FİNANS

"Sıra AKP'nin kapatılmasına geldi"

Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bültende Anayasa Mahkemesi'nin türban kararı ve bu kararın AKP'nin kapatılması için açılan davaya olası etkileri belirtildi.

Anayasa Mahkemesi'nin türban serbestliğini reddetmesiyle AKP'nin kapatılmaması için artık mucize gerektiği vurgulanan bültende olası kararın piyasalara etkileri de aktarıldı.

Bültende şu ifadelere yer verildi;

"Siyasi belirsizlik süreci, türban ile ilgili Anayasa değişikliğinin TBMM’de onaylanması sonrasında başlamış oldu. Dün ise bu durum Anayasa Mahkemesi’nin başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğini iptal etmesiyle devam etti. Süreç bitmedi ama sürecin ve AKP’nin sonu görüldü.

Türban ile ilgili Anayasa değişikliğine yönelik Anayasa Mahkemesi’ne başvuru ile AKP’nin kapatma istemine yönelik Anayasa Mahkemesi’ne başvuru arasında iki haftalık bir süreç yaşanmıştır. AKP’nin kapanma isteminin özünü türban ile ilgili Anayasa değişikliği oluşturmuştu.

Kapatma iddianamesi sahibinin iddiası, AKP’nin "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak" suçlamasıydı. Ne kadar farklı iki dava olsa bile, davalar arasında bir göbek bağı vardı. Türban kararı kapatma davasını bağlayıcı nitelik taşıyordu.

Mahkeme’nin dün Anayasa değişikliği davasını esastan ele alması, türbanın Anayasa’nın değiştirilemeyecek hükümlerine aykırı olduğu anlamını taşımaktaydı. Anayasa Mahkemesi değişikliği iptal ederken ve yürürlüğü durdururken, Anayasa’nın 1.,2. ve 4. maddelerini esas aldığını yazılı bir açıklamayla duyurdu.

Buna göre türban, laiklik karşıtı ve Cumhuriyet niteliklerine aykırı bulundu. Anayasa Mahkemesi, böylece leb demeden leblebiyi demiş oldu. Anayasanın değiştirilemez maddelerine aykırı yapılan Anayasa değişikliğini Meclis gündemine taşıyan AKP, bu kararla laiklik karşıt eylem gerçekleştiren durumuna düştü. Türban ile ilgili verilen bu karar sonrasında, AKP’nin kapatılmama olasılığı mucizelere kaldı.

Mahkeme kararının, ekonomik-sosyal-hukuksal-siyasal ve en önemlisi dışsal etkileri olacaktır. Dışsal, siyasal ve ekonomik etkiler, piyasalar tarafından takip edilecektir. En önemli dışsal etki, AB’nin Türkiye ile gerçekleştirdiği müzakere sürecini Kopenhag Kriterleri çerçevesinde gözlemlemesi olacaktır. AB’nin gözlemlemek yerine göz ardı etmesi, dışsal etkiler açısından en olumlusu olacaktır. En önemli siyasi etki, 1967’den bu yana Türkiye’nin gündeminde olan türbanın bundan sonra Meclis’e gelmesi zor görünüyor.

En önemli ekonomik etki, piyasaların önündeki belirsizlik sürecinin kalkmasıdır. Bundan sonraki süreç daha öngörülebilirdir. Eylül-Ekim tarihinde AKP’nin kapanma istemiyle açılan davanın sonucu beklenmeye gerek yoktur. Piyasalarda en kötü senaryo gerçekleşmiştir. Ama piyasalar zaten en kötü senaryoyu fiyatlandırılmıştır.

AKP olası erken seçimde bir önceki oy oranını geçebileceğine inanırsa, genel ve yerel seçimleri bir arada yapılacağı bir dönem daha görebiliriz. AKP’nin seçime gitme sinyali yeni bir parti kurulması olacaktır. Bundan sonraki süreçte herşey AKP’nin kapanması ve diğer partililerin siyasi yasak alacağı varsayılayarak yapılacaktır.

Türkiye tam üç ay yaşadığı belirsizlik bitmiştir.

Bu yüzden artık AKP’nin kapanma davasının ve sonucunun artık pekte bir önemi yoktur. Odak nokta erken seçim ve yurtdışı piyasalar olacaktır. Türkiye’nin gündeminde artık Anayasa Mahkemesi’nin kararları düşmüştür. İMKB'de geri çekilme olsada sınırlı kalacaktır ve yükseliş devam edecektir."

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler