Çanakkale'de borcunu ödeyemediği için icralık olan bir kişi, takibin devamı sırasında vefat etti. İcra Müdürlüğü, alacakları mirasçısına yönelterek, emekli ikramiyesini haczetti. Mirasçının, haczin kaldırılması istemiyle açtığı dava, Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesince kabul edildi. Mahkeme, emekli ikramiyesi ve emekli maaşının Yargıtay kararlarına göre hak sahibi kişilere verildiğini, bunların terekeye (ölen kişinin bıraktığı mal) dahil haklardan olmadığını belirtti. Miras bırakanın mal varlığına dahil olmayan bu konuda, ölüme bağlı tasarrufta bulunma hakkı da olmadığını ifade eden mahkeme, bu nedenle yasaya aykırı haczedilen malların, bu tür istirdat (geri alım) davası ile geri istenebileceğine hükmetti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 3. Hukuk Dairesine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozdu. Dairenin kararında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici maddelerine göre, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olanların, bu kanun kapsamında sigortalı kabul edileceği belirtildi.
5510 sayılı Kanunun 93. maddesine göre de bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödeneklerinin, prim alacakları ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceğinin hükme bağlandığı anımsatılan kararda, şu tespitler yapıldı:
'HACZİN CAİZ OLDUĞU AÇIKTIR'
"Emekli sandığınca şartları oluştuğunda toptan ve bir defada ödenen emekli ikramiyesi, bu madde kapsamında sayılan gelir, aylık ve ödenek niteliğinde olmadığı gibi bu paranın haczedilemeyeceği yönünde gerek 5510 sayılı Kanunda gerekse İcra İflas Kanununda herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu durumda, emekli ikramiyesinin, ilgili kanun ve maddelerde gösterilen kayıt ve sınırlamalara tabi tutulmaksızın tamamının haczi kabildir.
Akademik incelemeler ve Yargıtay içtihatlarının da ışığındaki gelişmeler neticesinde, emekli ikramiyesinin haczinin caiz olduğu açıktır. Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurulmaksızın, yanılgılı düşünce ve yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiştir."