Asgari ücret zammı milyonların gündeminde. Yeni asgari ücretin ne kadar olacağı merak edilirken işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Üçlü Danışma Kurulu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işleyişini ele almak üzere 21 Ekim'de toplanmıştı. Aralık ayında başlayacak asgari ücret belirleme süreci öncesi taraflar, komisyonun temsil dengesi ve karar süreçleri üzerine fikirlerini paylaşmıştı. Bu kritik toplantı sonrası yeni asgari ücret için tahmin ve rakamlar gelmeye devam ediyor. Son olarak SGK Başuzmanı İsa Karakaş, dikkat çeken değerlendirmelerini aktardı.
TGRT Haber yayınında değerlendirmelerini aktaran SGK Başuzmanı İsa Karakaş şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi bütün medyada yer aldı. Kritik toplantı diye yer aldı biliyorsunuz. Şimdi asgari ücret tespit komisyonuna baktığımız zaman zaten tekrar anlatmaya gerek yok. Beşer üyeden oluşuyor. Ancak pratikte komisyonun yapısı değişse bile değişen bir şey olur mu? Şimdi biliyorsunuz işçileri temsilen sadece Türk-İş bulunuyor. Yine ikinci büyük bir sendika da katılmak istiyor. Yıllardır serzenişte bulunuyor. Onlar biz de katılalım diyor. Yani iki konfederasyon olmaz. İki konfederasyon olsa bile asgari ücretin belirlenmesi pratikte değişmeyecek. Neden değişmeyecek? Şu anda işveren kesimini temsil eden TİSK var 1, hükümet 2, Türk-İş 3. Üçlü bir yapı. Şimdi diyelim ki 4. olarak Hak-İş de girdi. Dörtlü olsa bile yine hükümet işverenle bir araya geldiği zaman başkanın bulunduğu taraf yine hükümet olacağı için Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı olacağı için yine karar alabilir. Değişen bir şey olmaz.
Şimdi kamera arkasını anlatacak olursak asgari ücretle ilgili hükümet elbette ki artırmak istiyor ancak hükümetin eli kolu bağlı diyorum. Bakın bu çok önemli. Ne anlamda eli kolu bağlı? Yüksek faiz, düşük kur politikası, hayat pahalılığı ve rekabet boyutu var bu işin. Ve dolayısıyla bunların içerisinde bir denge kurmaya çalışıyor. Şimdi işveren kesiminin serzenişleri geliyor Ankara'ya. Nasıl bir serzenişle geliyor? Yüksek faizden dolayı maliyet var. Biz finansman sorunumuz var 1, 2 döviz kurları son derece düşük ve baskılandığı için rekabet avantajımız yok ve dolayısıyla maliyeti daha da artıracak yüksek bir asgari ücrete karşı olduklarını net bir şekilde söylüyorlar. Bakın bu söylediğim 2 kere 2 4. Ankara'daki kulis bilgisi bu. Yani gerçek durum bu.
Şimdi hükümet asgari ücreti olması gereken bir noktaya getirmek istese bir de dezenflasyon programı var. Bu enflasyon programı da maalesef istenildiği gibi gitmiyor. Niye gitmiyor? Çok uzadı. Uzadı ve dolayısıyla bu kritik süreçte bozulmasını istemiyor ekonomi yönetimi.
Peki, asgari ücret ne kadar olacak? Türk-İş işçi kesimi komisyona katılmasa değişen bir şey olur mu? İşçi kesimi katılsa da katılmasa da değişen bir şey olmayacak. Ve benim daha önceki programda söylediğim rakamları tekrarlıyorum. En az yüzde 25, maksimum yüzde 30 oranında bir artış bekliyoruz. Yani en az yüzde 25, en fazla yüzde 30. 30'u bulması da zor, bir rakam çıkacak. Olması gereken rakam nedir? Yani asgari ücretin şubat ayında işçinin cebine girmesi gereken gerçek rakam, yasaya göre olması gereken rakam nedir diye bana soracak olursanız o rakam belli. 40 bin TL'nin altında olmaması gerekiyor. Yasadaki tarife göre, bekar bir işçi, kiradır, ulaşımdır, gıdadır, bütün giderlerini karşılaması için gereken rakam bugün itibariyle 36 bin 305 TL Eylül anlamında söylüyorum, Türk-İş'in açıkladığı ki Türk-İş'in bu rakamları da aslında son derece masum rakamlar. Abartılmış rakamlar değil. Şubat ayına geldiğimiz rakam bu rakam 40 bin TL. Yani dolayısıyla yasaya göre olması gereken rakam 40 bin TL ancak hükümetin yüzde 30'un üzerine çıkarması mümkün değil. Neden? Ekonomi yönetimi dezenflasyon süreci diyor. Yüksek faizden kurtulamadık 2 ve maalesef baskılanan döviz kuruyla birlikte şu andaki rakam bu. Evet, ben İsa Karakaş olarak benim görüşüm 40 bin TL olması yönünde en az ama maalesef olmayacak. En az yüzde 25, en fazla yüzde 30. Altını tekrar çizmiş oldum"
Okuyucu Yorumları 1 yorum