FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Elektriğim 'organik' olsun lütfen!

Enerji Günlüğü yazarlarından Mehmet Kara, yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine değinerek, özellikle Türkiye'de, bu kaynaklara dayalı elektrik üretiminin çok fazla teşvik edildiğini söyledi.

Elektriğim 'organik' olsun lütfen!

Teşviklerin bazı kimselerce yeterli bulunmadığını savunan Kara, "Hatta kaynaklardan hangisinin ne ölçüde desteklendiği, ya da desteklenmesi gerektiği konusunda da tartışmalar mevcut" dedi.

"Devletin hidroelektrik kaynaklardan ürettiği elektriğin maliyeti çok düşükken, neden bu elektrik kömürden, gazdan üretilen elektrikle harmanlanıp satılıyor ve havayı kirletmeyen kaynağa haksızlık yapılıyor?" gibi soruların hala cevap beklediğini belirten Mehmet Kara, "Bugün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye`de de çevreye duyarlılık ciddi düzeyde artmış durumda.Neden bu duyarlılığın gücü, enerji sektörünün desteklenmesinde, daha doğrusu elektrik üretiminde uygulanacak çevreci yöntemlerin teşvik edilmesinde kullanılmaz? Bu yaklaşımın politika haline getirilmesi, sürdürülebilir enerji kaynaklarının arttırılmasına ciddi katkı sağlayacak" diye konuştu.

ELEKTRİĞİMİZ GERÇEKTEN YEŞİL Mİ?
Pek çok büyük elektrik tüketicisinin, ürünlerinin yanına ne kadar yeşil olduğunu gösteren işaretler koyduğunu dile getiren Kara, aynı üreticilerin bu iş için ekstra bir maliyete katlanmadıklarından yakındı. Üstelik söz konusu şirketlerin gerçekten yeşil enerjiyle elektrik üretip üretmediğinin asla bilinemeyeceğini de savunan Kara, bu belirsizliğin önüne geçilebilmesi için, 'Yeşil Elektrik Sertifikasyon Sistemi'nin kurulması gerektiğine işaret etti.

CİDDİ BİR ALT YAPI YATIRIMINA İHTiYAÇ YOK!
Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi'nin (TEİAŞ) yeşil sayılacak kaynaklarla elektrik üreten santrallerin işletmecilerine, her ay ürettikleri elektriğe karşılık gelecek şekilde "Yeşil Elektrik" sertifikası verebileceğini ifade eden Kara, "Üreticiler ise çevreye zarar vermeden ürettiği bu elektriği kime satıyorsa, Yeşil Elektrik sertifikalarını da faturalar eşliğinde onlara gönderebilir. Böylelikle, şirketler de gönül rahatlığıyla bu belgeleri göstererek, "Ben yeşil elektrik" tüketiyorum diye reklamını yapabilir. Bu iş için öyle ciddi bir altyapı yatırımına da ihtiyaç yok. Sadece kopyalanamaz, taklit edilemez sertifikaları basacak, bilgisayar bağlantılı ofis tipi bir baskı ünitesine ihtiyacınız var.

'YEŞİL ELEKTRİK TÜKETMEK MARKA DEĞERİNİ YÜKSELTMEK'

Devletin bu iş için cebinden para koymasına da gerek yok. TEİAŞ, verdiği her sertifika için kWh başına minik bir meblağı, üretici şirketten rahatlıkla tahsil edebilir. Yeşil elektrik tüketmek" marka değerini yükseltmek için kullanılabilecek güçlü bir argüman" dedi.

TEİAŞ BİZİ DUYSUN!
Konuya farklı bir bakış açısıyla ilginç bir öneri daha getiren Kara, her geçen gün artan organik pazarların elektrik için de yapılabileceğini iddia etti.

Kara şöyle devam etti: "'Ben yeşil kaynaklardan üretilmiş elektrik kullanmak istiyorum'" diyenler, fatura başına birkaç lira daha fazla ödemeyi kabul ediyorsa bu uygulama yapılabilir. Almanya bunu başka bir boyutta ve devlet zoruyla yapıyor. Türkiye’de bunun gönüllü versiyonunu oluşturmak hiç de zor değil. O birkaç kuruşluk fazla ödemenin, sadece yeşil elektrik üreten şirkete gitmesine gerek yok. Bir fonda biriktirilip, yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji yatırımlarının desteklenmesinde kullanılabilir. TEİAŞ, hatta Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü gibi otoriteler bizi duyar ve çok uzak olmayan bir gelecekte "Elektriğiniz yeşil mi?" ya da "Elektriğiniz ne kadar organik?" gibi sorular sorabilir hale geliriz."

Express


En Çok Aranan Haberler