FİNANS

2009'da parayı nereye yatırmalı? Uzman görüşleri

Yeni yılda hangi yatırım araçları ön plana çıkacak? Dövizde yükseliş sürer mi? Borsalarda dip seviyesi neresi? Altın hala cazip bir yatırım aracı mı?

Dünya sıkıntılı bir dönemden geçiyor. 2009 yılının daha zor geçeceği öngörülüyor. Borsalar karasız, yatırımcı tedirgin! Güvenli liman arayışı sürüyor.

Uzmanlar, ikinci dalganın 2009’da piyasaları vuracağı ve 8 bin 500 puanı üzerinde tutunmaya çalışan Dow Jones endeksinin 7 bin 500 puana kadar gerileyeceğini öngörüyor. İsrail sonrası altın ve petrol fiyatlarında artış sürerken, faizlerde aşağı yönlü seyir iç piyasada yatırımcıların yüzünü güldürüyor.

Döviz cephesinde ise fırtına öncesi sessizlik benzeri bekleyiş yaşanıyor. Peki risklerin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde parayı nereye yatırmalı? Borsalarda dip seviyesi neresi? Dövizde yükseliş devam eder mi? Altın hala cazip bir yatırım aracı mı?

İşte uzmanların 2009 öngörüleri:

DIŞ BORSALARDA NELER BEKLENİYOR?

Barclays Wealth’ten Yatırım Stratejisti Michael Dicks, yatırımcılarına gönderdiği 2009 beklentilerine ilişkin bir raporda şu ifadelere yer verdi: “Hisse senedi ve kredi piyasaları genelde ekonomik döngünün bir adım önünde hareket eder. Bu nedenle ekonomi 2009’un ikinci yarısına kadar toparlanmasa da, riskli varlık sınıfları ikinci yarıdan önce toparlanabilir.”

Reuters’ın fon yöneticileri ve analistler arasında yaptığı anket de, 2009’a ilişkin iyimser beklentileri yansıtıyor. Ankete katılan uzmanlar, 2009’da gelişmiş hisse senedi piyasalarında yüzde 10 civarı, gelişmekte olan hisse senedi piyasalarında ise yüzde 20 yükseliş bekliyor.

Bu arada 2009 yaklaşırken, piyasalarda son bir buçuk yılda yaşanan çalkantının dibe vurduğuna işaret eden gelişmeler dikkat çekiyor.

Yatırımcılar gelecek yıl gelişmekte olan piyasalarda ne beklemeli? Bu soruya yanıtlar ise değişiyor.

LPL Financial´dan piyasa stratejisti Jeffrey Kleintop çok iyimser değil: "2009´un dördüncü çeyreğinde ve 2010´da gelişmekte olan piyasalar için aydınlık son olabilir. Muhtemelen hala bunun 6 ay-bir yıl uzağındayız."

Schroders´tan Conway ise ekonomik toparlanmanın 2009´da mümkün gözükmediğini buna karşılık gelişmekte olan piyasaların ´oldukça´ iyi alım fırsatı sunduklarını, Çin´in değerlemeler nedeniyle en cazip piyasa olarak gözüktüğünü belirtiyor.

Conway gelecek iki yılda gelişmekte olan piyasaların gelişmiş piyasalardan görece daha iyi getiri sağlayacağını düşünüyor. Bunun nedeni, gelişmekte olan ekonomilerin yavaşlama karşısında dirençlerinin geçmişe göre daha iyi olması.

Morgan Stanley ise çok iyimser. Gelecek 12 ayda gelişmekte olan piyasaların tamamının yüzde 60´tan fazla yükselebileceğini düşünüyor. Bu beklenti, gelişmiş ekonomileri yüzde 0.9 daralırken gelişmekte olan ülkelerin yüzde 4.3 büyüyeceği tahmininden kaynaklanıyor.

HİSSE BAZINDA BÜYÜK FIRSATLAR VAR

Felaket habercisi olarak tanınan Marc Faber´e göre gelecek yılın ilk yarısı dünya ekonomisi için oldukça kötü olacak ama bu yılki sert düşüşün ardından yüksek iskontolu hisseler yükselişe geçeceğinden yatırımcılar borsada getiri sağlayabilecek. Faber, 2008´deki yüksek volatilitenin 2009´da da devam etmesini, hisselerde güçlü geri sıçramalar olmasını ve sonra yatırımcıların dünya ekonomsinin çok hızlı iyileşmeyeceğini ve şirket karlarının hızlıca artmayacağını anlamalarıyla piyasaların tekrar sakinleşmesini bekliyor.

