Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin küresel finansal krizi asgari etki ile aşacağını ve krizi fırsata dönüştüreceğini söyledi.
Buna karşın özel sektör borcunun önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Döviz geliri olmayan firmalarımızın dövizle borçlanma konusunda daha dikkatli olması gerekiyor" dedi.
"Merkez Bankası'na müdahalede bulunmamakla birlikte" faizlerin mevcut düzeyini yüksek bulduğunu kaydeden Erdoğan, faizlerin düşürülerek Hazine'nin daha düşük oranlarla borçlanmasını istediğini bildirdi.
IMF ile nihai anlaşmanın Ekim veya Kasım ayında açıklanacağını belirten Erdoğan, küresel kriz nedeniyle nükleer santral ihalesinin ertelenmesinin mümkün olmadığını, Halkbank özelleştirmesinin ise bekleyeceğini ifade etti.
Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile birlikte Başbakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında küresel kriz ortamında Türkiye ekonomisini değerlendirdi.
Türkiye'nin yapılan reformlar sayesinde krizlerin etkisini az hissettiğini öne süren Erdoğan, "Kamu borç yapısında ve seviyesinde sağlanan iyileşmeler ve dalgalı kur politikası Türkiye'nin şoklara karşı dayanıklılığını artırmıştır" dedi.
BÜYÜME GEÇEN YILLARIN ALTINDA KALACAK
Küresel ölçekte bugüne kadar olanlardan çok daha büyük bir dalgalanma sürecinden geçildiğini vurgulayan Erdoğan, "Hiç kimsenin şüphesi olmasın; Türkiye bu krizi, bu dalgalanmayı da asgari etki ile aşacak, belirlemiş olduğu hedeflere doğru altı yıldır gösterdiği kararlılıkla ilerlemeye devam edecektir. Ve bu süreç Türkiye için fırsata dönüştürülebilecek bir süreç de olabilecektir" diye konuştu.
Bulunulan türbülans ortamında büyüme performansının geçen birkaç yıldır ulaşılan büyüme oranının altında kalacağını kaydeden Erdoğan, Avrupa ve ABD'de talep azalmasının ihracatı etkileyecek olmasına karşın, Türkiye Ortadoğu, Afrika gibi alternatif bölgelerde çalışmaya başladığı için küresel krizin etkisinin ihracat üzerindeki etkisinin sınırlı kalmasını beklediklerini söyledi.
Mali disiplinin süreceğini vurgulayan Erdoğan, kayıt dışı ile mücadele için hazırlanan kapsamlı stratejinin önümüzdeki günlerde açıklanacağını bildirdi.
15 MİLYAR DOLAR YABANCI SERMAYE BEKLİYORUZ
Kamu borç stokunun GSYH'ye oranını 2012 yılı sonunda yüzde 30'un altına indirmek istediklerini ifade eden Erdoğan, fiyat istikrarının
sağlanması konusunda kararlı olduklarını vurgularken, arz yönlü baskıların azalması ile enflasyonun tekrar düşüşe geçeceğini ileri sürdü. Cari açıkta finansman kalitesinin artmasının önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, "Yılsonu itibariyle toplam yabancı sermaye girişinin 15 milyar dolar civarında olmasını bekliyoruz, bütün bu olumsuzluklara rağmen" dedi. Erdoğan, cari açığın azaltılması için reformlara devam ettiklerini, sosyal güvenlik reformu ve rekabetin artırılmasına dönük çalışmaların bu çerçevede olduğunu anlattı. Erdoğan, istihdam reformunun ek reformlarla tamamlanacağını belirtti.
DÖVİZLE BORÇLANMA UYARISI
Küresel ekonomik ortamın sonucu olarak özel sektör borçlarının arttığına işaret eden Erdoğan, bu borçların büyük ölçüde üretim kapasitesini artırın yatırımlarda kullanıldığını öne sürerken, "Bu bizi rahatlatmaktadır. Bununla birlikte özellikle döviz geliri olmayan firmalarımızın döviz riski konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini de belirtmek isterim" diye konuştu.
Altı yılda Özelleştirme İdaresi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan özelleştirmelerin tutarının 50 milyar doların üzerinde olduğunu belirten Erdoğan, "Özelleştirme programımızı taviz vermeksizin uygulamaya devam edeceğiz" dedi.
Sektörlerin krizden etkilenmesini azaltmak için sektörel teşviklere ağırlık verdiklerini ifade eden Erdoğan, tekstil stratejisinin bunun ilk örneği olduğunu söyledi.
LİKİDİTEYİ İZLİYORUZ
Finans sektörüne işaret eden Erdoğan, "Dünyadaki yaşanan krizde önemli bir unsur olan bankaların ve piyasanın likidite durumu ilgili kurumlarca çok kısa aralıklarla ve yakından izlenmektedir" dedi.
Sektörün aktif kalitesinin sağlamlığını koruduğunu söyleyen Erdoğan, "Önceliklerimiz arasında yer alan finans sektörümüzün küresel krize rağmen sarsılmamış olması ve ekonomimize kaynak aktarma işlevine sorunsuz bir şekilde devam etmesi gerçekleştirilen reformların ve sürdürülen akılcı politikaların başarısı gösteriyor" dedi.
Bankacılık Kanunu'nda ve bankacılık dışı finansal kesime dönük olarak yasal değişikliğe gidileceğini, Türk Ticaret Kanunu'nun da yenileneceğini belirten Erdoğan, AB'ye uyum için hazırlanan Ulusal Program çerçevesinde 131 yasa değişikliği öngördüğünü ifade etti.
Türkiye ekonomisinin tarihinde görülmediği derecede sağlam bir yapıya kavuştuğunu ve küresel krizle baş edebilecek duruma geldiğini iddia eden Erdoğan, "Hükümetimiz gereken tedbirleri zamanında almaya devam edecektir" dedi.
MİLLETLE AYNI YÖNE BAKMIYORLAR
Ekonomide morallerin yüksek olması, beklentilerin iyimser yönde olmasının önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, AKP döneminde sağlandığını söylediği güven ve istikrara vurgu yaptı. Bunun aksini düşünenleri eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: "Üzülerek gördük ki altı yıl içinde milletçe elde ettiğimiz tarihi başarılara rağmen kimi çevreler ısrarla ve inatla olumsuz karamsar senaryoları çizmeye devam ediyor. Altı yıl boyunca kriz kelimesini ağzından düşürmeyenler kriz için kesin tarih verenler bile oldu. Tüm bu beklentileri çok şükür boşa çıkardık, boşa çıkarmaya da devam edeceğiz. Çünkü dersimizi iyi çalışıyoruz, yere sağlam basıyoruz. Milletle bunlar aynı yöne bakamıyorlar. Milletin sevincine ortak olamıyorlar. Türkiye'nin potansiyelinden, zenginliğinden, dinamizminden habersiz olanlar bu kötümser senaryolarını elbette sürdüreceklerdir... Ekonomiye yönelik, istikrar ve güven ortamına yönelik her türlü müdahaleye bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da kararlı duruşumuzu devam ettireceğiz."
Tüm bu süreçte yatırımlarda en ufak bir eksilme olmadığını savunan Erdoğan, "Yola aynen devam. Yatırımcı geliyor, inanıyorum ki gelmeye de devam edecek" dedi.