Türkiye tahvil/bono piyasasında geçen yıl Temmuz sonunda 45 milyar dolar ile en yüksek portföy büyüklüğüne ulaşan yabancı yatırımcılar, 2007 sonuna kadar 7.7 milyar dolarlık kıymet satarken, bankacılar yabancı yatırımcıların uzun vadeli kıymetlere yeniden giriş yapmaları için içeride enflasyon dışarıda ise subprime mortgage kaygılarının azalması gerektiğini söylüyorlar.
Bankacılar, tahvil piyasasına yeniden yabancı girişinin yılın ikinci yarısında başlayabileceği görüşündeler. Merkez Bankası verilerine göre, banka dışı yurtdışı yerleşiklerin mülkiyetindeki iç borçlanma senetleri miktarı 27 Temmuz'da 44.65 milyar dolar ile en yüksek düzeyini görürken, 28 Aralık'ta 36.98 milyar dolara geriledi.
Temmuz ayına kadar global piyasaların olumlu seyri ve içeride seçimlerin sorunsuz atlatılacağı beklentisiyle DİBS portföylerini genişleten yabancı yatırımcılar, Temmuz sonundan itibaren subprime mortgage kredilerinin gelişmiş ülkelerde finansal kriz yaratmasıyla diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte Türkiye'de de satışa geçtiler.
Yabancı bir bankanın üst düzey hazine yöneticisi, "Yabancı yatırımcılar subprime krizi başladıktan sonra Türkiye'den çıkmaya başladılar, Brezilya, Macaristan ve Güney Afrika gibi gelişen piyasalar da bu trendi izledi. Tahvil/bonodan çıkan yatırımcı yine TL'de kalıyor ama genelde gecelik vadede yatırım yapıyor. Portföylerini ciddi miktarda azalttıkları için alabilecek yerleri de var ancak bunun ne zaman olacağını kestirmek kolay değil" dedi.
Bankacılar yüzde 4 olarak korunan enflasyon hedefinin oldukça üzerinde seyreden beklentiler nedeniyle yabancı yatırımcıların kaygılı olduğunu söylüyorlar. Merkez Bankası'nın Ocak birinci dönem beklenti anketinde, yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 6.44 oldu. "Yabancılar enflasyon yükselmesine rağmen Merkez Bankası'nın faiz
indirimlerini doğru bulmuyorlar ve uzun vadeden kaçınıyorlar" diye konuşan aynı bankacı, "Öncelikle ABD ekonomisine ilişkin önlerini görmeyi, içeride de enflasyon görünümünün netleşmesini bekliyorlar.
Bunlar olursa, hem arz eksiği olduğu için hem de talep artışı olacağı için piyasada ciddi bir potansiyel oluşacak ve faizler aşağı gelecektir. Ancak bunun için biraz daha vakit var gibi görünüyor, ilk yarının sonuna doğru yabancılar tekrar uzun vadeli enstrümanlara dönebilirler" dedi.
TCMB'nin 17 Ocak'ta yapacağı Para Politikası Kurulu'nda gecelik yüzde 15.75 olan borçlanma faizini düşürmesi bekleniyor. Mevcut yüzde 15.75 olan gecelik borçlanma faizinin fonlama maliyeti yüzde 17.05'e denk gelirken, faiz 25 veya 50 baz puan düşürülürse fonlama maliyetleri sırasıyla yüzde 16.76 ve yüzde 16.47 olacak.
Bankalararası piyasada gösterge 7 Ekim 2009 vadeli kıymet 1302'de ortalama bileşik 16.17'den işlem görüyordu. Yabancı bir bankanın tahvil/bono yöneticisi, TCMB'den ve Fed'den yeni faiz indirimleri bekleniyor ama yabancı yatırımcılar hala tedirgin davranıyor; bunu en iyi uzun vadeli sabit kuponlu kağıtların getiri eğrisinin yukarı doğru olmasından görüyoruz. Döviz akışında bir sorun yok ama yabancılar gecelik para piyasası enstrümanlarında kalmayı tercih ediyorlar. Subprime tedirginliği henüz geçmedi, ilk çeyrekte yurtdışındaki bankaların kârları da dalgalanma yaratacaktır, ancak ikinci yarı başından itibaren yeni bir düzelme olabilir" dedi.
Özel bir bankanın tahvil/bono yetkilisi, yabancı yatırımcıların borçlanarak açtıkları tahvil/bono pozisyonlarının bir bölümünü kapattığını belirterek, "Yurtdışındaki belirsizlikler nedeniyle yabancı yatırımcılar vade riski almak istemiyorlar ve uzun vadeli enstrümanlara sınır getiriyorlar. İçeride enflasyon beklentilerinin olumsuza dönmesi de çıkışta etkili oldu" dedi ve ekledi: "Yabancı yatırımcıların yeni pozisyon açmalarında yurtdışının dinamikleri çok daha önemli çünkü dışarıda bankacılık sisteminin bilanço büyütme kapasitesi durdu, dolayısıyla para yaratma kapasiteleri azaldı."