Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'de refah arttığından kırmızı et tüketimin yükseldiğini belirterek, "Şu an sadece tercihler kırmızı etten yana olduğundan bir miktar ithalat var. Seçimlerimizi bir miktar değiştirerek balık ve beyaz etten yana kullanırsak Türkiye'nin et problemi yok. Bu işe ciddi bir iş planı koyarak 2021 sonuna et ithalatını bitirmeyi hedefliyoruz." dedi
Pakdemirli, bir otelde Rekabet Kurumunun kuruluşunun 21.yılı dolasıyla düzenlenen, "Tarım-Gıda Endüstrisi ve Değer Zincirine Rekabetçi Yaklaşım" temalı "Rekabet Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, tarımsal rekabette planlamanın ve gıda arz güvenliğinin önemine değindi.
Büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısının yüzde 50-60 civarında arttığına ancak hala et ithalatı yapıldığına dikkati çeken Pakdemirli, "Ülkede refah arttı, bundan dolayı kırmızı et tüketimi de yükseldi. 2002'de 6 kilo olan kişi başı tüketim 15 kiloya çıktı. Protein üretimine baktığımızda hiç bir eksiğimiz yok. 1 milyar dolar balık, 400 milyon dolar üzerinde beyaz ihracatımız var. Şu an sadece tercihler kırmızı etten yana olduğundan bir miktar ithalat var. Seçimlerimizi bir miktar değiştirerek balık ve beyaz etten yana kullansak Türkiye'nin et problemi yok. Bu işe ciddi bir iş planı koyarak 2021 sonuna et ithalatını bitirmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
Pakdemirli, tarım ürünlerinde sanayileşerek marka çıkarmanın öneminin altını çizerek, "Pamuğu üretip nasıl ihracat peşinde koşmuyoruz, tekstilde değerlendiriyoruz, tarım ürünlerinde de özellikle rekabetçi olduğumuz hatta fiyat yapıcı olduğumuz stratejik ürünlerde mutlaka üretimin yanında çıkan ürünü sanayileştirerek global bir marka çıkarmalıyız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin en az 20 yıl içerisinde üretimini yüzde 50 artırmak zorunda olduğuna işaret eden Pakdemirli, planlamayla rekolte, ürün ekim ve dikimlerini, önceden öngörülürse gıda arz güvenliğinin sağlanacağını ifade etti. Pakdemirli, gıda arz güvenliğini artırmak için çalıştıklarını vurgulayarak, "Düzgün planlama, düzgün fiyat istikrarını getiriyor. Mevzuattaki eksikliklerin hepsinin tespitini yaptık, hızlı bir şekilde meclise sevk ediyor olacağız. Tarım bana göre siyaset üstü bir konu, günlük siyasi malzemeye alet etmemeliyiz." ifadesini kullandı.
Tarım arazilerinin küçük olması nedeniyle ölçekle ilgili sorun yaşandığını bildiren Pakdemirli, Avrupa'da ortalama 400 dekar olan tarım arazisi büyüklüklerinin, Türkiye'de 60 dekar olduğuna dikkati çekti. Pakdemirli, ortalama işletme büyüklüğünün artması gerektiğine işaret ederek, toplulaştırma yanında, vatandaşların kooperatifleşmesinin de desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Pakdemirli zincir mağazalarda yüzde 1 satma zorunluluğu bulunan coğrafi işaretli ürünlerin ve yerli malların oranının yüzde 20 civarına çıkarılırsa gıda arz güvenliğine de büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Birliklerden daha verimli olmalarını isteyen Pakdemirli, yurt dışında 50 milyar dolar ciro yapan birlikleri örnek verdi. Pakdemirli, gelir garantisi sigortasının gıda arz güvenliğinde önemli yer tuttuğunu kaydederek TARSİM ile bu konuda çalıştıklarını aktardı.
Ormancılık alanındaki çalışmalara da değinen Pakdemirli, "Dünya nüfusu kadar ağaç dikme hedefimiz var. Şu an için 4,5 milyar, hatta 5 milyara yaklaşan bir ağaçlandırma çalışmamız var. 7 milyar ağaç dikilmesi hedefimize de ulaşacağız." dedi.