SGK, TPAO'da 1983 öncesi var olan yüzde 6'lık hissesini mahkeme kararıyla geri aldı. İş Bankası da yüzde 3'lük hisse için karar bekliyor.
Türkiye'nin en büyük ve kârlı şirketlerinden biri olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) 1954 yılında 6327 sayılı kanunla, milli petrol şirketi olarak Türkiye'de kamu adına hidrokarbon arama, sondaj, üretim, rafineri ve pazarlama faaliyetlerini yürütmek amacıyla kuruldu. Şirkette Hazine'nin yanı sıra Emekli Sandığı (bugünkü adıyla Sosyal Güvenlik Kurumu-SGK), İş Bankası, Anadolu Sigorta, Petrol Ticareti Vakfı ve 20 dolayısında şahıs kurulu ortak olarak yer aldı.
1983 yılına kadar entegre bir petrol şirketi olarak aramadan üretime, rafinajdan pazarlamaya ve taşımacılığa kadar pek çok alanda faaliyette bulunan TPAO, 1983 yılında 233 sayılı kanun hükmünde kararname ile kamu kuruluşu haline getirildi ve ''TPAO'nun yüzde 100'ü Hazine'nindir'' karar kabul edildi. Böylece hiçbir ödeme yapılmadan TPAO'daki hisselerin tamamı devlete geçmiş oldu.
Geçen süre zarfında TPAO'nun bünyesindeki petrokimya, rafinaj ve akaryakıt dağıtım şirketi özelleştirilirken, kurum bugün sektörün sadece upstream alanında (arama, sondaj ve üretim) faaliyet gösteren bir şirket haline geldi.
SGK HAKKINI ALDI, ŞİMDİ SIRA DİĞERLERİNDE
Hisselerinin alınmasının ''gayri kanuni'' olduğunu belirten ve hukuk mücadelesi başlatan SGK, geçtiğimiz aylarda davayı kazandı ve yaklaşık yüzde 6 civarında hisseni yeniden aldı. SGK şimdi 1983 yılından beri alamadığı kar paylarını almak için harekete geçti.
İş Bankası'nın da yaklaşık yüzde 3 düzeyinde olan hissesini geri almak için davası sürerken, yaklaşık yüzde 1 hissenin sahibi 20 kadar şahsın akıbeti ise bilinmiyor. Konuyla ilgili bilgi veren TPAO yetkilisi, ''O şahısların mirasçıları kimdir, hisseleri kaça bölündü, Türkiye'de mi, yurt dışında yaşıyorlar bilmiyoruz'' dedi.
BUGÜNKÜ HALİYLE HALKA ARZ YAPILAMAZ
Ortaklık yapısı belli olmayan bir kuruluşta halka arzın söz konusu olamayacağını kaydeden TPAO yetkilisi, şunları söyledi:
''Halen Meclis'te bulunan yeni teşkilat kanununu çıkartabilirsek genel kurulu oluşturacağız. Genel kurul oluştuktan sonra şirketin hissedar yapısı belirlenecek ve sonra da kanuni bir şekilde TPAO'nun halka arzıyla ilgili işlemleri başlatabiliriz. Hisselerinin kime ait olduğunun belli olmadığı bir şirketin halka arzını nasıl yapacaksınız? Kurumlar dışında şahıslara ait hisselerin isimleri belli ama adreslerini, yaşayıp yaşamadıklarını ve mirasçılarını bilmiyoruz.
Aksi halde örneğin 'şirketin yüzde 51'ini halka arz edeceğim' dediğin zaman o yüzde 6, yüzde 3 hisse sahibi kendi payının halka arz edilmesine razı olacak mı? 'Ben kabul etmiyorum, yüzde 6'mı tutuyorum' da diyebilir. O bakımdan ortaklık yapısının netleştirilmesi ve genel kurulun buna karar vermesi gerekir ki hukuki adımlar atılabilsin.''
YENİ TEŞKİLAT KANUNU HAZIR
Kurumun 1954'teki teşkilat kanununa benzer, özerk bir yapıyı da içeren yeni bir teşkilat kanunu hazırladığını kaydeden TPAO yetkilisi, 6327 sayılı kanunda ''TPAO özel kanun hükümlerine göre kurulmuş bir anonim ortaklıktır'' ifadesinin yer aldığını hatırlatarak, söz konusu kanunun kendilerine özel bir şirket gibi hareket etme imkanı verdiğini vurguladı.
Böyle bir yapıda olan şirketin de özel şirketler gibi güçlü bir şekilde hareket edebileceğini anlatan TPAO yetkilisi, ''TPAO o kanunla Türkiye'nin bütün ilklerini gerçekleştirdi. Rafinerilerini kurdu, petrokimya tesislerini kurdu, İpragaz, BOTAŞ, Petrol Ofisi gibi Türkiye'nin bütün gözde kuruluşlarını TPAO bu teşkilat kanunun verdiği güç sayesinde yaratabildi. Ama şimdi 1983'teki özelleştirme ile birlikte bir kamu şirketi haline getirildi. Bu da elimizin kolumuzun bağlanmasına neden oldu'' dedi.
Yetkili, 233 sayılı kanun hükmünde kararnamenin hantal ve dar elbisesinden kurtuldukları zaman Türkiye'nin ihtiyacı olan petrolü nerede olursa olsun bulup getireceklerini sözlerine ekledi.