Betam, yoksul ile zengin arasındaki enflasyon farkı 8 yılda 20 puanı geçtiğini belirtti.
Betam taafından yapılan açıklamada, zengin ile yoksul enflasyonu arasındaki 21,4 puanlık farkın, zengin ve yoksulun tüketim sepetleri bileşimlerinin farklı olmasından kaynaklandığını kaydederek, yoksulların bütçelerinin büyük kısmını gıda, konut gibi zorunlu ihtiyaçlara ayırırken, en zengin yüzde 20’lik dilimde bu ihtiyaçların bütçenin çok daha sınırlı bir kısmına karşılık geldiğini belirtti.
Açıklamada şöyle denildi:
"Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon sepeti ağırlıklandırması esasen temsili (ortalama) hane halkının harcamalarının bileşimini yansıtmaktadır. Dolayısıyla tüketici fiyat değişimleri de (TÜFE enflasyonu) bu temsili hane halkının maruz kaldığı enflasyondur. Oysa farklı gelir ve harcama gruplarında yer alan hanelerde tüketim sepetinin mal ve hizmet bileşimi de farklıdır. Bu nedenle enflasyon oranları da zaman içinde az ya da çok farklılaşabilir.
Bu araştırma notunda, TÜİK’in Hane halkı Bütçe Anketi’nin (HBA) tüketim harcamaları bilgileri kullanılarak, 2003 Aralık-2016 Nisan dönemi için en zenginden en yoksula yüzde 20’lik harcama gruplarına ait farklı enflasyon oranları hesaplanmıştır. Buna göre zengin kesimden yoksul kesime gidildikçe enflasyon endeksinin yaklaşık son sekiz yıldır yoksulun aleyhine geliştiği görülmektedir. Bundan önceki notumuzda 2014 sonu itibariyle zengin ile yoksul enflasyonu arasındaki fark yüzde 18,1 iken 2016 Nisan itibariyle fark 3,3 puan daha artarak yüzde 21,4’e yükselmiştir. Yoksullar aleyhine gelişen enflasyon farkı esas olarak konut ve gıda fiyat artışının ortalama enflasyonun üzerinde artmasından kaynaklanmaktadır.
FARKLI GELİR GRUPLARI İÇİN FARKLI ENFLASYON HESABI
Enflasyonun nispi fiyat yapısındaki değişimler ile büyük ölçüde gelir düzeyleri tarafından belirlenen tüketim kalıplarının etkisiyle farklılaştığı bilinen bir olgudur. Oysa Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tüketici enflasyonunu tahmin ederken zorunlu olarak gelire göre dizilmiş hanelerin orta kesiminde yer alan temsili hane halkının enflasyonunu dikkate almaktadır. TÜİK enflasyon oranlarını hesaplarken temsili hane halkının mal ve hizmet sepetini kullanmakta ve bu sepetteki ürünlerin ağırlıklarını (paylarını) kullanarak Tüketici Fiyat Endeksi’ni (TÜFE) hesaplamaktadır. Hesaplanan endeks son tahlilde temsili hane halkının enflasyonunu yansıtmaktadır. Her malın ve hizmetin fiyat artışı zaman içinde üretim maliyetlerine ve talep koşullarına bağlı olarak önemli farklılıklar göstermektedir. Değişik gelir ve harcama gruplarında yer alan hanelere özgü enflasyon da bu hanelerin tüketim sepetlerinin mal ve hizmet bileşimine bağlı olarak farklılaşmaktadır.
2007 yılının ortasında başlayan enerji ve gıda fiyat şoklarının nispi fiyat yapısında büyük değişiklikler yarattığı bilinmektedir . Bu yansımanın zengin ile yoksulun enflasyonlarını nasıl etkilediği sorusunun yanıtı, gerek toplumsal gerek siyasi sonuçları açısından önemlidir.
Betam gelir gruplarına göre farklılaşan enflasyon olgusunu belli aralıklarla izlemektedir. Bu konudaki son araştırma notunu 2 Mart 2015’te yayınlamıştık. Bu araştırma notunda ise 2015 yılını ve 2016’nın ilk dört ayını hesaba katarak 2003-2016 (Nisan) dönemi için en zenginden en yoksula yüzde 20’lik harcama grupları için değişen aylık enflasyon oranlarını hesapladık .
