Son dakika haberi: Küresel piyasalar bir süredir Fed'in faiz kararına kilitlenmişti. Yatırımcıların odağında yer alan Fed faiz kararı öncesinde ABD Merkez Bankası'nın 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Fed Başkanı Jerome Powell'ın sözle yönlendirmelerinin de gelecek dönem bakımından büyük bir önem taşıdığını ifade ediliyordu. New York borsası ise ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikası kararları öncesi güne düşüşle başlamıştı. Tüm dünyanın merakla beklediği Fed faiz kararı açıklandı. ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini 75 baz puan artırarak 14 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 3,75-4,00 aralığına çıkardı.
Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi. Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığı vurgulanan açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 3,75-4,00 aralığına yükseltilmesine karar verildiği bildirildi.
Böylece Fed, politika faizini Ocak 2008'den bu yana en yüksek aralığa çıkardı. Piyasa beklentileri de Fed'in politika faizini art arda dördüncü toplantısında 75 baz puan artırması yönündeydi.
Fed'in açıklamasında, son göstergelerin harcama ve üretimde ılımlı bir büyümeye işaret ettiği, istihdam kazanımlarının son aylarda güçlü ve işsizlik oranının düşük kaldığı aktarıldı.
Enflasyonun salgınla ile ilgili arz ve talep dengesizliklerini, yüksek gıda ve enerji fiyatlarını ve daha geniş fiyat baskılarını yansıtarak yüksek kalmaya devam ettiği kaydedilen açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının büyük insani ve ekonomik zorluklara neden olduğu ifade edildi.
Savaş ve ilgili olayların enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı oluşturduğu ve küresel ekonomik faaliyeti baskıladığı belirtilen açıklamada, komitenin enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Komite, enflasyonu zaman içinde yüzde 2'ye döndürmek için yeterince kısıtlayıcı bir para politikası duruşu elde etmek için hedef aralıkta devam eden artışların uygun olacağını öngörmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Faiz artışlarının hızının belirlenmesinde kümülatif sıkılaşma, para politikasının ekonomik faaliyeti ve enflasyonu etkilemesindeki gecikmeler, ekonomik ve finansal gelişmelerin dikkate alınacağı vurgulanan açıklamada, komitenin enflasyonu yüzde 2 hedefine döndürmeye kararlı olduğu yinelendi.
Açıklamada, bankanın bilançosunun da planlandığı gibi daraltılmaya devam edileceği aktarıldı.
Para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken ekonomik görünüme ilişkin gelen bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği belirtilen açıklamada, hedefe ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması halinde para politikası duruşunun uygun şekilde ayarlamaya hazır olunacağı kaydedildi.
Fed, Kovid-19 salgınının ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon baskısıyla 2021'in son çeyreğinde para politikası tonunu değiştirmeye başlamıştı. Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin'de Kovid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemlerinin tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed'in üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırmıştı.
Martta varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, mart ayı toplantısında 25 baz puan artışla 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı.
Fed, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirmesinin ardından, haziran toplantısında 75 baz puanla 1994'ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitmiş, temmuz ve eylül toplantılarında da politika faizini aynı oranda artırmıştı.
Kasım ayındaki artışla Fed, faizleri mart ayından bu yana toplam 375 baz puan artırmış oldu.
ABD'de enflasyon, haziranda yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasının ardından temmuzda yüzde 8,5’e, ağustosta yüzde 8,3’e ve eylülde yüzde 8,2'ye gerilemesine rağmen beklentilerin üzerinde bir seyir izlemeye devam etmişti.
Piyasaların beklentisini doğru çıkarken Fed'in faiz kararının ardından piyasaların karara ilk tepkisinin nasıl olduğu da merak ediliyor. "Fed kararı sonrası gram altın ne kadar oldu?" sorusu da sorulurken altında hareketlilik gözlemlendi. Kararın açıklandığı 21.00 öncesi gram altın 985 lira seviyelerinde seyrederken kararın açıklanmasının ardından 997 TL'yi gördü. Öte yandan Dolar/TL ise 18,62 lira seviyesinden işlem görüyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Fed'in politika faizini art arda dördüncü toplantıda 75 baz puan artırmasının ardından basın toplantısı düzenledi.
