İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) geçen yıl Mayıs ayının ardından yeniden 44 binli seviyeleri görürken, döviz ve faizdeki gerileme ise devam ediyor. Doların serbest piyasadaki satış fiyatı ise 1,3890'lara, avronunki ise 1,8220'lere kadar geriledi.
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, piyasalarda yaşanan gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.
Salar, sürecin yurt dışına bağlı olarak devam ettiğini, şu anda yaşanan pozitif havanın çok yüksek oranda yurt dışındaki olumlu gelişmelerden kaynaklandığını söyledi.
ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke'nin açıklamalarının piyasalarda pozitif algılandığını belirten Salar, "O nedenle sadece Türkiye değil, bütün dünya piyasalarında olumlu bir gelişme var. Dünya piyasaları sadecehisse senedinde değil, faize dayalı enstrümanlar da dahil olmak üzere ciddi bir getiri sağlamaya başladı" dedi.
Türkiye ve benzeri ülkelere önemli bir kaynak girişi olduğunu ifade eden Salar, bu akımın devam ettiğini ve İMKB'yi 36 binlerden 44 binlere taşıdığını anlattı.
"Bu iş yabancıların katılımıyla oldu" diyen Salar, şu görüşleri aktardı:
"Ocak ayında Akbank'taki özel emir hariç yaklaşık 680 milyon dolarlık net alış vardı. Şubat ayında şu ana kadar net alış yok. Ancak gelebilecek satışlar alınmış olduğu için, endeks rahat yukarı çekilebiliyor. Bu yükselişin arkasındaki en temel gerekçe yurt dışındaki pozitif gelişmeler."
SÜRECİ TERSİNE ÇEVİREBİLECEK GELİŞMELER
Murat Salar, bundan sonra süreci tersine çevirebilecek gelişmeler konusunda ise, Japonya'dan gelecek haberlerin çok yakından izleneceğini söyledi.
"Japonya Merkez Bankasının (BOJ) faiz oranlarıyla ilgili alacağı herhangi bir artırım kararı, bu süreci Türkiye ve benzeri ülkeler için olumsuza çevirebilir" görüşünü aktaran Salar, yine bu dönemde hedge fonların (yüksek riskli yatırım fonları) Japon Yeniyle borçlanarak gelişen ülkelerde pozisyon taşıdıklarını ve Japon yeninin son dönemlerde değer kaybettiğini anlattı.
Japonya'daki faiz oranlarının artması ve Japon yeninin değer kazanmasının süreci olumsuz etkileyeceğini dile getiren Salar, şöyle devam etti:
"Şu anda önümüzdeki döneme ilişkin yurt dışından kaynaklanabilecek kısa vadeli negatif gelişme Japonya'dan kaynaklanabilir. ABD'den kötü bir şey geleceğine ihtimal vermiyoruz. İçerideki gelişmeler ise şu anda fiyatlanmıyor. Ocak ayı enflasyonu yüksek çıktı. Bugün bileşik faizler fonlama seviyesinin altına kadar geriledi. Dolayısıyla, enflasyon yüksek gelmesine rağmen olumlu görüşler halen korunuyor. Önümüzdeki dönemde siyasi bir takım gelişmeler yaşanacaktır. Onların da eğer dünya genelinde hava böyle olursa çok yoğun bir biçimde fiyatlanacağını sanmıyorum. Piyasaları rahatsız edecek bir süreç yaşanırsa, gerilim olursa, dünyadaki trend tersine dönerse o zaman Türkiye diğerülkelere göre ağır bir biçimde hasar alacaktır. Ama hava pozitif olursa hiçbir sıkıntı olmayacak gibi gözüküyor."
Salar, şu anda piyasalardaki belirleyici değişkenin tamamen küresel sermaye, global likidite olarak adlandırılan konu olduğunu kaydetti.
KURLARDAKİ GERİLEME
Murat Salar, kurlardaki gerilemesinde en önemli etkenin yurt dışında piyasalarda yoğunlaşan olumlu beklentiler olduğunu, ABD'de ekonominin kontrollü biçimde soğuyacağı ve enflasyon endişelerinin azaldığı konusundaki görüşlerin ağırlık kazanmasının FED'den yeni bir faiz artırımı beklentilerini iyice zayıflattığını anlattı.