Faber, "2009´un ilk yarısı bir felaket olacak... Dünya ekonomisini canlandıracak herhangi bir tetikleyici görmüyorum" dedi. Piyasalarda bir karamsarlık havasının yayıldığını ve insanların hala ayı eğilimli olduğunu, bunun da fırsat yarattığını düşünen Faber, "Biraz değerin ortaya çıktığını düşünüyorum. Piyasada değer taşıyan boşluklar var" dedi. Faber piyasaların Kasım´da dip yaptığını düşünüyor.

MADENCİLİK ŞİRKETLERİ VE EMTİALAR

Faber´e göre, maden hisseleri ve emtia fiyatları düşüyor fakat şu anda çok az sondaj yapıldığından ve talep hızla arttığı zaman arz yeterli olmayacağından, ekonomik iyileşme başladığında hızla yükselecekler.

Gelişmekte olan piyasaların, özellikle Asya´nın güçlü bir geri sıçrama yapacağını tahmin eden Faber, yetkililerin krizi iyi yönetemediklerini, Fed´in ve hükümetin işleri daha da kötüleştirdiğini düşünüyor.

Faber "Özellikle Fed ekonomiye yön verirken çok kötü bir iş çıkardı" dedi ve "Piyasa tabanlı çözümler en iyisidir, müdahaleler ekonomide yeni problemler çıkarıyor" diye ekledi.

Toparlanma olduğunda fiyatların artacağını düşünen Faber´e göre sıradaki tehlike enflasyon ve Fed sıfıra yakın faiz oranlarını, enflasyonun üzerine çıkartmakta zorlanacak.

TÜRKİYE FIRSATLARLA DOLU

24 milyar dolar büyüklüğündeki Templeton Fonu'nun yöneticisi Mark Mobius, Türkiye'nin alım için çok cazip fırsatlar yaratığını söylerken, 2009 yılı için iyimser olduğunu dile getirdi.

'Para Sihirbazı' olarak da tanınan Mobius, Bloomberg TV yayınına katılarak soruları yanıtladı. Krizin derinleşmesine rağmen 2009 yılı için kötümser olmadığını anlatan ünlü yatırımcı, başta ABD, Japonya ve Çin gibi dev ekonomiler olmak üzere devletlerin açıkladığı kurtarma paketlerinin işe yaramasını beklediğini kaydetti.

Devlet fonlarının biriktiği bankaların düşen faizler nedeniyle eninde sonunda kredi musluklarını açmak zorunda kalacağını, bunun da piyasalara yeniden canlılık getireceğini anlatan Mobius, gelişmekte olan piyasaların çok önemli fırsatlar sunduğuna, kendilerinin de 'agresif alım' yaptıklarına dikkat çekti.

ENERJİ-EMTİA, BANKACILIK VE TÜKETİM ÜRÜNLERİ

Özellikle enerji-hammadde, mortgage işi yapmayan bankalar ve tüketim ürünleri ile perakendeci şirketlerin hisseleriyle ilgilendiklerini anlatan Mark Mobius, Templeton Gelişmekte Olan Ülkeler Fonu'ndaki hisselerin yüzde 22.3'ünün Brezilya, yüzde 18.9'unun Çin ve yüzde 9.5'inin Türkiye'den olduğunu belirtti. Mobius'un portföyünün yüzde 47'si enerji ve hammadde şirketi hisseleri, yüzde 23.4'ü bankacılık, yüzde 4.6'sı otomotiv hisselerinden oluşurken, sağlık hizmetleri ve kozmetik sektörü de önemli yer tutuyor. Türkiye'nin krizden oldukça büyük darbe aldığı için fiyatların oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Mark Mobius, özellikle Avrupa'daki yavaşlamanın etkisiyle önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. Maliyetler düşük olduğu için Türkiye'nin ayakta kalabildiğini belirten yatırımcı, büyümekte olan tüketici piyasasının da Türkiye için önemli bir fırsat oluşturduğunu ifade etti. Kişi başına gelir hızla yükselirken faiz oranlarının da gerilediği Türkiye'de düşen enflasyon sayesinde Merkez Bankası'nın faiz indirimleri yapabildiğini kaydeden Mobius, bunun çok olumlu bir gelişme olduğunun altını çizdi.

