OECD, tarafından yayınlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda, bir çok üye ülkesinin 1980'lerden bu yana görülmemiş büyüklükte bir uzun sürebilecek resesyonda veya resesyonun kıyısında olduklarını bildirdi.
OECD, bunun sonucu olarak üye ülkelerde işsiz sayısını önümüzdeki 2 yılda 8 milyon artmasını beklediğini belirtti.
Aynı zamanda tüm üye ülkelerde enflasyon düşeceğini öngörün OECD, her ne kadar küçük de olsa bir deflasyon ile karşı karşıya kalma riski bulunduğunu da vurguladı.
OECD, ABD, Avro Bölgesi ve Japonya'nın ardından ekonomik daralmanın sert olabileceği diğer ülkeler olarak Macaristan, İzlanda, Türkiye, İrlanda, Lüksemburg, İspanya ve İngiltere'yi sayarken, bu ülkelerin finansal krizden en fazla doğrudan etkilenen ülkeler olduğunu, bunda diğer kırılganlıklarının veya konut sektöründeki sert daralmanın rol oynadığını ifade eddi.
OECD, üye olmayan büyük ülkelerin de uluslararası kredi şartlarındaki zorlaşma, erken para politikası sıkılaştırmaları, emtia fiyatlarındaki düşüşlerin yol açtığı gelir kayıpları ve OECD'nin talebini zayıflamasının yarattığı etkiler nedeniyle yavaşlamakta olduğunu vurguladı.
Türk ekonomisinde büyümenin 2008 yılında zayıflayan iç talep ve uluslararası ekonomide görülen daralmanın etkisi ile yavaşladığı belirtildi.
Raporda, global finansal piyasalarda yaşanan kargaşanın da rol oynadığı bu durumun 2009 yılında da devam etmesini beklediğini belirten OECD, Türk ekonomisinde büyümenin 2009 yılında yüzde 2'nin altına düşeceğini tahmin ettiğini bildirdi.
Raporda yer alan tahminlere göre, Türkiye bu yıl yüzde 3.3, önümüzdeki yıl yüzde 1.6 ve 2010'da yüzde 4.2 büyüyecek.
OECD raporunda, TÜFE tahminleri bu yıl yüzde 10.3, önümüzdeki yıl yüzde 8.3 ve 2010'da yüzde 10.6 olarak yer alırken; işsizlik oranı için ise bu yılki tahmin yüzde 9.7, önümüzdeki yıl için yüzde 10.5 ve 2010 için yüzde 10.6 oldu.
OECD ayrıca, Türk finansal sisteminde sistemik likidite riskinin meydana çıkması halinde hükümetin finansal sektörün istikrarını korumak için acil destek mekanizmalarını devreye sokmak için hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.