Dolar kurunun 1,3900'un altında kalıcı biçimde seyretmesi için Japonya'da faiz artışı olmayacağına veya olsa dahi kısa vadede piyasaları rahatsızetmeyecek bir boyutta kalacağına dair görüşlerin güçlenmesinin yeterli göründüğünü ifade eden Salar, şunları söyledi:
"Şu an için dövize talep yaratabilecek ya da yurt dışından devam eden para girişinin kesintiye uğramasına neden olabilecek tek veri olarak Japon Merkez Bankası'nın yüksek gelen büyüme verilerinin etkisiyle faiz oranlarında artışa gitmesi olabilir. Bunun haricinde herhangi bir veri mevcut durumu değiştirebilecek bir etkiye sahip görünmemektedir. FED'in ise yakın gelecekte piyasaları rahatsız edebilecek veya mevcut gidişatı tersine çevirebilecek bir tavır içerisinde olacağını düşünmüyoruz."
Salar, yatırımcılara, bundan sonraki süreçte yurt dışındaki gelişmeleri yakından takip etmeleri tavsiyesinde bulundu.
2001 yılı sonlarından itibaren Türkiye'de yatırım enstrümanlarının karakteristiğinde önemli değişimler meydana geldiğini, bu dönemin öncesindedöviz kurlarında düşüş görülmezken 2001 sonlarından itibaren kurlarda yükselişve düşüş, yaşanabilecek olasılıklar arasına girdiğini hatırlatan Salar,yatırımcıların öncelikle bu gerçekten yola çıkmaları gerektiğini bildirdi.
"MERKEZ BANKASI MÜDAHALE ETMEZ"
Dövize yatırım yapanların zarar veya kar edebileceğinin özellikle son 1 yıllık süreçte çok net biçimde anlaşıldığını dile getiren Salar, şunları söyledi:
"Gelinen nokta itibariyle yatırımcıların öncelikle panikle karar vermemeleri veya vermiş oldukları yatırım kararlarını panikle değiştirmemeleri gerekmektedir. Dövizle ticaret yapmayan veya döviz borcu olmayanların yatırım yaparken hedeflerinin spekülatif getiriler olduğunu ve zarar etmelerinin olasılıklar arasında olduğunu unutmamaları gerekir. Dövize yatırım yapma konusunda ısrarcı olanlara ise tavsiyemiz Vadeli İşlem Borsası'nda (VOB) döviz kontratları ile işlem yapmalarıdır. VOB'da hem alış hem satış yönünde daha dinamik bir yapı olduğundan yatırımcıların dövizdeki düşüşten de para kazanma imkanı bulunmaktadır."
Merkez Bankasının müdahale edeceğine çok ihtimal vermediği görüşünü aktaran Salar, "Merkezin müdahalesi konuşuluyor ama ben Merkez Bankasının bu süreçte gelip doğrudan müdahale edeceğini zannetmiyorum. O nedenle buna bağlı olarak kurlarda gerileme yaşanabilir" dedi.
BERNANKE'NİN AÇIKLAMALARI...
FED Başkanı Ben Bernanke, dün yaptığı açıklamada, ABD ekonomisinin genel durumu hakkında olumlu bir tablo sergilemiş, ekonomide enflasyon baskısının azalmaya başladığına dikkat çekmişti.
Bernanke konuşmasında emlak sektöründeki yavaşlamaya karşın ABD ekonomisinin bu yıl ve önümüzdeki yıl ılımlı bir şekilde büyüyeceğine işaret etmişti.
Ben Bernanke'nin bu açıklamalarının ardından açılış seansında güne 510,07 puan artarak başlayan Ulusal 100 endeksi, geçen yıl Mayıs ayının ardındanyeniden 44 binli seviyeleri gördü. Endeks günün ilk yarısını dünkü kapanışa göre yüzde 1,82'lik artışla 44.042,90 puandan tamamladı.
Borsa yükselirken, serbest piyasada doların satış fiyatı 1,3890'lara, avronun ki ise 1,8220'lere kadar geriledi.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında 26 Kasım 2008 vadeli, bugün valörlü tahvilin basit getirisi ise yüzde 20,49, bileşik getirisi yüzde 19,09 seviyesine geriledi.