Son dakika: Geçen yıl Eylül ayında 70 dolar olan petrol fiyatları Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sonrası ve yurt içinde dolar kurundaki hareketlilik ile 2022 Haziran ayında 120 dolar seviyelerine yükselerek yüzde 64’ten fazla değer kazandı. Yurt içinde ise dolar/TL kuru ve petroldeki yükselişle hemen her hafta en az bir kere zamlanan akaryakıt fiyatları ise 30 lirayı gördü. Böylece 6 ayda benzine yüzde 225, motorine yüzde 264 zam yapılmış oldu. Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyada da ciddi bir sorun haline gelen akaryakıt fiyatları için ülkeler çözümü vergi indiriminde arıyor.
Dünya’dan Enerji Uzmanı Mehmet Kara’nın kaleme aldığı yazıda petrol ve akaryakıt fiyatlarındaki ilişkiye dair çarpıcı bir değerlendirme yapıldı. Küresel ham petrol piyasalarında ikili bir fiyat yapısının devrede olduğu ifade edilen yazıda, Batılı ülkelerin Ukrayna’yı işgal eden Rusya’ya karşı yaptırımları ağırlaştırma yoluna gidince, Rus petrolünün brent petrole göre yüzde 25-30 daha iskontolu fiyatlanmaya başladığı aktarıldı.
“Brent petrol 110 dolarlar seviyesindeyken, Rus petrolü kargoları 80 dolarlar seviyesinde fiyatlardan el değiştirebiliyordu. Petroldeki ikili fiyat yapısı, Rusya çıkışlı benzin ve motorin için de geçerli” diyen Kara, “Bu durum halen de devam ediyor. Bu arada ambargonun etkisiz kalmaması için ABD’nin Rus petrol ve akaryakıtının izini sürmek ve uygulamayı by-pass edenleri de yaptırımlar kapsamına alabilmek için çeşitli yol ve yöntemler geliştirmekte olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ama işlerinin kolay olduğunu söylemek de zor” şeklinde konuştu.
Son dönemde Türkiye’nin ithalatında Rus petrolünün ağırlığının arttığının altını çizen Kara ikili fiyat yapısının Türkiye’nin yararına olacağını belirterek, “Aynı miktardaki ham petrol ile yine aynı miktarlardaki motorin ve benzini ithal edebilmek için ülkeden daha az döviz çıkmış oluyor. Peki bunun kime ne faydası var? İthalatçı şirketler daha çok kâr edecek ve belki Maliye de daha yüksek vergi geliri sağlayacak diyebilirsiniz” dedi.
Kara, ucuzlamanın vatandaşa yansıtılmadığını kaydederken şu ifadeleri kullandı:
“İyi de vatandaşa bir faydası var mı bu vergi geliri artışının? Mevcut vergi gelirleriyle ne kadar adil hizmet dağıtılıyorsa o kadar. Hem de çok uzun iş o. Yani araziyi bir dikenli telle çevireceğiz de, koyunlar geçerken yünlerinden bir kısmı tellere takılacak da, onları toplayıp ipliğe çevireceğiz de, sonra ipten kazak örüp pazara süreceğiz de, sentetik elyaftan üretilmiş muadilleriyle rekabet edebilirsek satacağız da, cüzdanımız para görecek de, biz de artan elektrik ve doğalgaz faturalarımızı ödemekte kullanacağız bunu, öyle mi?”
“Türkiye’de akaryakıt ürün fiyatları, Akdeniz havzasına/piyasasına (İtalya Lavera/Genova) ve doların TL karşısındaki değerine bakılarak belirleniyor” diyen enerji uzmanı, “Peki bu fiyatlardan satılmak üzere ama İtalya’dakinden daha ucuza ithal edilebilen ya da elde edilebilen benzin ve motorin niye vatandaşa daha ucuza satılmasın? “Vatandaş daha ucuza benzin alsın” gibi popülist bir gerekçeyle, 13 bine yakın akaryakıt istasyonunun kâr marjını kısabilen hükümet/idare (Bu görevi onlar adına yerine getiren Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu - EPDK), şimdi savaş/yaptırım etkisiyle yaşanan ucuzluktan vatandaşı yararlandırmayı niye düşünmüyor?” şeklinde yorumda bulundu.