FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Parayı nereye yatırmalı?

Milyonlarca dolarlık portföylere yön verenler anlatıyor: Kısa vadeli mevduat şu dönem en uygun yatırım. İlle de döviz diyenler dolara yönelmeli. Borsada ise doğru sektörde fırsat var.

Paranın maliyetinin arttığı dönemde uzmanların gösterdiği ilk adres faiz olarak görünüyor.

Burada da bono değil kesinlikle aylık mevduat öneriliyor.

Analistler porföyde mutlaka döviz bulundurulması gerektiğinin altını çiziyor. Ancak Euro Bölgesi'nin içinde bulunduğu sorunlar nedeniyle Euro’ya çok şans tanınmıyor. Sıkıntıların aşılması bir anlamda zayıf Euro’ya bağlı olduğundan AB’nin politikalarını buna göre şekillendirmesi bekleniyor.

Dolarda yıl sonu beklentileri 1.55 - 1.60 bandında yoğunlaşıyor. Ancak erken seçim riskinin gerçekleşme olasılığının artması durumunda dövizde çok daha sert hareketler yaşanabilir. Dövizde seviye öngörmek bu nedenle zor. Ancak varolan riskler nedeniyle portföylere ortalamada yüzde 20’leri aşmayacak şekilde döviz alımı öneriliyor. Ancak dövizden kasıt kesinlikle dolar! Borsa ise mevcut risklere bağlı olarak 45 binlere kadar gevşeyebilir.

Siyasi tansiyonda artış ve yurtdışından gelecek olumsuz haberler bu seviyeleri rahatlıkla ulaşılabilir kılabilir. Borsada bu seviyelere yaklaşıldıkça uzun vadeli pozisyon alınması öneriliyor. Çünkü 2010 yılı için borsada beklenti, tansiyonun düşmesinin ardından hâlâ 60 binlerin rahatlıkla görülebileceği yönünde.*****

‘AYLIK MEVDUATTA KALIN FIRSATLARI İYİ GÖZLEYİN’
Nergis Kasabalı Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı
Piyasalar hızlı dalgalanıyor, yatırımcıya önerimiz böyle dönemlerde likit pozisyon taşımaları yönünde.

Faiz: Birikimler likit fon ve aylık mevduata yönlendirilebilir. Paranın yaklaşık yüzde 25’i fonlarda tutulabilir. Burada da içinde hisse senedi ve bonoların olduğu karma fonlar uygun görünüyor. Muhafazakâr yatırımcı ana parayı garanti eden ana para korumalı fonları da tercih edebilir. Zira fonun seçtiği enstrüman yükseldiğinde bu fonlardan bir miktar getiri alabilecek, ana parasını ise koruyacak. Seçilen enstrüman kaybettiğinde ise anaparasını zaten geri alabilecektir.

Borsa: Borsada kısa dönemde yön biraz daha aşağı olabilir. 45 binlere inme olasılığı mümkün. İçerde siyaset dışarıda Avrupa bölgesinde yaşanan sorunlar sürerken, 9 aydır yükselen piyasalar bir kâr realizasyonu sürecine girmiş görünüyor. Ve o süreç henüz tamamlanmadı. Kaldı ki 49 binlerde dahi uzun vadeli yatırımlar için artık tekrar cazip fiyatlar oluşmaya başladı. Borsada getiri potansiyelinin hâlâ yüksek olduğunu düşünüyoruz.

Önümüzdeki 2 ay içinde temettü getirisi olan hisselere yönelinebilir. Yine bu dönem için daha defansif karakterli enerji sektörü hisselerinden de alım yapılabilir. Daha orta vade içinse bankacılık sektörü başta olmak üzere gayrimenkul yatırım ortaklıkları, çimento hisseleri, bazı otomotiv hisseleri ve dayanıklı tüketim hisselerini öneriyoruz. Bu yıl için gübre hisselerinde de getiri imkânı yüksek görünüyor. Dünyada gübre sektöründe bir toparlanma var. İçeride ise bir erken seçime gidilerse çiftçiler destekleneceğinden bizde de talep görecektir.

Dolar: Dövizde tercihimiz dolar. Dövizde 2010 sonunda 1.60- 1.65 bandı görülebilir. Tansiyon artarsa kısa vadede 1.60’lar görülebilir dolarda. Ancak bu seviyeler geçici olacaktır.*****

‘DÖVİZ DİYENLER DOLAR ALSIN’
Tayfun Oral Oyak Yatırım Genel Müdür Yardımcısı

Dünyadan gelen bir faiz baskısı var. Faizler yükselmeyecek ama likidite azalacak. Dolayısıyla Hazine bonosunda faizin düşmesini beklemiyorum. Şu anda mevduat faizi yüzde 8 civarlarında. Bono faizi ise 9 seviyesinde. Bonoda faiz bir puan daha yüksek ancak risk getiri açısından değil sadece risk açısından bakınca bu seviyede Hazine bonosu taşımak makul bir yatırım gibi gözükmüyor.
Zira önümüzdeki dönemde hem iç stresten hem dış stresten dolayı borçlanma faizlerinin yükselme ihtimali çok mümkün.
Bono bileşikleri artan strese bağlı olarak yüzde 10’ları görebilir. İsteyen yatırımcılar belki oralardan alabilir.

Faiz: Aylık mevduat öneriyorum, çünkü burada da faizlerin yükselme riski var. 3 - 6 aylık perspektifte mevduat faizleri yükselebilir, yine 10’lar görülebilir. Bu nedenle yatırımcı parasını uzun vadeli mevduata bağlamamalı. Kısa vadeli mevduatta bekleyip gelişmelere göre porföyünü çeşitlendirebilir.
Dolar: Kısa vadede dolar 1.55’lerin üstünde kalıcı görünmüyor. Portföylerde içeride riskin yükselmekte oluşu ve dünyada doların Euro’ya karşı kuvvetli gidiyor olmasından dolayı dolar öneriyoruz. Doların yıl sonu için 1.65’leri görmesi olası.

