Küresel kredi piyasalarındaki dalgalanma hisse senedi piyasalarını temellerinden sarsmaya devam ederken, Merill Lynch Raporu'na göre, gerileyen piyasa koşullarına rağmen yatırımcılar tahvil yerine hisse senedi tercihini sürdürüyor.
"LİKİDİTE ŞARTLARINDA OLUMSUZLUK ARTIYOR"
Uluslararası finans yönetimi ve danışmanlık firması Merill Lynch'in Eylül Fon Yöneticileri Araştırma Raporu'na göre, yatırımcıların Mart 2003’ten bu yana görülmemiş bir şekilde yatırım ufuğunu daraltmaları ve portföylerinde yüzde 4.3’ün üzerinde nakit tutmaları ile birlikte, "riskten kaçınma" hareketi keskin bir yükseliş gösterdi.
Araştırmaya katılan yatırımcıların yüzde 75’i bundan sadece iki ay önce likidite koşullarını “pozitif” olarak değerlendirirken, bu ay katılımcıların yüzde 34’ü likidite şartlarının “negatif” olduğunu düşündüğünü açıkladı. Yatırımcıları göre, büyüme beklentileri geriliyor ve para politikalarının “aşırı teşvik edici” olduğu yönündeki kaygılar azalıyor.
"KRİZ RİSKİNİN ARTTIĞINI DÜŞÜNENLERİN ORANI İKİ KAT ARTTI"
Öte yandan, konjonktürel dalgalanma riskinin normalin üzerinde olduğunu ve bunun piyasa istikrarı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünen katılımcıların geçen ay yüzde 32 olan oranı, Eylül ayında yüzde 61’e yükseldi.
Merrill Lynch’e bağımsız danışmanlık hizmeti veren David Bowers, yatırımcıların konjonktürel dalgalanma riskinden endişe duyduğunu belirterek, "Ancak fon yöneticileri potföylerini, daha farklı bir piyasa ortamına uygun olarak yeniden şekillendirmeye henüz başlamadılar. Bu durum, yatırımcıların piyasalarda görülen bu inişin olası büyüklüğünü inkar edip etmedikleri yönündeki soruları yanıtlıyor” dedi.
"HİSSE SENETLERİNE İLGİ ARTIYOR"
Raporda, yatırımcıların hala hisse senetlerinin değerinin altında seyrettiğine inandığına dikkat çekilirken, bunun da yatırımcıların birkaç ay içerisinde bir satın alma fırsatı oluşacağını düşündüklerini gösterdiğine vurgu yapıldı.
Rapora göre, hisse senetlerine verilen ortalama ağırlık, Temmuz ayından bu yana sadece yüzde 3 oranında düşerek yüzde 53 oldu. Yatırımcıların yüzde 23’ü hisse senetlerinin değerinin altında seyrettiğine inanıyor. Aynı görüşü paylaşanların oranı Ağustos’ta yüzde 11 olarak gerçekleşmişti. Ayrıca fon yöneticilerinin yüzde 37’si portföylerinde hisse senetlerine daha açık olacaklarını belirtiyor. Bu oran da Ağustos ayında yüzde 29 olarak gerçekleşmişti. Bu arada, fon yöneticilerinin üçte ikisi ise tahvillere ağırlık vermeme görüşünü koruyor.
"YATIRIMCI ABD VE İNGİLİZ SENETLERİNDEN KAÇIYOR"
Merill Lynch raporunda, piyasalardaki bu karışıklığın ortasında yatırımcıların Amerikan ve İngiliz hisse senetlerinden kaçınarak, gelişmekte olan pazarlar ve Avrupa Bölgesi (eurozone) hisse senedi piyasalarını tercih etmeye devam ettikleri kaydedildi. Fon yöneticilerinin yüzde 36’sı gelişmekte olan piyasalardaki hisse senetlerine ağırlık verirken, ağustos ayında gerçekleşen yüzde 10 oranında derin bir inişin ardından, bu oran tekrar Temmuz düzeylerine döndü.
"EURO BÖLGESİNE İLGİ ARTTI"
Rapora göre, yatırımcıların yüzde 37’si, ağustos ayındaki gibi, eurozone bölgesi hisse senetlerine ağırlık veriyor. Fon yöneticileri, güçlenen Japon Yeni ve ekonominin düzeleceğine ilişkin kuşkuları nedeniyle, Japonya’ya bakışlarındaki iyimserliği ise bir miktar kaybetti. Ağustos ayında katılımcıların yüzde 8’i Japon hisse senetlerine ağırlık verirken, Eylül ayında yatırımcıların yüzde 14’ü Japon hisse senetlerinin ağırlığını azalttı.
"YATIRIMCILAR DOĞUYA DOĞRU BÜYÜMEYE İNANIYOR"
Merrill Lynch Avrupa Hisse Senedi Stratejileri Başkanı Karen Olney, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şirket kazançları ile ilgili kısa vade beklentileri azalan analistlerin, girdi ve boçlanma maliyetlerinin artırmasından endişe ettiğini belirterek, "Fakat yatırımcılar aynı zamanda Doğu’ya doğru yapısal büyüme hikayesine de inanıyorlar. Bu nedenle, önümüzdeki çeyrek için büyüme beklentileri daha düşük değil, daha yüksek” diye konuştu.
ANKA