Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bankaların reel sektöre kredi vermek yerine daha güvenilir buldukları devlet iç borçlanma senetlerine yatırım yaptıklarını belirterek “Reel sektör ağlarken, bankacılık kesiminin yüzünün gülmesi ve mutlu olabilmesi mümkün değil. Bizlerin ağladığı bir dönemde bankalar çok mutlu ve büyük bir kar patlaması yaşıyorlar” dedi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Kocaeli Kartepe Green Park Hotel’de düzenlediği toplantıda ekonomik durum ile ilgili kapsamlı bir sunum yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıkoğlu, 30 Eylül 2008-30 Mart 2009 arasında yurt içi TL kredi hacminde daralmanın yüzde 14 milyar TL’ye ulaştığını, buna karşın bankaların menkul değerler portföyünde ise 31 TL’lik artış olduğunu kaydetti.
HİSARCIKLIOĞLU'NDAN BANKALARA "İNSAFSIZLIK SUÇLAMASI"
Hisarcıklıoğlu şöyle dedi:
“Her sektör kan kaybederken bugün bankacılık sektörü kar patlaması yaşıyor. Ama kar patlaması yaşamasının altında yatan neden şu; Bankada mevduatınıza en fazla yüzde 12-12,5 faiz veriyorlar. Şirketlere açılan kredilerde ise en sağlam olan şirkete yüzde 20, normal verilebilecek kişiye de yüzde 25 faiz uyguluyorlar. Tam yüzde 100 fark var. Böyle bir şey olmaz bu insafsızlık. Yüzde 12,5 ile mevduat toplayacak, yüzde 25 ile kredi vereceksin. Bunu kabul etmek mümkün değil. Eğer buradan hep beraber çıkacaksak, birlikte sorumluluğumuzu da bilmemiz lazım. Aslında bir bankacı olarak düşündüğünüz zaman yüzde 25 faizle kredi vermek dururken, neden yüzde 14’le devlete para satıyorlar. Çünkü paraya ihtiyacı olan daha güvenilir bir yer var. İşi sağlam gördükleri için hazine bonolarına yatırımı tercih ediyorlar. Şimdi de bize insafsızca yükleniyorlar. Devletin iç borçlanma ihtiyacının bu nedenle azaltılması lazım.”
“DÖRT MAKİNEDEN BİRİ DURDU, HER ÜÇ GENÇTEN BİRİ DE İŞŞİZ” Ekonomideki gelişmelerle ilgili çarpıcı rakamlar da veren TOBB Başkanı, imalat sanayinde Ocak 2009 itibariyle yüzde 25’lere varan düşüşlerin meydana geldiğine işaret ederek, “Bu çalışan her dört makineden birinin artık durduğunu gösteriyor” dedi. 2002 yılından itibaren hızlı bir büyüme trendine giren Türkiye’nin 2005’ten sonra büyük bir rehavete kapıldığını, bunda sorumlunun sadece yöneticiler değil toplumun tamamı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, şu anda en önemli konunun krizi çözmekten ziyade krizi yönetmek olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, “Ekonomideki daralmayı sindirmemiz mümkün değildir. Bu böyle giderse daha vahim sonuçlar ortaya çıkabilir. İşsizlik içinde bulunduğumuz süreçte en önemli sorun. İş bulmaktan ve iş aramaktan umudunu yitirmiş 2.7 milyon insanı da dahil ettiğinizde 2008 sonu itibariyle toplam işsiz sayısı 6 milyon kişiye ulaşıyor. Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 17.3 iken, tarım dışı genç işsizlerin oranı ise yüzde 30.3 gibi çok yüksek bir rakama çıkmış durumda. Bu her üç gençten birinin işsiz olduğu anlamına geliyor” diye konuştu.
İşsizliğin en fazla yaşandığı illerin başında 90 bin kişi ile İstanbul’un geldiğini hatırlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Ocak 2009 itibariyle Antalya’da 79 bin, İzmir’de 33 bin ve Bursa’da da 30 bin kişinin işini kaybettiğini söyledi.
