Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, dört ay önce çıkarılan Ar-Ge yasasıyla birlikte hangi sanayi dallarında ne tür iş gücüne ihtiyaç olduğunun belirleneceğini ve iş gücünün artacağını belirterek, “Dört ay içinde ulusal ve uluslar arası firmalar, 1.5 milyar YTL’lik Ar-Ge harcaması yapacağını söyledi. Türkiye, eğitimli genç yapısıyla, Ar-Ge yatırımları açısından önemli bir üs olacak” dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, İstanbul Sanayi Odası’nın düzenlediği 7. Sanayi Kongresi”nde yaptığı konuşmada, hazırladıkları “Girişimci Bilgi Sistemi”nin önemine işaret ederken, bu sistemin çok önemli bir çalışma olduğunu söyledi. “Girişimci Bilgi Sistemi, Türkiye’nin sanayileşme hamlesinin önündeki duvarı yıkan bir çalışma” diyen Çağlayan, bunun ardından yedi sektörle ilgili sanayi stratejisi planı ve 27 sektörün rekabet gücü planını hazırladıklarını ifade etti.
SEKTÖREL İZLEME VE DEĞERLENDİRME MERKEZİ KURULDU
Dünyanın içinde bulunduğu kriz ortamında 2 aşamalı strateji belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Çağlayan, “Kısa vadeli ve hiçbir krizin sonsuza kadar sürmeyeceğini dikkate alan uzun vadeli stratejiler geliştirilmeli” dedi.
Bu planların ikisine de bakanlık olarak sahip olduklarına dikkat çeken Çağlayan şöyle devam etti: “Önceden Türkiye’de ne kadar firma var, ne üretir, ne kadar üretir, ne kadar işçi çalıştırır, sermayesi, aktifi, cirosu nedir, bilinmezdi. Şimdi, Girişimci Bilgi Sistemi sayesinde bu bilgilerin hepsine sahibiz. Reel sektörün, kur riskinden, iç ve dış pazarlardan nasıl etkileneceğini biliyoruz. Bu bilgiler ışığında, Bakanlığımız bünyesinde “Sektörel İzleme ve Değerlendirme Merkezi” kurduk. Bu merkez, sektörlerin olası finansal gelişmelerden nasıl etkileneceği konusunda çalışmalar yapıyor.”
Reel sektöre güvendiğini belirten Çağlayan, “Sanayi stratejisi doğrultusunda, dünyayla rekabet eden ve Dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmiş bir Türkiye hayal ediyorum” dedi.
“KRİZ OLSA DA OLMASA DA TÜRKİYE’NİN KARLILIĞI DÜŞÜK”
Dünyanın içinde bulunduğu mali krizi, yalancı zenginlik masalının, sanal saadet zincirinin yıkılması olarak tanımlayan Çağlayan, finansal kapitalizmin krizin sorumlusu olduğunu kaydetti. Her ülkenin farklı koşulları, kaynakları, politikaları olduğuna dikkat çeken Çağlayan, “Küresel krizden bağımsız hareket edemeyiz, zaten bağımsız da değiliz. Ancak, kriz dünya piyasalarını alt üst ederken, biz finans sistemimizi kontrol altına alıyorduk. Kriz ortamında nereye gideceğimizin haritasını çizen Girişimci Bilgi Sistemi’ni hazırladık. Bu sistem, bize hangi tartışmalarla karşı karşıya kalacağımızı gösterecek” diye konuştu. Çağlayan, kriz olsa da olmasa da Türkiye’nin karlılığının düşük olduğuna dikkat çekerken, “Kamu ve özel sektörün yapısal sorunlarına eğilmeye ihtiyacımız var. Amacımız, ciddi üretim kapasitesine sahip güçlü şirketler yaratmak, yüksek katma değerli yapıya ulaşmak” dedi. (ANKA)