Türkiye'nin yerli araba markası Togg, geçtiğimiz cumartesi günü, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle seri üretime geçti. Togg'un fiyatı henüz netlik kazanmazken şimdiden yoğun bir ilgi var. Türkiye, dünyanın da ilgisini çektiği Togg ile Avrupa pazarında Çinlilerle yarışmaya hazırlanıyor.
Türkiye’nin uzun yıllardır hayalini kurduğu yerli otomobil sevdası gerçek oldu. Birkaç yıldır adından oldukça söz ettiren Togg, önceki gün üretime başladı. En baştan beri ‘yerli otomobil’ değil ‘yerli marka’ olarak lanse edilen araç, birçok basın ve bazı ortakların dilinde bile yerli otomobil olarak anlatılıyor. Bugün bakıldığında bile Togg’un ana parçaları birkaç ülkenin teknolojisiyle ortaya çıkıyor. Buna rağmen
yerlilik oranı yüzde 51. Bugün dünya pazarlarına bakıldığında birçok global marka artık yüzde 100 yerli bir araç üretme peşinde değil. En önemlisi teknoloji ve bununla birlikte maliyet düşürmek. Togg’da da bu ilk izlenimlerime göre, iyi bir şekilde
uygulanıyor. En başta da bahsettiğim gibi amaç yerli bir otomobil değil yerli bir marka ortaya koyabilmek. İlk lanse edildiğinde elektrikli bir otomobil olarak bahsedilen Togg, bugün bir mobilite aracı olarak tanıtılıyor.
Karar'dan Ali Yıldırım'ın haberine göre Dünya pazarlarına bakıldığında da markanın şansı oldukça yüksek. Çünkü bunun emsal örnekleri oldukça fazla. En başta Çinli üreticiler. Bugün Türkiye’de bile oldukça sayıları fazla. Ufak anlaşmalarla ülke pazarına giren modellerin arkalarında irili ufaklı şirketler yer alıyor. Hem de servis ve satış ağı bile olmadan bu dönemde yok satıyorlar. Bu yüzden yakın zamanda tüm kurallara uyarsak aracı Avrupa pazarında bile görmek mümkün. Normlara uyması koşuluyla.
Togg CEO’su Gürcan Karakaş, Togg’un ihracat planlamasına ilişkin soru üzerine, her markanın önce kendi memleketinde ve ülkesinde başarılı olmasına inandıklarını vurguladı. Mart ayının sonunda trafiğe çıkmaya başladıktan itibaren kendilerine
15-18 aylık süre verdiklerini dile getiren Karakaş “Bu başarımızı ispatladıktan sonra da yurt dışında, özellikle Avrupa’da hangi ülkelere gideceğimizin önceliklerinin belirlenmesiyle beraber şimdiden çalışmalara başladık. Yakın zamanda da açıklarız ama şu an için çok erken” dedi.
Şimdilik tam net olmamakla birlikte dijital bir aracın satışı için satış kanalının da dijital olacağı söylenenler arasında. Bu konu hakkında konuşan Gürcan Karakaş “Biz bunu kendimiz yapmaya karar verdik. Yani servis hizmetini doğrudan biz vermek istiyoruz. Çünkü şöyle düşünün; olayın sadece bir servis boyutu yok. Dolayısıyla bizim ülkemizde 7 ayrı bölgede 20’ye yakın servis noktamızla, artı mobil servis araçlarımızla biz bu hizmeti vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Togg’un babayiğitlerinden olan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, bu projede yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Önemli ihracatlar yaptıklarına dikkati çeken Özilhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İnandığımız bir proje. Elektrikli araç olduğu için biz Anadolu Grubu olarak inanıyoruz ve ‘Elektrikli projeyse varız.’ dedik. Neticesinde de elektrikli proje olarak geliştirilmesine karar verildi. Bu değişimin, dönüşümün başındayız. Elektrikli araçların çok önemli avantajları olduğuna inanıyoruz. Sıfırdan başlayan bir
elektrikli aracın çok da başarılı olacağına inanıyorum. İnşallah daha yeni başladık bu işe. Bundan sonra bize çok daha zor bir dönem başlıyor. Üretmek, satmak, yaymak, markayı tanıtmak, ihracat yapmak, bunların hepsi zor işler. Önce Türkiye’de başarılı olmalıyız.”
Gemlik kampüsünde yıllık kapasite 100 bin adet olacak. Üretim adedinin ise 20 bin adet olması planlanıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Gürcan Karakaş “Buraya sıfırdan bir tesis kurduk, yeni bir ekip kurduk ve teknik olarak bir imalatın belli adetlere, belli hızla yüksek adetlere ulaşması gerekiyor. Yani bugün biz buraya 100 bin adetlik kapasite kurduysak haftaya pazartesi bu 100 bin adede ulaşılmayacak. Zaten
bir modelle de 100 bin adede ulaşılmaz. Bizim önümüzdeki seneki planımız 20 bin civarında” dedi.
Gürcan Karakaş, otomotiv dünyasındaki çip krizinin temel nedenlerinden birinin gerçek anlamda kullanılan çiplerin teknolojisinin çok eski olmasından kaynaklandığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle tedarik zincirindeki kopmalardan sonra hiçbir çip üreticisinin dönüp yeniden bu eski teknolojileri öncelikle indirmek istememesi... Çünkü tüketici elektroniğinde kullanılan çok daha karlı, çok daha büyük adetlerde üretilen çipler var. Dolayısıyla eğer fikri mülkiyeti sizdeyse ne yaparsınız? Tüketici elektroniğine yakın çipleri kullanırsınız. Biz de onu yaptık. Örneğin kendi tasarladığımız cihazımızın üzerindeki 10’a yakın çipi Vestel ile beraber geliştiriyoruz, sanayileştiriyoruz. Onlarla beraber değiştirerek dolayısıyla pazarda daha kolay bulunabilecek, daha fazla kullanılan ve tüketici elektroniğine daha yatkın ürünleri kullanarak çözüyoruz.”
