerek 8 yılın en düşük seviyesine indi. Yapılan hesaplamalara göre iş hayatı ile Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'daki (GSYİH) büyüme arasında yakın bir korelasyon var. Genel olarak GSYİH'daki yüzde 1'lik bir düşüş, şirket iflaslarında yüzde 5 ila 10 arasında bir çöküşe tekabül ediyor.