İMKB’nin yüksek performansının 2013’te de devam etmesi bekleniyor. Ancak hisse senedi riskini tek başına almak istemeyen yatırımcılara profesyonellerin yönettiği fonlar öneriliyor.
İMKB’nin yüksek performansının 2013’te de devam etmesi bekleniyor. Ancak hisse senedi riskini tek başına almak istemeyen yatırımcılara profesyonellerin yönettiği fonlar öneriliyor. Bu fonlarda en çok tercih edilen ve “al” verilen 12 hisse...
2012 yılında olumlu bir performans sergileyen İMKB’nin hisse senedi yatırımcılarının yüzünü güldürdüğü bir gerçek. Nitekim rakamlar da bunu teyit ediyor. Yılbaşından bu yana endekse dahil hisse senetleri yüzde 51.11 değer kazandı. Özellikle uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’nin notunu “yatırım yapılabilir” seviyeye çıkarmasıyla İMKB’de artan alımlarla endeks 76 binin üzerine çıktı. Türkiye’nin düşüş eğilimindeki enflasyonu ve azalan cari açığı da bu yükselişi destekledi. Yurtiçindeki makro ekonomik verilerin yanı sıra yurtdışı piyasalara yönelik olumlu beklentiler de İMKB’yi destekleyen diğer unsurlardı.
Hisse senedi piyasalarına yönelik beklentiler 2013 yılı için de olumlu. Analistlerin 2013’ün ilk çeyreği için endeks beklentileri 80-90 bin seviyelerinde yoğunlaşıyor. Ancak euro bölgesindeki borç krizinin devam ettiği ve ABD’de “mali uçurum” konusunda bir netlik olmadığı da hatırlatılıyor. Analistler, bu yüzden kısa vadede kar satışları yaşanabileceğini düşünüyor.
İMKB’nin özellikle son aylarda soluksuz yükseldiğine dikkat çeken analistlere göre, beklentiler hala olumlu olsa da yatırımcılar artık hisse senedi seçiminde çok dikkatli olmalı. Endeksin hemen her gün yeni bir tarihi zirve yaptığı son dönemde İMKB’de volatilitenin (oynaklığın) arttığı, küçük de olsa bir bahaneyle kar satışları gelebileceği ifade ediliyor. Bu yüzden analistler, orta ve uzun vadeli beklentiler olumlu olsa da endeksin geldiği seviye itibariyle İMKB’ye direkt girmekten kaçınanlar için yatırım fonlarını öneriyor.
ENDEKSTEN ÇOK KAZANDIRAN VAR
Profesyoneller tarafından yönetilen yatırım fonlarında her yatırımcıya göre bir alternatif bulmak mümkün. Üstelik bazılarının getirisi azımsanmayacak düzeyde. Nitekim yılbaşından bu yana İMKB-100 endeksi yüzde 51.11 kazandırırken A tipi yatırım fonlarının yüzde 35.11, B tipi fonlarının da 7.41 artış kaydettiği görülüyor. Tabii bu rakamlar ortalamaları yansıtıyor.
Hisse bazında bakıldığında borsada getiriler nasıl yükseliyor ya da düşüyorsa aynı durum fonlar için de geçerli. Örneğin Türkiye Yüksek Piyasa Değerli Bankalar A Tipi BYF (hisse senedi yoğun) yüzde 69.19, HSBC Bank A Tipi Hisse Senedi Fonu (hisse senedi yoğun) 68.15, Kare Yatırım Menkul A Tipi Değerli Fonu 63.12 ile İMKB-100 endeksinden çok daha fazla getiri sağladı...
YATIRIM FONUNU NASIL SEÇMELİ?
Analistlere göre, söz konusu fonların İMKB-100’den daha fazla kazandırmasının temelinde fon portföylerinin profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmesi yatıyor. Bu yöneticiler, fon portföylerindeki hisse senedi ve diğer enstrümanların oranlarını o günkü koşullara, beklentilerine göre anında değiştirebiliyor. Örneğin, olumlu beklentiler ağırlıktaysa hisse senedi oranları artırılıyor. Olumsuz beklentilerde ise hemen düşürülüyor. Böylece fon getirileri, olumlu gelişmelerden daha fazla faydalanırken olumsuz gelişmelerden daha az etkileniyor. Yatırım fonlarının yılbaşından itibaren getirilerinin yanı sıra son bir aydaki performanslarına bakıldığında da hisse seçiminin ne kadar önemli olduğu görünüyor.
Yapı Kredi Portföy Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Bülent İmre, yatırım fonlarının getiri beklentileri ve risk tercihlerine göre geniş yatırım alternatifleri sunduklarını söylüyor. İmre, “Fonlar farklı enstrümanlara küçük miktarlarla yatırım yapma imkanı tanımalarıyla da ön plana çıkıyor. Yatırımcılar risk tercihleri ve getiri beklentilerine uygun fonlar seçmeli” diyor.
İmre, getiri beklentisi yüksek ve hisse riski taşıyabilen yatırımcılara A tipi, hisse riski taşımak istemeyen ya da ölçülü hisse riski taşımak isteyenlere ise B tipi fonları tavsiye ediyor. İmre’ye göre yatırımcılar kısa vadeli piyasa hareketlerinden çok risk ve getiri beklentileriyle uyumlu orta ve uzun vadeli bir stratejiyle tercih yapmalı.