Gerekli adımları atarsa, Türkiye'nin kış turizminde geleceği çok açık

Yrd. Doç. Dr. Osman Cenk Demiroğlu

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu Müdürü

Türkiye’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı kayak merkezlerinin yanı sıra Turizm Bakanlığı belgeli olmayan kayak merkezleriyle birlikte 50’nin üzerinde merkez var. 12 aya yayılmış bir turizm anlayışı için bu merkezler elbette büyük önem taşıyor. Talebin karşılanmasının yanı sıra bu merkezlerin niteliği geçmişe göre artık çok daha hayati. Çünkü kış turizminde süreklilik, ancak turistlerin memnuniyeti ile sağlanabiliyor. Kayakçıların tercih noktası olabilmek de mevcut kayak merkezlerinin hizmet kalitesinin yükseltilmesinden geçiyor.

Dünyadaki kayak merkezlerinin yaklaşık yüzde 40’ı Alplerde bulunuyor ve kayakçıların neredeyse yarıya yakını Alpleri tercih ediyor. Bununla birlikte; ülkemizdeki bazı kayak merkezleri, kalite ve fiyat açısından neredeyse Alpleri yakalamış durumda. Ayrıca Türkiye’nin kış turizminde geleceği çok açık çünkü Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da, Alplerden çok daha yüksek bir kayak potansiyeli var.

Türkiye’nin sahip olduğu fiziksel potansiyel Alplerdeki potansiyel ile eş değer. Eğer Türkiye, doğuda kış turizminin yaygınlaşmasını sağlayabilirse, başka kayak merkezleri aramaya hiç gerek kalmayacak. “Doğunun petrolü” olarak tarif edebileceğimiz karı, maksimum ölçüde kullanıyor olabilmek, söz konusu bölge için daha fazla kalkınma, istihdam, yatırım ve daha çok turist anlamına gelecek.

HAK ETTİĞİ NOKTADA DEĞİL

İlerlediği noktaya rağmen Türkiye, hala kış turizminde hak ettiği noktada değil. Bunun için çeşitli adımlar atılmasına ihtiyaç var. Örneğin kayak yapmak için yurtdışından ülkemize gelme potansiyeli taşıyan hemen hemen tüm pazarlarda şu an daralma yaşanıyor. Bu ülkelerden kayak severler, kriz nedeniyle elbette turizm harcamalarını kısıyor ya da moda gereği alternatif turizm ürünlerine yöneliyor. Ancak ilk adımı, yerli turiste yönelik atmak mümkün. Var olan potansiyeli önce içeride geliştirmek için, birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, kayak sporunu yaygınlaştırmak, okulların müfredatlarına sokmak gerektiğini düşünüyorum.

Özellikle sömestr tatilleri, kış turizminin potansiyelini değerlendirmek ve çocukları bu spora yönlendirmek için büyük önem taşıyor.

Bu arada kış sporları kültürünü, şehir merkezlerinde yaygınlaştırmak da büyük önem taşıyor. Bunun için kış sporlarını özendirici faaliyetler yapmak, şehirlerde yapay kayak pistleri kurmak ve bu alana ilgiyi artırmak etkili olacaktır. Şehirdekilerin bu sayede kar ile olan ilişkisi geliştikçe, kayak merkezlerine duydukları ilgi de artacaktır.

TÜRKİYE İÇİN FIRSAT

Kış turizminin önündeki en büyük tehdit ise küresel ısınma. İklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkilerini azaltabilmek amacıyla Dünya Turizm Örgütü bir süredir toplantılar düzenliyor ve bu toplantıların ardından bir takım raporlar yayınlıyor. Bu raporlarda, başta kış turizmi olmak üzere, turizmin her dalının küresel ısınmanın tehdidi altında olduğu vurgulanıyor. Çünkü küresel ısınmanın en önemli etkisi yetersiz kar yağışı. Yetersiz yağış, kış sezonunun gittikçe kısalmasına sebep oluyor. Alplerdeki tesisler, kısalan sezon yüzünden şimdiden sıkıntı yaşıyor. Ancak bulunduğu konum ve iklimi dolayısıyla, ülkemizde Palandöken ve Sarıkamış bölgeleri, iklim değişikliğinden birçok merkeze göre daha az etkilenecek merkezler arasında yer alıyor. Bunu fırsata çevirebiliriz. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi, Alplerle kıyaslandığında, kar açısından çok daha uygun ve güvenilir bir alan. Yapmamız gereken ise kış turizminin kayakla sınırlı kalmaması için uğraşmak ve başka kış sporlarının da öne çıkarılmasına çaba harcamak.

MEVCUT TESİSLER İYİLEŞTİRİLMELİ

Öncelik verilen alanlardan bir tanesi de kayak turizmi için ülkemizde yeni yatırım yapmak yerine mevcut tesislerin yönetiminin düzenlenmesi. Özellikle Erciyes’te hayata geçen destinasyon yönetimi modeli, tesislerin kalitesinin artırılması açısından çok önemli. Diğer kayak merkezleri ve hatta turizm destinasyonları için de benzer modeller geliştirilebilir. Tüm bu kayak tesisleri, yaz turizminde de kullanılabilecek aktivitelerle donatılmalı ki doluluk problemi aşılabilsin ve turizm 12 aya rahatlıkla yayılabilsin.