ZEYNEP BEYZA KILIÇ - Küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin giderek arttığı bir dönemde, uzmanlar şirketlerin petrol ve doğal gaz projelerine yatırım yapmak yerine temiz enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini belirtiyor.
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, dünyada enerji sektörü kaynaklı karbondioksit emisyonu geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 1,7 artışla 33 gigatona yükselerek tarihi zirveyi gördü.
Küresel sıcaklığın artmasında emisyon salımı büyük rol oynuyor. Fosil yakıtlara yapılan yatırımın devam etmesi durumunda 2030-2052 yılları arasında küresel sıcaklık artışının 1,5-2 dereceyi bulacağı tahmin ediliyor.
Uzmanlar, dünyada sıcaklık artışının 2 dereceye ulaşması halinde eriyen buzulların deniz seviyesini yükselteceğini, kıtaların kısmen su altında kalacağını, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin ciddi ölçüde etkileneceğini öngörüyor. Ayrıca sıcaklık artışının bütün canlıların yaşamı üzerinde olumsuz etkileri olacağı belirtiliyor.
Bu doğrultuda, Nisan 2016'da iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak için 195 ülke bir araya gelerek Paris Anlaşması'nı imzaladı. Anlaşma kapsamında ülkelerin emisyon seviyelerini düşürmek için hedef koymaları ve bir yol haritası belirlemeleri bekleniyor.
Uluslararası sivil toplum örgütü Global Witness'in "Petrol ve Doğal Gaz Sektöründe Yatırım Fazlalığı Riski" raporuna göre, gelecek 10 yılda petrol projelerine 3,3 trilyon dolar, doğal gaz projelerine de 1,6 trilyon dolar yatırım yapılacak.
Raporda, gelecek on yıla dönük planlanan petrol ve doğal gaz yatırımlarının küresel ısınmayla mücadele hedefleriyle uyumlu olmadığı belirtiliyor.
- Hükümetler fosil yakıt projelerini önlemeli
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Enerji Kaynakları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Daniel Kammen, AA muhabirine, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve emisyon salımını düşürmek için fosil yakıt şirketlerinin projelerinde çeşitlendirmeye gitmeleri gerektiğini ifade etti.
2050'ye kadar fosil yakıt kullanımının sonlandırması gerektiğini dile getiren Kammen, şirketlerin bu projelere yatırım yapmak yerine temiz enerji teknolojilerine öncelik vermelerinin daha karlı olacağını kaydetti.
Kammen, petrol ve doğal gaz projelerine yatırım yapmanın canlıların sağlığını tehdit ettiğine işaret ederek, "Fosil yakıt şirketlerinin uzmanlıklarını yenilenebilir enerji ve depolama gibi alternatif yatırım alanlarına yönlendirmeleri daha doğru olur." dedi.
Şirketlerin devlet izinleri doğrultusunda proje geliştirebildiklerini aktaran Kammen, Paris Anlaşması'yla uyumlu ilerlemek için hükümetlerin petrol ve doğal gaz projelerini onaylamamasını önerdi.
Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Edward Parson da gelecek 50 yılda fosil yakıt üretiminin neredeyse tamamının biteceğini vurgulayarak, "Şirketlerin yatırımlarını fosil yakıtların dışındaki kaynaklara yönlendirmesi gerekiyor. Sektörde büyük bir değişim olacak. Bazı petrol şirketleri ancak karbon emisyon teknolojileri alanında uzmanlık geliştirirlerse ayakta kalabilecekler." ifadelerini kullandı.
Temiz enerji teknolojilerinin fosil yakıtlara kıyasla daha maliyetli olduğunu ve şirketlerin yatırımcılarından gördükleri baskıyla çevre dostu kaynaklara yönelmelerinin kolay olmayacağını aktaran Parson, bu noktada hükümetlerin devreye girmesinin süreci kolaylaştırabileceğini söyledi.
Parson, hükümetlerin fosil yakıtların iklim değişikliğine olan etkilerini azaltmak için bazı yasaları yürürlüğe koymaları gerektiğinin altını çizdi.
- Şirketler temiz enerji projelerine yatırım yapmalı
Oxford Üniversitesi Sürdürülebilir Finans Programı Direktörü Doç. Dr. Ben Caldecott, uzun vadeli fosil yakıt projelerinin büyük çoğunluğunun Paris Anlaşması ve iklim değişikliği mücadelesiyle uyumsuz olduğuna işaret ederek, "Uluslararası petrol ve doğal gaz şirketleri, iklim değişikliği, elektrikli araç gibi yeni teknolojik gelişmeler ve ulusal şirketlerden gelen rekabetten kaynaklanan yapısal zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Şirketler nakit akışlarını, yatırımlarını çeşitlendirmek için kullanmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Wood Mackenzie Kıdemli Analisti Valentina Kretzschmar ise enerji piyasasında temiz enerji kaynaklarına olan ilginin giderek arttığını böylece petrol ve doğal gaz şirketleri için uzun vadeli yatırım planlaması yapmanın daha zor hale geldiğini kaydetti.
Bazı petrol ve doğal gaz şirketlerinin temiz enerji projelerine de yatırım yapmaya başladıklarını ama bu dönüşümün çoğu şirket için zor olacağının altını çizen Kretzschmar, "Projelerini çeşitlendirme ihtimali düşük olanlar dahil bütün petrol ve doğal gaz şirketleri enerji sektöründeki değişime hazırlanmalı. Uzun vadeli yatırımlar için sermaye belirlerken çeşitli karbon emisyon senaryoları incelenmeli ve farklı senaryolarda ortaya çıkacak kar payları değerlendirilmeli." ifadelerini kullandı.