Borsada yaz başında alıp, kış sonunda satış yapanlar genelde kazanıyorlar. 1999 yılından bu yana geçen 7 senenin 5 senesinde yazın alıp kışın satanlar para kazanmışlar. Özellikle son 4 senedir en iyi alış ve en iyi satışlar hep bu dönemde yapılmış. İstisna sene olan 2000 yılında yaz başında alanlar sene sonunda Kasım krizi ile karşılaşmış ve paralarının %42 sini kaybetmişler.<?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /?>
Ancak son seneye kümülatif olarak baktığımızda bu periyotta alış-satış yapanlar paralarını tam olarak 10 katına çıkarmışlar. Hiç zorlanmadan 1,000 YTL 10,000 YTL ye yükselmiş. Bu senenin Ocak ve Şubat aylarında yapmış olduğum yorumlarda hisse senetleri piyasasındaki mevsimselliği sıkça anlatmıştım. 43,000-48,000 arasında niçin satış yapılması gerektiğini anlatırken bunu bir modele bağlamıştım. Bir çok yatırımcı bu adam niçin hep kötümser, ağzından hiç mi olumlu bir tahmin çıkmaz diyenler olmuştur. Alım için acele etmeyin, düşen bıçağı avcunuzla yakalamaya çalışmayın klişesi defalarca bu sütünlarda belirtmiştim.
Endeks 32,000-35,000 arasına geldiği Haziran aylarında ise 180 derecelik bir dönüşle fiyatların aşırı gevşediğini, borsanın ucuz ve cazip olduğunu yineledim. Borsada düşüşlerin alış fırsatı olduğunu, hisse senetleri pozisyonlarının artırılması gereketiğini nedenleri ile anlattım. Eğer bu sütünları okuyan amatör ve profesyonel yatırımcılara bir görüş açısı katabildiysem ve faydalı olabildiysem ne mutlu bana. Hayır dualarınız eksik olmasın.
Şimdi endeks yaz başlarından itibaren alım dalgasına girmiş durumda bulunuyor.Endekste yükselişin ilk evresi “birikim” safhasıdır. Bu periyotta düşüş trendinin etkileri ve son 2-3 ayın korkuları tazedir. Yatırımcı alış yaparken yeterli cesareti bulamaz. Teknik yönden endeksin kuvvetlendiğinde inanmaz, düşük performanslı şirketlerin karlarına ve makro ekonomik olumsuzluklara odaklanır. Siyasi ve politik gelişmelerle, uluslararası karışıklıklarla ilgilenir. Şimdi biz bu safhada bulunuyoruz. Bu safhanın geçilmesi için endeksin 200 günlük ortalamasını aşması ve bu ortalamanın üzerinde kalmaya çaba göstermesi gerekmektedir. Kuvvetlenme görülürse yabancı alımları kuvvetlenebilir ve endeks 2/6/2006 tarihindeki zirvesi olan 39,250 seviyesini ilk direnç olarak kabul edebilir.
Bugüne dönecek olursak yurtdışında petrol fiyatlarındaki düşüş terörist girişimlerden daha önemli bir konumda bulunuyor. Uçaklara saldırı hazırlıkları seyahatleri ve tüketici güvenini azaltacağından petrol talebinin azalacağı yönünde tahminler petrolü aşağı çekiyor. İsrail-Lübnan savaşının sona ermesi halinde petrol fiyatlarının hızla 60 dolarlara düşmesi hayal gibi görünmüyor.
37,500 direncinin kuvvetlenmesi halinde borsada yükselişin hızlanacağını düşünüyorum. Olumsuz haberlere kulak tıkayan İMKB, olumlu gelişmelerden çok daha pozitif etkilenme periyoduna girmiş durumdadır.
08:00 11/08/2006