FİNANS

Otomotiv sektörü hurda indirimi bekliyor

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aybar, otomotiv sektöründe vergi oranlarının düşürülmesinin hem ekonomik canlanmayı sağlayacağını, hem de vergi gelirlerini artıracağını belirterek, “senaryolarla” konuştu. KDV’nin yüzde 8, 16 yaşın üzerindeki araçlarda hurda indiriminin 3 bin 500 TL olduğu baz senaryoya göre 2010 yılında yüzde 19 vergi geliri artışı yaşanacağını, bu rakamın 2015’te yüzde 119’a çıkacağını söyleyen Aybar, ÖTV’nin yüzde 27 olduğu baz senaryoda ise 2010 yılında yüzde 5 gelir artışı olacağını, 2015’te bu oranın yüzde 95 düzeyinde kalacağını ileri sürdü.

ODD’nin bugün gerçekleştirdiği “Otomotiv Ticaretinin Önümüzdeki 10 Yıllık Yol Haritası” başlıklı toplantısında sektör sorunları, çözüm önerileri, sektörün potansiyeli, fırsatlar ele alındı. ODD Başkanı İbrahim Aybar, Türkiye’de otomobil talebini etkileyen en temel iki faktörün tüketici gelirindeki artış ve otomobil fiyatları olduğunu söyledi. Aybar, Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlayan otomotivin gelişmesini hızlandırmak için fiyatların aşağı çekilmesi gerektiğini vurguladı. Otomotivdeki vergi yükünün hafifletilmesinin ekonomik canlanmayı beraberinde getireceğini ifade eden Aybar, otomobil ticaretinin gelişmesine engel olan vergi oranlarının düşürülmesinin Türkiye’nin birinci gündem maddesi olması gerektiğini ifade etti.

“Vergi oranlarının düşürülmesinin vergi gelirlerini olumsuz etkileyeceği” varsayımının doğru olmadığının altını çizen Aybar, bu iddiayı ODD’nin hazırladığı farklı talep projeksiyonlarla ortaya koydu.

ODD SENARYOLARLA KONUŞTU
ODD’nin hazırladığı talep projeksiyonu senaryolarının tümünde, 1994-2008 yılları arasındaki eğilime göre 2009 yılı başındaki otomotiv talebi öngörüleri dikkate alındı. Tüm senaryolarda ayrıca kişi başına milli gelirin her yıl yüzde 3 büyüdüğü, döviz ve akaryakıt fiyatlarında değişiklik olmadığı kabul edildi. Bu çerçevede 6 baz senaryo hazırlandı. Bunlardan birincisi hükümetin açıkladığı ilk ÖTV ve KDV paketinde yer aldığı şekliyle otomotivde ÖTV’nin yüzde 18 olarak kabul edildiği senaryo oldu. Bu senaryoya göre ÖTV oranının yüzde 18’de tutulduğu baz senaryoda, 2010 yılında yüzde 2 vergi düşüşü yaşansa da, 2011’de yüzde 18, 2012’de yüzde 42, 2013’te yüzde 64, 2014’te yüzde 75, 2015’te yüzde 87 vergi geliri artışı olacağı hesaplandı.

ÖTV'NİN YÜZDE 27 OLDUĞU TALEP PROJEKSİYONU
Hükümetin açıkladığı ikinci ÖTV paketinde yer aldığı şekliyle otomobil sektörüne uygulanan yüzde 27’lik ÖTV senaryosuydu. Bu talep projeksiyonu senaryosuna göre 2010’da yüzde 5, 2011’de yüzde 22, 2012’de yüzde 45, 2013’te yüzde 67, 2014’te yüzde 81, 2015’te yüzde 95 vergi artışı yaşanacağı hesaplandı. Üçüncü bir senaryo ise ÖTV’nin yüzde 37 olarak kabul edildiği, KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e indiği ve 16 yaşın üzerindeki araçlar için 3 bin 500 TL ÖTV indirimi yapıldığı talep projeksiyonuydu. KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e indirildiği bu talep projeksiyonunda ise 2010’da yüzde 19, 2011’de yüzde 43, 2012’de yüzde 71, 2013’te yüzde 96, 2014’te yüzde 107, 2015’te yüzde 119 artış öngörüldü.

ODD’nin hazırladığı 3 senaryo karşılaştırıldığında KDV’nin yüzde 8’e indirildiği ve hurda indiriminin yapıldığı talep projeksiyonunda vergi gelir artışının oldukça yüksek olduğu gözlendi.

