Ticaret Bakanlığınca, temel gıda ve temizlik ürünlerinde fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı belirlenen zincir marketler ve işletmelere bu yılın ilk 10 ayında toplam 9 milyon 403 bin TL para cezası verildi. Pandemiden bu yana ise fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere toplamda 56 milyon 602 bin 168 TL idari para cezası uygulandı. Bakanlık tarafından yapılan denetimler sonucu uygulanan cezalara rağmen fiyatlarda düşüş olmayınca, farklı tedbirler konuşulmaya başlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar dönüşü yaptığı açıklamada kontrollerin çok daha farklı uygulamalarla devam edeceğini, kabine toplantısında buna ilişkin atılacak adımların masaya yatırılacağını söyledi. Erdoğan, "Çünkü para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk Kabine Toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz. Değişik öneriler var. Bütün mesele yaptırımın çok daha ağır olması. Bu bunlara ürkütücü gelebilir. Bunu halletmek lazım" dedi.
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, fahiş fiyat artışı yapan market ve işletmelerin ceza olarak kapatılmasının çözüm olmayacağını söyledi. Çakar, cezaların yetersiz olduğunu vurgulayarak, “Çözüm için bir yasal düzenleme yapılmak zorunda. Özellikle piyasaya hakim olan birtakım tekeller var. Başta zincir marketler olmak üzere, gıda ve tarımsal ürünleri satan firmaların satış fiyatları konusunda bir sınırlama getirilmeli ve buna ilişkin yasal düzenleme yapılmalı. Zincir marketler ve firmalar çiftçiden bu ürünleri alıyorlar, üzerine yüzde 300- 400 karlarını koyarak satıyorlar. Ya da birtakım aracılardan, toptancıdan alıp satıyorlar. 3- 4 kat kar etmemesi için bu konuda bir sınırlama olmalı. Nasıl olmalı; bu ürünleri satan firmaların 1 kilo için maliyeti nedir, bunun kendisine maliyetini devlet onlarla görüşerek analiz edip, yasal düzenlemede maliyet fiyatı üzerine en fazla yüzde 10 kar sınırı getirilmeli, kar sınırlamasına uyulup uyulmadığına ilişkin de yoğun periyodik denetimler yapılmalı. Aksi takdirde tek başına cezaların ağırlaştırılması, kar oranını sınırlandırmaya ilişkin yasal düzenleme olmadan yeterli olmayacak” ifadelerini kullandı.
Çakar, kalıcı çözüm için ise piyasanın tekelleşmesinin önlenmesi gerektiğini belirterek, "Aracı sistemin ortadan kaldırılması gerekir. Doğrudan doğruya küçük çiftçilerden aracı olmadan tüketiciye gelebileceği bir düzen kurulmalı. Bunun için de devletin devreye girmesi gerekir. Büyük firmalar var, bunlar piyasayı yönlendiriyor, tekel piyasanın ortadan kaldırılması gerekiyor. Aracı sistemi ortadan kaldıracak, dağıtımı düzenleyecek bir organizasyon gerekli. Tarımsal KİT'lerin yeniden kamusallaştırılması gerekiyor, yeni tarımsal, gıda KİT'leri kurulması gerekiyor. Bu kitler aracılığı ile bu ürünlerin dağıtımını doğrudan tüketiciye bu kitler yapsın. Eskiden bu yapılıyordu, şimdi çok daha iyi yapılabilir. Devlet müdahalesi ile KİT'lerin kurulması ile dağıtımını bizzat devlet yaparsa; aracı, toptancı, tekeller ortadan kalkarsa, gıda, sebze fiyatları 5'te 1'e iner, 25 liralık ürün 5 liraya iner" diye konuştu.
Çakar, fahiş fiyat uygulayan işletmelerin kapatılmasının çözüm olmadığını vurgulayarak, "Ceza çözüm değil, kapatılması çözüm değil. Kamu müdahale etmediği sürece çözüm olmaz. KİT'ler tüketiciye çok ucuz fiyata gıda satıyordu, geniş dağıtım ağları vardı. Cezaları ağırlaştırmak çözüm değil, sistemin tamamen ortadan kaldırılması lazım. Kabine toplantısında bunun konuşulması gerekiyor. KİT'lerin kamusallaştırılması, yeni KİT'lerin kurulması, gıda ürünlerinin tüketiciye bizzat dağıtılması şeklinde çözüm önerileri konuşulmalı. Üretim, tüketim, dağıtım fiyat politikalarını devletin belirlemesi lazım" ifadelerini kullandı.