Mobius dikkatle izlenmesi gereken ülkeler olarak Çin, Rusya, Brezilya, Tayland ve Türkiye'yi işaret etti.

Programda Mobius'un elindeki bankacılık hisseleri arasında Akbank hisselerinin de bulunduğu bildirildi.

DAHA YOLUN YARISINDAYIZ

Krizin habercisi ekonomist Nouriel Roubini, kredi kayıplarından 2 trilyon dolarlık zararın oluşacağını, bugüne kadar bunun yarısının ortaya çıktığını söyledi.

Krizin habercisi ekonomist Nouriel Roubini, kredi kayıplarından 2 trilyon dolarlık zararın oluşacağını, bugüne kadar bunun yarısının ortaya çıktığını söyledi. Bu nedenle krizin henüz ortasında olduğumuzu söyleyen Roubini´ye göre borsalar henüz dip yapmadı ve endeksler yüzde 15-20 daha gerileyebilir.

Mali sektörde şokların ve iflasların sürmesini bekleyen Nourini, ABD Hükümeti her şeyi doğru yapsa bile resesyonun 2009 yılı sonuna kadar devam etmesini bekliyor. Yeterli düzeyde mali teşvik gelmezse ekonomi resesyondan çıkmak yerine L şeklinde bir resesyonla uzun süre yaşamak durumunda kalabilir.

Nouriel Roubini, U.S News & World Report ile 2009’da ekonomiyi, emlak sektörünü ve borsaları nelerin beklediğini konuştu:

RESESYON NE KADAR SÜRECEK?

Resesyonunu en azından 2009 sonuna kadar devam edeceğini düşünüyorum. Aralık 2007’de başladı, bu durumda 24 ay sürmüş olacak. Son 60 yıldır yaşanan en uzun resesyon. Üretimde kümülatif yüzde 4-5 düşüş bekliyorum. Son resesyonda üretimdeki düşüş sadece yüzde 0.4´tü, bu onun 10 katı daha derin. İşsizlik oranı 2010’da yüzde 9’un üzerine çıkarak tavan yapacak. Sadece ABD için değil küresel bir resesyon ile karşı karşıyayız. Gelişmiş ekonomilerin hepsinde resesyon var ve şimdi gelişmekte olan ülkelerde de sert inişler başladı.

TEMEL NEDENLER

İlk olarak, ABD emlak piyasasındaki aşırılıklar, fakat bu aşırıkların sadece emlak ile sınırlı kalmadığını gördük. Hanehalkı sektörü yüksek kaldıraçlıydı; subprime, prime, kredi kartları, araba kredileri, öğrenci kredileri. Aşırı kaldıraç ve risk alımı ile finansal sisteme yeniden kaldıraç sağlandı. Bu da Büyük Buhran’dan bu yana en büyük finansal krize sebep oldu ve seküritizasyon sebebiyle dünyayın geri kalanına yayıldı. Fed’den gelen kolay para bir diğer neden; faiz oranlarını düşürdüler ve uzun süre çok düşük seviyede tuttular. Ve finansal kuruluşların gevşek denetimi önemli bir rol oynadı. Birçok farklı faktör krizi tetikledi.

KONUT FİYATLARINDA DAHA yüzde 15-20 DÜŞÜŞ BEKLİYORUM

1996 ve 2006 arasında, reel ev fiyatları ikiye katlandı. Yani bir önceki seviyeye dönün; reel anlamda ev fiyatlarını yüzde 50 indirmeniz gerekir. Bunun yüzde 40’ını nominal ev fiyatları ile yüzde 10’unu enflasyon ile yapabilirsiniz. Bu da ev fiyatlarının tavanından en az yüzde 40 düşmesi gerektiğini gösteriyor. Bugün itibariyle 2006’daki zirvesinden yüzde 25 düştü. En azından yüzde 15 - 20 daha düşmesini bekliyorum, yani nominal bazda ev fiyatlarında en az yüzde 40 hatta yüzde 45 düşüş bekliyorum. Emlak resesyonu henüz dibe vurmadı. Emlak ve inşaat verileri gösteriyor ki emlak sektörü için tam bir felaket söz konusu ve bunun dibi yok. Bu, Büyük Buhran’dan beri en kötü resesyon.