HURDA TEŞVİKİ VATANDAŞA VE DEVLETE KAZANDIRIR
Eski ve yaşlı araçları hurdaya ayırarak yenileriyle değiştirmenin teşvik edilmesi gerektiği görüşünü savunan ODD Başkanı Aybar, bunun hem çevreye olumlu bir yansıması olacağı, hem de vatandaşın ve devletin kazanacağını ileri sürdü. Aybar, hurda teşviklerinin KDV indirimiyle desteklenmesinin çarpan etkisi yaratacağını vurguladı. Aybar, bu görüşünü de ODD’nin hazırladığı projeksiyonlarla destekledi. 16 yaşın üzerindeki araç için 3 bin 500 TL ÖTV (hurda) indirimi yapılan senaryoda 2010 yılında yüzde 20 gelir artış etkisi dahil vergi gelirlerin artacağı hesaplanırken, 2011’de gelir artışının yüzde 39, 2012’de yüzde 63, 2013’te yüzde 86, 2014’te yüzde 100, 2015’te ise yüzde 115 olacağını ortaya konuldu. 16 yaşın üzerindeki araç için ÖTV indiriminin 5 bin TL’ye çıkarıldığı, diğer koşulların aynı tutulduğu senaryoya göre, 2010’da yüzde 3 düşüş yaşansa da, 2011’de yüzde 14, 2012’de yüzde 34, 2013’te yüzde 51, 2014’te yüzde 59, 2015’te yüzde 68 vergi geliri artışı yaşanacağı hesaplandı.

AYBAR: "OTOMOTİV LOKOMOTİF SEKTÖR"
ODD Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aybar, otomotivin Türk ekonomisinin “lokomotif sektörü” olduğunu belirterek, sektörün yurt içi ve yurt dışı satışları, yarattığı katma değer, istihdam ve yatırım imkanları açısından dikkat çektiğini vurguladı. Yaptıkları çalışmanın otomotiv sektörüne yol haritası olacağını belirten Başkan Aybar, “Türkiye otomotiv sektörü sadece Türkiye’de değil dünyada da önemli bir yere sahip, otomotiv sektörü dikkat çekici bir ivme kazanmış durumdadır” dedi.

Aybar, yaptıkları çalışmanın amacının Türkiye otomotiv ticaretinde pazar dinamiklerine göre önümüzdeki 10 yıla ışık tutması olduğunu ifade eden Aybar konuşmasına şöyle devam etti:

“Yaptığımız çalışma otomotiv sektöründe ticareti etkileyen unsurlarla ilgili geniş bir literatür çalışmasına ve gelecek yıllarda talebin nasıl seyredeceğine ilişkin bir analize dayanıyor. Otomobil talebine bağlı olarak karbon emisyonlarının da tahmin edildiği çalışmada gelişmiş bir hurda piyasasının oluşturulması ve bu piyasa üzerinden verilecek teşviklerle canlı bir talep yaratılması ana öneri olarak sunuldu. Ayrıca rekabet, katı atık, tüketici, vergi ve çevre konuları bakımından alınması gereken önlemler ve izlenmesi gereken politikalar konusunda çeşitli öneriler getirilmiştir.”

"OTOMOTİV SEKTÖRÜ 12 MİLYON AİLEYİ GEÇİNDİRİYOR"
Aybar, otomotiv sektörünün, demir-çelik, petro-kimya, lastik, cam, reklam, medya gibi birçok sektörle ilişkili olduğunu ifade ederek, “Otomotiv sektöründe yaşanan dalgalanmalar genel ekonomiyi etkiler, bu yüzden otomotiv tüm dünyada stratejik bir sektör olarak görülür ve tüm ülkeler otomotive yönelik stratejik planlar yaparlar” dedi. Türkiye otomotiv sektörünün dünyada 15’inci, Avrupa’da 5’inci, Türkiye’de ihracatçı sektörler arasında 1’inci olduğuna dikkat çeken Aybar, “Toplam üretimin yüzde 70’i Avrupa’ya ihraç ediliyor. 2008 de dış ticaret fazlası 6 milyar dolardır. Ayrıca otomotiv sektörü 400 bin kişilik istihdam yaratarak 12 milyon aileye geçim sağlıyor” dedi.