Gürcan Karakaş, bir teknoloji şirketi olarak akıllı cihazın yanı sıra farklı dijital ürünler üzerinde de çalıştıklarını belirterek “Çok yakında dijital ürünlerimizi de duyurmaya başlayacağız. Mobilite çözümleri, büyük veri, siber güvenlik, fintech, blok zinciri, oyunlaştırma, akıllı şebekeler ve mobilite servisleri gibi stratejik alanlar üzerine yoğunlaşıyoruz. Kullanıcılarımıza, akıllı yaşam, e-cüzdan, uzaktan güncelleme, akıllı bağlantı gibi hizmetler sayesinde kesintisiz bir mobilite deneyimi sunmayı
hedefliyoruz” dedi.
Gürcan Karakaş, şöyle devam etti:
“Başından beri bir otomobilden fazlasını yapmak üzere yola çıktığımızı ifade ettik. Geldiğimiz noktada akıllı cihazımızın etrafında gelişen bir ekosistem kurmayı başardık. Yüzde 100 milli bir projeyiz. Tüm kararlarımızı kendimiz alıyoruz çünkü direksiyonda biz varız. Aynı zamanda yerliyiz. Başlangıçta da ‘Yüzde 51 yerlilik oranı’ dedik, tedarikçilerimizin yüzde 75’ini Türkiye’den seçerek, 51’i yakaladık, üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Günümüzde yerlilik ve milliliği kullandığınız parça sayıları değil, fikri ve sınai mülkiyet haklarının tamamının size ait olması belirliyor. Akıllı cihazımızın kullanıcı odaklı, akıllı, empatik, bağlantılı, otonom, paylaşımlı ve elektrikli özelliklerini temsil eden USECASE Mobility® kavramını tüm dünyaya anlatıp tescil ettirdik.
Mobilite ekosistemini büyütmek ve yeni teknolojiler geliştirmek için çok değerli iş birliklerine imza attık. Markamızı dünyanın en itibarlı teknoloji platformlarında konumlandırmaya başladık. Aynı çatı altında topladığı fonksiyonları, akıllı ve
çevreci özellikleriyle ‘Bir Fabrikadan Daha Fazlası’ olan Togg Teknoloji Kampüsümüz için pandemi de dahil, kar kış demeden 1200 iş ortağıyla çalıştık. Avrupa’nın en temiz boyahanesini kurduk. Küresel rekabet için ülkemizin en iyileri ile dünyanın en
iyilerini bir araya getirdiğimiz ekipler oluşturduk.”
Togg’un fiyatıyla ilgili birçok iddia var. Fakat son noktayı önceki günkü açılışta Gürcan Karakaş koydu. Mart ayında satışına başlanacak C-SUV model için şimdiden fiyat söylemenin oldukça zor olduğunu paylaştı. Fakat araç bugün satışa çıkarsa fiyatı hemen hemen 800 bin lira – 1 milyon lira aralığında olması muhtemeldi. ‘C-SUV modellerle rekabetçi fiyata çıkacağız’ söylemlerinden sonra bu fiyat sadece bir tahmin. Ama aracın şubat ayında ön siparişe açılması sonrasında güçlü bir
fiyat desteği alacağını söylemek mümkün. Hatta sadece fiyat değil önceki gün açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bankacılardan finansman desteği beklediklerini söylemişti. Togg satışının başlamasından itibaren öncelikli kamu bankaları olarak büyük bir finansman desteği başlayacak. Seneye şartlar çok
değişmezse C-SUV’un fiyatı 1 milyon lira seviyesinde gerçekleşmesi de muhtemel.
İlk etapta sadece SUV olarak lanse edilen Togg, zamanla sedan ve hatchback (HB) seçeneklerinin de üretileceği paylaşılmıştı. Fakat önceki gün açılışta HB projesi iptal olduğu paylaşıldı. Gürcan Karakaş, C SUV’un ardından üretim sırasına girecek C-Sedan ve C-X Coupe modellerinin görsellerini ilk kez paylaştı. Karakaş, projenin başında tek bir ürün ile değil akıllı cihaz ürün portföyü ile yola çıktıklarını belirterek “Hedeflerimiz doğrultusunda 2030 yılına kadar 5 farklı model planladık. İlk akıllı cihazımız C SUV ile 2023 yılının ilk çeyreğinde kullanıcılarımızla buluşacağız. 2025 yılının ilk yarısında C-Sedan, 2026 yılında ise C-X Coupé yollara çıkmaya hazır olacak. B-SUV ve MPV modellerimiz için de çalışmalarımızı heyecanla sürdürüyoruz” dedi.
MPV model de bir daha gerçekleşecek olan tanıtımda hafif ticari bir modele dönüşmesi kuvvetli ihtimallerden. 2030’a kadar ortak platform kullanarak
5 farklı model ve toplam 1 milyon adet araç üretmeyi planlayan Togg, homologasyon testlerinin tamamlanmasının ardından 2023 yılının ilk çeyreğinde C segmentindeki ilk akıllı cihazı olan SUV ile pazara çıkacak.