BİZE ULAŞIN
Gazeteci Cüneyt Özdemir, Youtube canlı yayınında ekibine yaptığı zam oranını açıkladı. Özdemir, "Toplu dediğin zaman en alttaki insanın maaşının artması imkansız bu matematikte. Hep ezilmeye devam edecek. Haksız mıyım? Zaten bir ev almayı düşünmüyor insanlar, ev, araba hayali yok. Parası varsa borsada kumar oynuyor. Borsaya giren ciddi arkadaşlar da bana alınıyordur. Zammı en az yüzde 63'ten başlamışız. Kimilerine de yüzde 112'ye kadar çıkmışız. Referans bu olmalı." dedi. Özdemir'in asgari ücret kararı sonrası mavi yakalı-beyazı yakalı kıyası da gündem oldu.
Özdemir, "Öyle bir noktaya geldik ki şu anda asgari ücrete beyaz yakalılar bakıyor. Asgari ücret aslında toplumun en alt kesiminin para kazandığı en alt sınırı. Devlet eliyle yapıyorsun. İşçi, inşaatta çalışan bunu alacak diyorsun. Herkes buna bakıyor, çünkü ona göre zam oranlarını belirliyor beyaz yakalılar. Mavi yakalılar artık bu rakama zaten çalışmıyor ki. İnşaatta çalışan sıradan bir işçinin maaşı günlük 2 bin TL'ye çıkmış durumda. Temizliğe giden insanlara bin lira, 1500 liradan aşağı gitmiyor. 20 gün gitse 30 bin ediyor." ifadesini kullandı.
Özdemir yayınında şu ifadeleri kullandı:
"Gelelim zam oranlarına asgari ücrete. Bizim Deniz Uras, 'Manşeti Cüneyt Özdemir ekibe ne kadar zam yapacak diye atalım' dedi. Niye böyle bir şey yapıyoruz dedim, 'İzlettirir' dedi. İyi dedim, at kardeşim. Bizim ekip 16 kişi, dışarıdan da belgesel ekibinin desteğiyle 20'yi buluyoruz. Ama beyaz yakalıyız. Beyaz yakalılar hepsi. Herkes pırıl pırıl üniversite mezunu. Dün asgari ücret açıklandı, 17 bin 2 lira. Bizle dalga mı geçiyorlar, kafa mı buluyorlar. Neden bu 17 bin 3 lira değil, 17 bin 1 lira değil de 17 bin lira 2 lira olarak açıklandı kısmında ben hala bir tereddütteyim yani. O 2 nasıl neye göre belirlendi?
Biz çarpıyoruz, bölüyoruz, brütü alıyoruz; çarpıyoruz, bölüyoruz neti alıyoruz bu rakama ulaşamıyoruz. 2 lira nereden geldi, niye geldi diye tereddütteyiz. Şöyle iddialar var, muhabeseciler 17000 olunca karıştırıyorlar, o yüzden 2 koyuyorlarmış diye. Daha önceki asgari ücret
zamlarını getir, öyle bir şey yok. Olmayan tarihler de var.
Geçmiş asgari ücretleri izleyicilerine hatırlatan Özdemir şöyle devam etti:
"2 lira meselesini bulmamız lazım, insanın uykusunu kaçırır. Neye göre 17 bin 2 lira. Grafikler üzerinden konuşalım. TÜRK-İŞ'in Kasım 2023'te açıkladığı açlık sınırı 14 bin 26 TL idi, fark 2976'ydı. Birleşik Kamu - İş Konfederasyonu'nun Aralık Ayı raporuna göre açlık sınırı 16 bin 483 lira, aradaki fark 519 TL. 2 aya bu enflasyonda 519 tersine döner. Asgari ücret alıyorsan açsın demektir. 2 ay sonra en azından yeniden açlık sınırına yolculuğa devam ediyorsun. Bu rakamın üzerinde durmamız lazım. 17 bin 2 TL, efsunlu bir rakam.
TÜİK'e göre 2023 yılı Aralık ayı itibariyle yıllık enflasyon yüzde 78,62. Peki asgari ücret 1 yılda ne kadar artmış, yüzde 99,9. İnsan merak etmekten de kendini alamıyor. Asgari ücreti belirlerken TÜİK'le arada böyle bir fark oluyor ya acaba TÜİK bizi üzmemek için Türk insanının morali bozulmaması için bazı istatistik rakamlarını az mı gösteriyor diye insanın aklına böyle bir soru geliyor.
Öyle bir noktaya geldik ki şu anda asgari ücrete beyaz yakalılar bakıyor. Asgari ücret aslında toplumun en alt kesiminin para kazandığı en alt sınırı. Devlet eliyle yapıyorsun. İşçi, inşaatta çalışan bunu alacak diyorsun. Herkes buna bakıyor, çünkü ona göre zam oranlarını belirliyor beyaz yakalılar. Mavi yakalılar artık bu rakama zaten çalışmıyor ki. İnşaatta çalışan sıradan bir işçinin maaşı günlük 2 bin TL'ye çıkmış durumda. Temizliğe giden insanlara bin lira, 1500 liradan aşağı gitmiyor. 20 gün gitse 30 bin ediyor.
Kim bakıyor buna beyaz yakalılar, üniversite mezunu bankacı, iletişimci, gazeteci, akademisyen bakıyor... Eskiden bu orana sadece devlet bakardı şimdi özel sektör bakıyor. Bizim ekip de bakıyor. Kenan Taş'la kağıdı kalemi aldık, kime ne zam yapacağız. Biz iyi bir iş insanı mıyız, çok iyi bir iş insanı değiliz. Çünkü normal şartlarda iyi iş insanının yapması gereken ne yüzde 49, 'Arkadaşlar zam yüzde 49' diyorsun herkese aynı zammı yapıyorsun, oh... Vicdanının rahat mı devlet dedi. Sen şimdi orada konuş, dur. Ya kardeşim nasıl olabilir, manyak mısınız, enflasyon var. Geç TÜİK'i, ENAG var, bilmem ne var. Anlat dur duvara karşı konuş. Bir şey yapamıyorsun, öyle olmaz. TÜİK de biliyorsunuz Türk halkını üzmek istemediği için rakamları biraz düşük tutuyordu. Şimdi biraz daha toparlamaya başladı. ENAG'la aradaki fark şey oluyor.
Kenan'la tek tek, herkese ayrı ayrı ayarlama yaptık. Toplu dediğin zaman en alttaki insanın maaşının artması imkansız bu matematikte. Hep ezilmeye devam edecek. Haksız mıyım? Zaten bir ev almayı düşünmüyor insanlar, ev, araba hayali yok. Parası varsa borsada kumar oynuyor. Borsaya giren ciddi arkadaşlar da bana alınıyordur. Zammı en az yüzde 63'ten başlamışız. Kimilerine de yüzde 112'ye kadar çıkmışız. Referans bu olmalı. Bütün herkese aynı zam bu enflasyonist ortamda insanları açlığa ve umutsuzlağa mahkum etmek demektir.
Bunlar örnek olsun diye söylüyorum. Kenan, "Biz böyle zamları yapıyoruz da iş birliklerine ben böyle zam yapamıyorum" dedi. Gittiği yere kadar Kenan ne yapalım. En azından insanlar mutlu olsun."