YOKSUL HANELERİN ENFLASYONU DAHA YÜKSEK
Şekil 1’de 2016 Nisan ayı için sıralı yüzde 20’lik her bir harcama grubunun ortalama tüketim sepetindeki ana harcama kalemlerinin ağırlıklarını ve bu kalemlerin fiyat endekslerini kullanarak hesapladığımız her gruba özgü fiyat endeksleri görülmektedir. Buna göre en zengin kesimden en yoksul kesime gidildikçe fiyat endeksinin kayda değer bir biçimde arttığı göze çarpmaktadır. 2016 Nisan ayı verilerine göre, en zengin yüzde 20’lik diliminde TÜFE endeksi (kısaca zengin enflasyonu) 274,1’e yükselmişken, en yoksul yüzde 20’lik dilimde endeks (kısaca yoksul enflasyonu) 295,5’e erişmiştir. Diğer bir ifadeyle 2003 yılından itibaren zenginin tüketim sepetinin Türk Lirası bedeli yaklaşık yüzde 174 artış kaydederken yoksulun tüketim sepetinin bedeli yaklaşık yüzde 196 oranında artmıştır. Zengin ile yoksul enflasyonu arasında 2007’den itibaren oluşmaya başlayan farkın geldiği düzey 21,4 puandır. Diğer düşük gelir gruplarının enflasyonu da yoksulunkine yaklaştığından (Şekil 1) düşük gelirli kesimin enflasyonun satın alma gücünü erozyona uğratma olgusunu çok daha ağır yaşadıkları aşikârdır.
Zengin ile yoksul enflasyonu arasındaki 21,4 puanlık fark, zengin ve yoksulun tüketim sepetleri bileşimlerinin farklı olmasından kaynaklandığını belirtmiştik. Yoksullar bütçelerinin büyük kısmını gıda, konut gibi zorunlu ihtiyaçlara ayırırken, en zengin yüzde 20’lik dilimde bu ihtiyaçlar bütçenin çok daha sınırlı bir kısmına karşılık gelmektedir. Buna karşılık en zengin yüzde 20’lik kesim, ulaşım, giyim ve ayakkabı, eğlence ve kültür, eğitim, ev aletleri ve mobilya gibi ihtiyaçlara bütçesinde daha fazla yer vermektedir. Örneğin, 2014 yılı Hanehalkı Bütçe Anketi sonuçlarına göre, en yoksul kesim bütçesinin gıda kalemine ayırdığı pay yüzde 30,1 konut kalemine ayırdığı pay yüzde 38,8 olarak ölçülürken, aynı kalemler için en zengin kesimin bütçesinden ayırdığı pay sırasıyla yüzde 13,6 ve yüzde 18,8 olarak hesaplanmıştır. Bu nedenle gıda ve konut enflasyonu ne kadar yüksekse, yoksul kesim fiyat artışlarından o ölçüde fazla etkilenmektedir.
KONUT VE GIDA ENFLASYONU YOKSULLARIN ALEYHİNE
En zengin ve en yoksul yüzde 20’lik kesim arasındaki büyük enflasyon farkının nedenini anlayabilmek için TÜİK tarafından belirlenen 12 temel mal ve hizmet harcamalarına göz atmak gerekmektedir. Alt gruplara ait fiyat endeksleri ile bu mal ve hizmetlerin farklı tüketici sepetleri içindeki ağırlıkları kullanılarak ortaya çıkan 21,4 puanlık enflasyon farkı bileşenlerine ayrıştırılabilir. Şekil 2 ve Kutu 1’de en zengin ve en yoksul arasındaki enflasyon farkı ayrıştırılarak alt kalemlerin enflasyon farkına olan katkıları gösterilmektedir .
2003 Ocak-2016 Nisan döneminde en yoksulun bütçesinde yüzde 38,8, en zenginin bütçesinde ise yüzde 18,8’lik paya sahip konut, su ve enerji fiyat artışı yoksul enflasyonuna 114,8 puanlık katkı yaparken, zenginin enflasyonuna 51,6 puanlık katkı yapmıştır. Aradaki fark yoksulun aleyhine 63,2 puandır. İkinci sırada olan gıda ve alkolsüz içecekler en yoksul kesimin enflasyonuna 87,8 puanlık katkı yaparken, en zenginin enflasyonuna olan katkısı 36,8 puanla sınırlıdır. Gıda kalemindeki enflasyon farkı yoksulun 51 puan aleyhine olmuştur. Öte yandan en zengin yüzde kesimin bütçesinde yüzde 27,2, en yoksul kesimin bütçesinin ise sadece yüzde 5,5'lik bir bölümünü oluşturan ulaştırma kalemi, 58,3 puanla zenginin aleyhinde bir fark yaratarak yoksul ve zengin arasındaki enflasyon farkını azaltıcı etki yapmıştır.
Diğer harcama gruplarından farklı olarak haberleşme kalemi, iki farklı kesim harcamalarında benzer bir paya sahip olduğu için hem zengin hem de yoksul kesimin enflasyonuna aynı oranda katkı yapmıştır. Bunun yanı sıra, alkollü içecekler ve tütün ürünlerine yapılan vergi zamlarının da en yoksul kesimin enflasyonunu bir ölçüde arttırdığını belirtelim (6,1 puan).