BÜTÇE AÇIĞINDA YÜZDE İKİ BİNİN ÜZERİNDE ARTIŞ
Bütçe performansını değerlendiren Hisarcıklıoğlu, yılın ilk iki ayında bütçenin 10 milyar TL açık verdiğini anımsattı. 2009 bütçesinde öngörülen 10 milyar TL’lik açığın sadece iki ayda verildiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Şubat’taki artışa baktığımız zaman bütçe açığında tam yüzde 2 bin 187'lik bir artış var” dedi. Vergi cephesinde de gelişmelerin olumlu olmadığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, faiz hariç giderlerin yüzde 30 arttığını, ekonomideki daralma nedeniyle vergi gelirlerinin yüzde 6 azaldığına dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, cari harcamalarda da yüzde 48’lik artış olduğunu kaydetti.
“HESAP VERMEYEN HESAP SORAMAZ”
Türkiye’nin, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümünde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen bir vizyonla hareket ettiğini, ancak bu hayal edilen hedefe ulaşmak için güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasi olarak iki çıpası bulunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
“Hesap vermeyen bir toplum hesap da soramaz. Türkiye’de 72 milyonun da hesap verebilir durumda olması lazım. Aksi halde kimseden hesap sormak da mümkün değildir. Bunun yolu da yapısal reformları gerçekleştirmek ve yeni bir Anayasa’dan, siyasi partiler kanunundan geçiyor. Güçlü bir ekonomi istiyorsak kaliteli bir demokrasiye sahip olmamız lazım. Aynı şekilde kaliteli bir demokraside yaşamak istiyorsak da güçlü bir ekonomiyi oluşturmamız lazım. Kendi çocuklarımıza sorumluluğun bir gereği olarak bu reformları yapmak durumundayız.”
"IMF İLE ANLAŞMAK GEREK”
Toplantıda basının soruları da yanıtlayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomisinin geleceğinde düzenleme ve denetlemenin yanı sıra dizginleme fonksiyonlarının da öne çıkacağını ve bu çerçevede IMF’nin rolünün artacağını vurgulayarak, IMF ile anlaşmanın yapılmasından yana olduğunu belirtti. IMF’nin de mevcut anlayışını değiştirmesi ve yeni yaklaşımlar geliştirmesi gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “IMF şimdiye kadar bize tarımdan ve tekstilden çıkın diye bastırıyordu. Şimdi ise tam tersine istihdam yaratan sektörler bunlar ve krizden çıkışı da buradan geçiyor diyorlar. Dünyada yeni bir düzen kurgulanıyor. Bu dönemde gücümüzü kaybetmeyelim. Anlıksa anlık, günlükse günlük tedbirleri alarak bu dönemden güçlü bir şekilde çıkalım” dedi.
"2023’TE AB BÖLGESİNDE TÜRK GİRİŞİMCİNİN CİROSU 90 MİLYAR EURO’YA ULAŞACAK”
Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasının son bölümünde Türkiye’nin dış dünya içindeki yerine ilişkin de çarpıcı bilgiler verdi. 2020 yılında AB içindeki Türk kökenlilerin sayısının 8 milyon sınırını aşacağını belirten Hisarcıklıoğlu, Avrupa’daki Türk girişimcilerinin toplam sayısının da 120 binden fazla olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, 2015 yılında 160 bin, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’de 200 bin Türk girişimcinin Avrupa’da faaliyet gösteriyor olacağına dikkat çekerek “Böylece Cumhuriyet’in kuruluşundan 100 yıl sonra Avrupa’da ilk defa 115 ayrı sektörde 1 milyon’un üzerinde insana iş sahası sağlayan bir Türk girişimci varlığından söz edeceğiz. Sadece Almanya’da Türk girişimcilerin 2007 yılındaki 8 milyarlık toplam yatırım hacimleri 2020 yılında 18 milyar Euro´ya ve 32,7 milyar Euro’luk ciroları 70 milyar Euro´ya yükselecek. AB genelinde ise toplam ciro 90 milyar Euro ve yatırım hacmi 25 milyar Euro seviyesine erişecek” diye konuştu.