"AB’DE SATIŞ ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER DAHA DÜŞÜK"
AB ülkelerinde otomobil satışı üzerinden alınan vergilerin Türkiye’ye oranla daha düşük olduğuna dikkat çeken Aybar, motorlu taşıtlar vergisi Türkiye’nin üçte biri kadardır. Burada sorgulanması gereken bu vergilerin ağırlığının neden tamamen otomotiv sektörünün üzerinde olmasıdır” dedi.

Türkiye’de gelir vergisinin yarıdan fazlasının sadece ücretlilerden alındığını belirten Aybar, konuşmasında şunları kaydetti:
“Türkiye otomobil satışlarından ve akaryakıt üzerinden alınan vergilerle dünyanın en yüksek vergisini alan ülkelerden biridir. Bu durumda vergi politikalarının vergi adaletini sağlayan ve istihdam artışını teşvik eden bir yapıya uydurulması gerekir. Türkiye’de otomobil fiyatlarının yüksek olmasının nedeni vergi oranlarının yüksekliğidir. Türkiye’de otomotiv sektörünün gelişmesine engel olan vergi oranlarının düşürülmesi gerekir çünkü vergi oranlarının düşürülmesi ekonomik canlanmayı sağlayarak vergi gelirlerinde de artış yaratır.”

"TÜKETİCİ MEVZUATINDAKİ AKSAKLIKLAR GİDERİLMELİ"
Tüketici mevzuatında da düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten Aybar, satış sonrası servisin yeterli olmadığını söyledi. Yargı sürecinde çıkan anlaşmazlıklarda uzlaşmanın henüz sağlanamadığına dikkat çeken Aybar, “Üretici-satıcı istifadeci tüketiciye karşı korunmamıştır. Yedek parça konusu üretici, yetkili servis, ana-yan sanayi ilişkisi bakımından eksik bırakılmış. Bu eksikliklerin giderilmesi gerekir. Tüketici hukukunun aynı zamanda üretici ve satıcıyı da koruması gerekir, böylece daha rekabetçi bir yapı olacaktır” diye konuştu.

"HURDA SİSTEMİ VE PİYASASI OLUŞTURULMALI"
Hurda piyasası ve çevre faktörlerine de değinen Aybar, otomotiv, demir çelik, plastik, kimyasal atık ve benzeri atıkları işleyen sektörlerin bir araya gelerek hurda sistemi ve piyasası oluşturmaları gerektiğini dile getirdi. Bu şekilde otomotiv piyasasının canlanmasına katkıda bulunulduğuna dikkat çeken Aybar, devletin en güvenilir aktör olarak bu eksikliği giderebileceğini bildirdi. Aybar, hurda piyasasının hayata geçmesiyle birlikte gelecekteki ham madde ve çevre problemlerinin çoğunun geri kazanımla ortadan kalkacağını kaydetti. Sera gazını azaltmaya yönelik konuların ele alınması ihtiyacına işaret eden Aybar, ulaşımda fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üretenden fazla vergi alınması gerektiğini vurguladı.

"NEDEN TÜRKİYE’NİN OTOMOBİL MARKASI YOK?"
ODD Başkanı ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda basının sorularına da cevap veren katılımcılar, Türkiye’nin kendine özgü bir otomobil markası neden yok sorusuna cevap verdiler. Prof. Dr. İbrahim Kırcova “Henüz ne yazık ki bu yeteneklere sahip değiliz. 1983’ten sonra standartlaşmaya başladık ve dışa açılmayı öğrendik. Ancak burada önemli olan marka saplantısı değil küresel pazarda faaliyet göstermek, iç pazarı artırabilmek, geliştirebilmektir” diye yanıtladı. Aynı soruya bir cevap da Y.Doç. Dr Ülkü Şahin’den geldi. Şahin, “Markamızın olmaması üzücü ancak önemli olan standartlara uygun, çevreyi az kirleten, araçlar üretebilmektir “ diye konuştu. Stokların tükenmesiyle ilgili sorulan soruya cevap veren başkan Aybar, “Bu bir spekülasyondur. Eski araçların hurdaya ayrılması ve yeni araçların teşvikiyle 322 bin araç hurdaya ayrıldı. Devletin vergi gelirlerinde artış oldu. Ancak burada bir eksiklik vardı. Bazı yerlerde hurda araçlar toplanmadı, sadece kağıt üzerinde gösterildi. Yasal usulsüzlük oldu. Daha sonra kaldırıldı. Piyasa kendi kendini topladı. Bankalar bir ara kredi vermekte nazlandılar bu yüzden alım olmayınca stoklar birikti. Sayımda 151 bin stok vardı.”

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler