Kıdem tazminatı konusunda şu sıralar hareketlenme var. Çalışma Bakanı Faruk Çelik bu konuda çok da ayrıntıya girmeden ana hatları vermeye başladı.
Kıdem tazminatı konusunda şu sıralar hareketlenme var. Çalışma Bakanı Faruk Çelik bu konuda çok da ayrıntıya girmeden ana hatları vermeye başladı.
Aslında Çalışma Bakanlığı içerisinde bir grup uzman, Hazine ve Maliye temsilcileri ile yaklaşık altı aydır bu konu hakkında çalışma yapıyor. Yapılan bu çalışmada da sona gelindi.
Kanun teklifine son rütuşları bugünlerde verilmekte.
Peki bu güne kadar söz edilen hatlarıyla yeni düzenleme çalışanlara ne getiriyor?
BİREYSEL KIDEM TAZMİNATI HESABI OLACAK
Şu anda herkesin bildiği ve uygulanmasına kesin gözüyle bakılan konu, kıdem tazminatının, "bireysel kıdem hesabı" adı altında yeniden düzenleneceği. Ancak burada henüz netleşmeyen ve bu kanun tasarısında en kritik olan husus, işverenden kesilecek prim oranının ne olacağı.
Bu konuda Maliye ve Çalışma Bakanlığı bürokratları topu siyasetçilere atmış durumda. Bu konuda karar verebilmek için siyasi iradenin ne söyleyeceği önemli. Diğer yandan işveren örgütlerinin de prim oranının makul olması yönünde baskı yaptıklarını biliyoruz.
Aslında, işverenlerin prim yükü bir yandan teşviklerle düşürülmeye çalışılırken, diğer yandan da yeni bir prim daha ortaya çıkarıp, bunu işverenlere kabul ettirmek de oldukça zor.
Burada hükümetin kararlılığı devreye girecek gibi.
Şu anda herhangi bir teşvik uygulamasından yararlanmayan bir işveren için, prim yükü OECD ortalamasının çok üzerinde. Hatta en yüksek ilk üç ülkeden biriyiz.
TEŞVİKLERDEN YARARLANMA ORANLARI OLDUKÇA DÜŞÜK
Teşvikler ve bu teşviklerden sigorta primi olarak yararlanan işletmelerin sayısı da oldukça düşük. Şükrü Kızılot hocanın araştırmasına göre; 2008 yılındaki teşvikli istihdam oranı binde 3. en son çıkan 6111 sayılı Kanun da ise bu oran yaklaşık beş kat artmış ancak yinede teşvikli istihdam oranı yüzde 1.5 olmuş.
Ayrıca, teşviklerden yararlanan işyeri sayısı da bu anlamda oldukça düşük. 2012 Ocak ayı sonuçlarına göre, sigortalı yani 4 - a'lı çalıştıran işyerlerinin sayısı 72.264 yani tüm işyerlerinin sadece binde 7'si.
Kıdem tazminatı fonu için işverenlerin prim yükü yüzde 3 veya yüzde 4 düzeyinde artabilir
Böyle bir yapı içerisinde işverenlerden kıdem tazminatı fonu için kesilecek primin de, prime esas kazancın yüzde 3'ü veya 4'ü olabileceği ilgililerce dillendirilmekte. Prim yükünde 3 ya da 4 puanlık artış, mevcut sistemde teşviklerden yararlanmayan işyerleri için oldukça yüksek olabilir.
Ancak, kıdem tazminatının bireysel hesaba dayalı bir sistemde fon yöntemiyle birikebilmesi için, en az prime esas kazancın yüzde 3'ü düzeyinde olması gerek. Aksi takdirde birikim miktarı çok az olacağı gibi, biriken miktarın nemalandırılması da imkânsıza yakın olur.