Tekstil ve hazır giyim ithalatında 22 Temmuz’dan itibaren uygulanmaya başlanan tekstil ürünlerinde yüzde 20, konfeksiyon ürünlerinde ise yüzde 30 oranında ilave gümrük vergisi uygulamasının dolar kurundaki artışla birleşince fiyatlarda artışa neden olacağı kaydedildi.
Vergi uygulaması artan ithalat ve cari açığı bir miktar frenlemesi bakımından olumlu karşılanırken pahalı yerli üretimi teşvik edeceği yönünde endişelere de neden oluyor.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin Gazeteport'a yaptığı değerlendirmede, ek vergi kararının Türkiye'nin ihracatı için yanlış bir uygulama olduğunu kaydetti.
Yüzde 30'ları bulan ek verginin dolar kurundaki artışla birleşince fiyatlar üzerinde büyük bir baskı oluşturacağını belirten Negrin, herkesin hazırlıklı olması gerektiğini, önümüzdeki sezon firmaların fiyatlarında yukarı doğru oynama yapmak zorunda kalacağını dile getirdi.
Negrin konuyla ilgili şunları kaydetti: ''En büyük dezavantaj ise ek verginin ülkemizdeki markaların gücünü yiyecek ve Türk markalarının büyümesini engelleyecek olması.. Türkiye’nin cari açık konusunda sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Ama önlem alınması gereken sektörler listesinde tekstilin birinci sırada yer almaması gerekli.''
BU KEZ TEĞET GEÇMEZ, ON İKİDEN VURUR
Geçimini ihracatla sağlayan tekstil sektörünün kriz korkusundan kurdaki yükselişin tadını çıkaramadığına değinildi.
Kurulduğu günden bu yana ihracat yapan İTS Tekstil firmasının genel müdürü Yeliz Özdemir, Gazeteport'a yaptığı açıklamada, Avrupa'da yaşanacak olası krizin en çok ihracatçıları etkileyeceğini dile getirerek geçiminin yüzde 99'unu tekstil ihracatından sağlayan Denizli'nin 2008 krizindeki gibi büyük yara alacağını belirtti. Avrupa'da kriz lafı çıktığında vatandaşların sadece ekmek ve su aldığını dile getiren Özdemir, ikinci dünya savaşını gören ülkelerin kriz denildiğinde hiç alışveriş yapmadıklarını kaydetti. Özdemir, 2008 krizinde büyük yara alan Denizli açısından bu krizin teğet geçmeyeceğini ve geçimini ihracatla sağlayan şehirleri 12'den vuracağını söyledi. 2008 krizinde Denizli'de 100-150 küçük ölçekli firmanın battığını kaydeden Özdemir, tüm şehrin 2 Ağustos'ta ABD borç krizi görüşmelerinde Obama'dan çıkacak karara odaklandığını belirtti.