İnternet üzerinden alışverişin artması ve e-ithalat yollarının açık olması nedeniyle vatandaşlar ucuz ürüne ulaşmak için Çin'de faaliyet gösteren ve Türkiye'de temsilcisi bulunmayan bazı platformlardan alışveriş yapıyor. Ürünlerin kalitesi incelenmezken ayrıca istihdam kaybı da yaşanıyor.
Türkiye Gazetesinin haberine göre, Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, geçen yıl 8 milyona varan ayakkabı siparişi verildiğini kaydetti. Bu ayakkabıların kanserojen ve alerjen riski taşıyıp taşımadığı konusunun araştırılması için Ticaret Bakanlığı ile iletişimde olduklarını kaydeden İşiten, şu sözleri kullandı:
“Özellikle Uzak Doğu menşeli çok yoğun satış yapan bir e-Ticaret sitesinin etkisi altındayız. Bakanlığımız bizim de girişimlerimizle gümrüksüz alışveriş limitini 150 avrodan 30 avroya indirdi. Şimdi kargo bedelini de bunun içerisinden düşerek birtakım revizyon yapılması da gündemde ama yine ilanlara bakıyorsunuz 200-400 liraya ayakkabı satıyorlar. Öyle ki ilandaki ayakkabı ile gelen ayakkabının da ilgisi olmuyor. Gelen ayakkabı, değeri 30 avro altında olunca herhangi bir teste ve gümrük işlemine tabi olmadan tüketiciye ulaşıyor. Geçen yıl 76 milyon çift ayakkabı ithalatı yaptıysak 7-8 milyon çifti Çin’deki bu e-Ticaret platformundan yurda girdi. Bu rakam her geçen gün artıyor. Ayakkabıların üzerinde kanserojen ve alerjen riski konusunda sıkıntılı durum olduğu konusunu Bakanlığımızla da görüşüyoruz. Bu konuda çözüm talep ettik. Bu platformun Türkiye’de yerleşik bir ofisinin, muhatabının olması gerekir. Gelen ürünlerden kategori kategori testler yapılarak, uygunsuz olanların tespit edilenlerin Türkiye’de satışının yasaklanması gerekir”
Ayakkabı sektöründe bu durumdan dolayı istihdamın azaldığını kaydeden İşiten, 2021-2022 döneminde 380 bine yakın kişinin istihdam edilirken şu anda 250 binin altına gerildiğini ifade etti.
İşiten 130 bine kişilik istihdam kaybının olduğunun altını çizerek, "Bunda, halk sağlığını tehdit eden e-İthalat sorunu başı çekiyor. İhracatımız 1,2 milyar dolar seviyelerinde, ithalatımız çok uzun yıllardan sonra geçen yıl 1,7 milyar dolara yükseldi. İç piyasadaki üretimimizi de düşünecek olursak 5,5-6 milyar dolarlık bir katma değer oluşturan bir sektörüz” sözlerini kullandı.
Küçük mutfak aletlerinde de talebin olduğunu belirten Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği Başkanı Talha Özger, vatandaşın büyük bir risk ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Özger, gümrüksüz alışveriş ile birçok riskin evlere girdiğini ifade ederek, denetlemelerin yapılmaması nedeniyle vatandaşların sorun yaşamaları noktasında bir muhatap bulamadıklarını belirtti.
Özger, "İş öyle boyutlara vardı ki ülkeye giren özellikle elektrikli küçük mutfak eşyaları içerisinde yer alan blenderlar, mutfak robotları, meyve sıkacakları ve su ısıtıcılar gibi birçok eşyanın daha ilk kullanımda çöpe gittiğini görüyoruz. Sıkı tedbirler alınarak yerli sanayicinin Türkiye’de temsilcisi dahi olmayan bu türden yapılara karşı korunması gerekiyor” deyip sözlerini noktaladı.
Okuyucu Yorumları 0 yorum