Fonlar: Gelişmeleri yakından takip edemeyecek olan yatırımcılar ana para korumalı fonlarla, likit fonları alabilir. Yatırımcı birikimlerini bu fonlara yatırdığında vade sonuna kadar parasını çekemiyor. Ama yinede çıkmak isterse bir çıkış pirimi ödüyor. Ancak buna karşılık bu fonlarda ana para garanti ediliyor. Hiçbir zaman ana para zarar yazmıyor. Sözgelimi seçtiğiniz ana para garantili fon gidip İMKB’ye yatırım yapabilir. Ana para garantili fonu tercih ettiğinizde ana paranızı ve borsada oluşan getirinin bir bölümünü almak için daha baştan anlaşıyorsunuz. Bu fonların en büyük dezavantajı ise istediğiniz zaman çıkamıyor olmanız ve garantinin de bir bedelinin olması! Yani garanti karşılığında getiri düşük kalabiliyor. Ancak riski sıfırlamış oluyorsunuz.*****

‘DÖVİZDE DCD’YE DE YATIRIM YAPILABİLİR’
Murat Sağman Finansbank Özel Bankacılık Müdürü
Yatırımcının portföyde yüzde 10 oranında hisse bulundurması gerektiğini düşünüyorum.

Borsa: İstanbul Borsası 45.000’in altına gelirse hisse oranı biraz daha artırılabilir. Bu taktirde yüzde 10 olarak önerdiğimiz borsa yatırımının yüzde 15’lere çekilebileceğini düşünüyoruz.

Siyasi tansiyona bağlı olarak önerdiğimiz yüzde 20 oranındaki döviz yatırımı ise tansiyonun daha da artması durumunda yükseltilebilir. Portföyde faiz yatırımlarının payı ise yüzde 60 oranında olmalı. Ancak faize ayrılan bölümün yüzde 30’u ile kısa vadeli mevduat yapılırken, geriye kalan yüzde 30 ile değişken veya enflasyona dayalı bono alınabilir.

Dolar: Dolar kuru bugünlerde geniş bir bantta dalgalandı. Ancak dolar kuru 1.60 seviyelerini görürse buradan döviz satarak bir miktar daha TL’ ye geçilebilir. Çünkü Türkiye’de deneyimler orta ve uzun vadede döviz yükseldiği zaman alanın değil, aksine her zaman satanın kazandığını gösteriyor.

Portföye bir miktar ana para korumalı fonda alınabilir. Mevduata alternatif olarak amaç ana parayı kaybetmeden mevduattan daha iyi bir getiri elde edebilmek. Bu tür fonlara ilerde daha fazla talep olacaktır.

DCD: Döviz yatırımına bir alternatifte opsiyon denilen dcd’ler (Yatırımcının mevduat yaparken, bankaya döviz alma hakkını da satması - dual currency deposit) Hem döviz hem TL mevduatlar için veya TL’den belirli bir seviyeden dövize geçmeyi düşünenler veya belirli bir seviyede dövizden TL’ye geçmeyi düşünenler ve aynı zamanda mevduat getirisini artırmak için riskleri bilmek kaydıyla dcd işlemleri de yapılabilir. Eskiden dövizler vardı, dolar, Euro, sterlin.

Şimdi ülkeler riske girdiği için arkalarındaki dövizler negatif değer kazanıyor. Dolar bile daha güçlü görünmesine karşın aslında değer kaybediyor. Ancak yine de dövize yatırım yapmak isteyen yatırımcı görece sağlam duran doları tercih etmeli.*****

‘GIDA VE KİMYADA FIRSAT VAR’
Berra Kılıç Turkish Yatırım Genel Müdürü
Yatırımcı için bugünlerde ideal yatırım aracının mevduat olduğunu düşünüyorum.

Mevduat: Burada aylık mevduat ön plana çıkıyor. Yatırımcı bir yandan yıllık yüzde 8’lere denk gelen mevduat faizinden faydalanırken kısa vadede bir dalgalanma olması durumunda pozisyonu bozup yeni fırsatları da değerlendirebilir. Kısa vadede çok yüksek dalgalanma öngörmediğimizden ve fon yönetim ücretlerinin yüksekliği nedeniyle likit fonları önermiyorum.

Borsa: Borsada ise yaşanan gerilemeye karşın getiri imkanının korunduğunu düşünüyoruz. Bizim borsa için yıl sonu beklentimiz 55 binler civarında. Yaşanan düzeltme sürecinde ise geri çekilme 45 binlere kadar sürebilir. Bu takdirde borsada yüzde 20’lik bir getiri imkânın korunduğu görülüyor.
Ancak burada da sektör ve hisse seçimi ön plana çıkacaktır. Bu çerçevede ise bankacılık, gıda, kimya, cam sektörlerinde fırsat olduğunu düşünüyoruz.

Dolar: Savunma amaçlı olarak da özellikle son dönemde artan belirsizlikler nedeniyle portföylere yüzde 15 oranında döviz alınmasını öneriyoruz. Ancak bu döviz dolar olmalıdır. Çünkü Euro Bölgesi'ndeki sıkıntılar kısa vadede aşılacak gibi görünmüyor. Kaldıki bu sorunların aşılması da bizzat Euro’nun değer kazanmamasına bağlı gibi görünüyor. Bu anlamda dünyada önümüzdeki dönemde talep kesinlikle dolara yönelecektir.

(Milliyet)

Canlı Borsa


En Çok Aranan Haberler