Enflasyonu yüzde 2 hedefine geri getirmeye büyük önem verdiklerini vurgulayan Powell, faiz oranında devam eden artışların uygun olacağını öngörmeye devam ettiklerini ve politika duruşlarını kasıtlı olarak enflasyonu yüzde 2'ye döndürmek için yeterince kısıtlayıcı olacak bir seviyeye taşıdıklarını söyledi.
Powell, bankanın bilançosunun boyutunu küçültme sürecini de sürdürdüklerine işaret ederek, "Fiyat istikrarının yeniden sağlanması, muhtemelen bir süre daha kısıtlayıcı bir politika duruşunun sürdürülmesini gerektirecektir." dedi.
ABD ekonomisinin geçen yıla göre önemli ölçüde yavaşladığını belirten Powell, son göstergelerin bu çeyrekte harcama ve üretimde ılımlı bir büyümeye işaret ettiğini kaydetti.
Powell, büyümedeki yavaşlamaya rağmen işsizlik oranının 50 yılın en düşük seviyesinde olduğuna dikkati çekerek, iş gücü piyasasının son derece sıkı olmaya devam ettiğini anlattı.
Enflasyonun uzun vadeli yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde kalmaya devam ettiğini belirten Powell, son enflasyon verilerinin yine beklentilerin üzerinde geldiğini anımsattı.
Powell, fiyat baskılarının geniş bir mal ve hizmet yelpazesinde belirgin olmaya devam ettiğini, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının enerji ve gıda fiyatlarını artırdığını ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü ek baskı yarattığını aktardı.
Fed Başkanı Powell, yüksek enflasyonun oluşturduğu risklere karşı son derece dikkatli olduklarını vurguladı.
Fed'in politika eylemleri sonucu finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığını ve konut gibi ekonominin faiz oranına en duyarlı sektörlerinde talep üzerindeki etkilerini gördüklerini anlatan Powell, "Ancak parasal kısıtlamanın özellikle enflasyon üzerindeki etkilerinin tam olarak görülmesi zaman alacaktır." dedi.
Powell, faiz artışlarının hızını belirlerken kümülatif sıkılaşma ve para politikasının ekonomik faaliyeti ve enflasyonu etkilemesindeki gecikmeleri dikkate alacaklarını ifade etti.
Jerome Powell, enflasyonu yüzde 2 hedefine indirecek kadar kısıtlayıcı faiz oranlarına yaklaştıkça bir noktada artış hızını yavaşlatmanın uygun olacağını yineledi.
Faiz oranlarının seviyesine ilişkin önemli bir belirsizlik olduğunu belirten Powell, "Hala gidecek yolumuz var ve son toplantımızdan bu yana gelen veriler, nihai faiz oranlarının önceden beklenenden daha yüksek olacağını gösteriyor." diye konuştu.
Powell, bankanın kararlarının gelen veriler ve bunların ekonomik faaliyet ile enflasyon görünümü üzerindeki etkilerine bağlı olacağını vurgulayarak, kararlarını toplantıdan toplantıya almaya ve düşüncelerini olabildiğince açık bir şekilde iletmeye devam edeceklerini kaydetti.
Arz ile daha uyumlu hale gelmesi için talebi yumuşatmak için güçlü adımlar attıklarını belirten Powell, enflasyonun düşürülmesinin muhtemelen trendin altında bir büyüme dönemi ve iş gücü piyasası koşullarında bir miktar yumuşamayı gerektireceğini aktardı.
Faiz artış hızının yavaşlatılmasının bir sonraki toplantıda veya ondan sonraki toplantıda uygun olacağını belirten Powell, henüz bir karar verilmediğini kaydetti.
Powell, faiz artışlarına ilişkin "Ara vermeyi düşünmek için çok erken." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun düşürülmemesi halinde kalıcı olacağı konusunda uyaran Powell, yeterince sıkılaşmada başarısız olma veya para politikasında erken gevşeme hatasından kaçınmak istediklerini ifade etti.
Powell, küresel ekonominin zor zamanlardan geçtiğini belirterek, ABD'deki fiyat istikrarının küresel ekonomi için iyi olduğunu aktardı. (AA)