Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2006 ve 2007 yıllarında Türkiye'de ekonomik büyüme hızının yüzde 6'ın üstünde kalacağını tahmin etti.
Türkiye'de piyasalarda yaşanan son gelişmeler öncesi kaleme alınan OECD Ekonomik Genel Görünüm Raporu, düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı.
Raporun Türkiye ile ilgili kısmında, özel sektördeki güçlü ekonomik aktivitelerin ekonomiyi büyütmeye devam ettiği bildirildi.
Kamu açığının daha da azalacağı beklentisinin yer aldığı raporda, cari açığın ise tarihsel olarak en yüksek seviyesinde kalmasının muhtemel olduğu bildirildi.
''İÇ VE DIŞ GÜVEN ŞART''
Raporda, sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanabilmesi için iç ve dış güvenin sağlanması gerektiği vurgulandı. Raporda şöyle denildi:
''Politikalar, makro ekonomik politika kurumların kredebilitesini, yapılabilecek düzenleyici çerçevenin olabilecek mali risklerle başa çıkmasının sağlanması gerekir. Şirketlerin rekabet gücünün geliştirilmesi için mikro ekonomik reform programları hızlandırın.''
EKONOMİK BÜYÜME GÜÇLÜ
Raporda, Türkiye'de geçen yıl ekonomik büyümenin güçlü olmasına karşın, dış açığın arttığı, işe yerleştirmenin artmasına rağmen işsizlik oranının yüksek kaldığı vurgulandı.
Yeni sosyal güvenlik kanununa rağmen, sosyal güvenlik açığının 2006 yılının ilk çeyreğinde (Ocak-Şubat-Mart) öngörülen hedefi aşması ise bir mali risk olarak ifade edildi.
OLASI RİSKLER
Raporda, ekonomiye olan güvenin güçlü kalmaya devam etmesine karşın, bir takım risklerin bulunduğu belirtildi.
Büyümenin güçlü kalmasına karşın, aşağı ve yukarı yönlü bir takım riskler bulunduğu kaydedilen raporda, şöyle denildi:
''Ekonomik büyüme yüzde 6'nın üstünde, cari açık ile işsizlik oranlarının yüksek düzeyde kalması bekleniyor...Aşağı yönlü riskler hem rekabete zarar verebilecek ilave kurlardaki değerlenme hem de kurlarda keskin düşüş ve faiz hadlerini yukarı çıkmasına neden olacak
finansal piyasaların güveninin azalması ile ortaya çıkabilir.''
REFORMLARA DEVAM TAAHHÜTÜ
Diğer yandan raporda, yetkililerin makro ve mikro düzeyde ekonomik reformların devamı konusunda tam taahhütlere uyulacağı konusunda tutum sergiledikleri vurgulanırken, iç ve dış güvenin güçlendirilmesinin, öngörülenin üzerinde ekonomik büyüme ile istihdam artışına öncülük edebileceği ifade edildi.