BORSALAR DİP YAPMADI

Borsaların dip yaptığını düşünmüyorum. Son birkaç haftada başka bir ayı piyasa rallisi yaşadık fakat ayı piyasası rallileri son 12 aydır yaşanıyor. Piyasalar şokların ardından yükseliyor ve sonra yeni şoklar geliyor piyasalar daha da düşüyor. Fakat ABD ve küresel hisselerin şimdiki seviyelerinden yüzde 15 - 20 daha düşeceğine inanıyorum. Bu düşüşün üç sebebi olacaktır. Birincisi ekonomi hakkındaki haberler, hem ABD hem de diğer ülkelerde beklenenden kötü olacak. Rakamlar kötü ve daha da kötüleşecek. İkincisi 2009’da karların nasıl olacağına dair büyük bir yanılsama var. Üçüncüsü de birçok finansal şok olacağını düşünüyorum, diğer büyük kuruluşlar çökecek, hedge fonlar gibi yüksek kaldıraçlı olanlar.

EN CAZİP YATIRIM ARACI ALTIN

Bir dönem petrol fiyatlarıyla birlikte hareket eden ancak petrol 147 dolardan 40 doların altına gerilemesine rağmen 800 doların üzerindeki değerini koruyan altın kriz döneminde cazibesini koruyor. Özellikle de dünyada artan likiditenin bir dönem sonra özellikle altın gibi değerli madenlere yöneleceği öngörülüyor. Bunun da altın fiyatlarını yeniden bin doların üzerine taşıyacağı belirtiliyor. Türkiye’de altın fiyatlarını döviz kurları da etkilediği için dolarda yaşanacak olası artış yatırımcının daha fazla kazanmasını sağlayacak bir gelişme olarak gösteriliyor.

Altın fiyatlarını yakından izleyen Goldaş Kuyumculuk A.Ş. Finans Müdürü Gökhan Aksu, yaptığı değerlendirmede altın fiyatlarının 2007 yılının Ağustos ayından, 2008 yılının Mart ayına kadar olan dönemde istikrarlı bir çıkış trendi izlediğini belirterek, onsun 650 dolar seviyelerinden tarihi zirve olan 1032 dolar düzeyine ulaştığını söyledi. Aksu, 2008 yılının kalan aylarında ise altın fiyatlarının, tüm piyasaları etkileyen spekülatif hareketler nedeniyle inişli-çıkışlı bir trend izleyerek yıl içerisinde en düşük 681.75 ons/dolar seviyesini gördüğünü ifade etti. Gökhan Aksu, altın fiyatlarının 2008 yılını 850 ons/dolar seviyelerine yakın kapatacağını tahmin ediyor.

Altın fiyatlarının 2009 yılında rotasını nasıl çizeceği konusunda beklentilerini aktaran Goldaş Kuyumculuk finans Müdürü Gökhan Aksu, “2009 yılı, global ekonomik krizin etkilerini net olarak göreceğimiz bir dönem olacaktır. Bu dönemde petrol ve türevleri ile emtiaya olan talebin düşük kalacağı, mevcut pozisyonların korunmasına yönelik bir yatırım stratejisi izleneceği kanısındayım.” diye konuştu. Aksu, bu nedenle altın fiyatlarının geçmiş dönemlerde olduğu gibi aşırı spekülatif değil, piyasa şartlarının getirdiği arz-talep dengelerine göre yön bulacağını söyledi.

2009 yılının ilk aylarında 800-900 ons/dolar seviyelerinde bir hareket görmenin mümkün olduğunu belirten Aksu, yatırımcıları ABD ve Avrupa’dan gelecek ekonomik veriler ile tedbirlerin iyi izlenmesi gerektiği konusunda uyardı. Gökhan Aksu, “Özellikle düşük faiz ortamında ekonominin canlanmasına yönelik atılacak adımlar, enflasyonun artmasına neden olabilir. Bu da enflasyona karşı korunmak amacıyla altın alımlarını artıracak ve fiyatların yükselmesine neden olabilecektir” diye konuştu.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler