BİZE ULAŞIN
Yurtiçi döviz piyasasında, büyük bir Japon bankasına ait fonun Türkiye ile birlikte diğer bir kaç gelişmekte olan ülke piyasasına girmesinin etkili olduğu ifade ediliyor. Fonun piyasadan 200 milyon doların üzerinde karşılıkla TL aldığı kaydediliyor.
Piyasada IMF ile anlaşmanın imzalanacağına dair olumlu beklentilerin sürmesinin ve kamu talebinin bulunmamasının da etkili olduğu belirtiliyor.
Tekstilbank Döviz Masası Yönetmeni Semin Dülek, bu hafta IMF ile ilgili gelişmelere çok bağlı bir seyir izlendiğini belirtti.
Semin Dülek, dolar/TL kurunun IMF ile ilgili olarak gelen her olumsuz açıklama ile yukarı giderken, her olumlu açıklamanın da kuru aşağı çektiğini bildirdi.
[**DÖVİZ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİ ANINDA İZLEYİN
**](https://finans.mynet.com/doviz/)
Dülek, genel anlamda hafta başına göre bonolarda alımın söz konusu olduğuna işaret ederek, bileşik faizin yüzde 15.00 seviyesinin altında bulunduğunu kaydetti ve "Dolar/TL kuru 1.6100 ile 1.6200 bandının altında bulunuyor. Genel anlamda yurtiçi piyasaların hala IMF ile yakın vadede bir anlaşma olacağına inandığını ve fiyatladığını görüyoruz. Bu nedenle IMF ile yapılan görüşmelerin kesilmesi ya da anlaşmanın seçim sonrasına kalması gibi, şu anda fiyatların içinde bulunmayan herhangi bir gelişme olması durumunda, kurlarda yukarı doğru gidiş görmemiz söz konusu olmayacak gibi görünüyor" diye konuştu.
Döviz Masası Yönetmeni Dülek, yabancı bir fonun Türkiye'ye girişi nedeniyle TL'nin değer kazandığının altını çizerek, şu şekilde konuştu:
"Büyük bir Japon bankasına ait bir fondan bahsediliyor. 200 küsur milyon dolar karşılığında TL'ye giriş yapmış durumda. Fon 'carry-trade' denilen 'Yen satıp-TL almak' şeklinde bir strateji izliyor. Genel anlamda bu fon sadece Türkiye'de değil Brezilya ve Güney Afrika gibi birkaç gelişmekte olan ülkeye daha giriş yapmış durumda. Fon diğer ülkelerde de Japon Yeni satıp, lokal para birimlerini alma yönünde hareket ediyor. Böyle bir para akışı olması, avro/dolar paritesinin düne göre düşmesine rağmen, dolar/TL kurunun fazla yükselmeden 1.6200 bölgesinde açılmasını ve 1.6200 seviyesinin altında trade etmesini sağladı. Genel anlamda tersyöndeki hareketi bu fonun işlemleri karşıladı.
Piyasada Botaş gibi büyük kamu kuruluşlarının da herhangi bir talebinin bulunmaması, döviz üzerinde yukarı yönlü sıçrama olmamasını sağlıyor. Geçen haftalarda sık sık bu tarz kurumların alımları nedeniyle sıçramalar görmüştük. Bu hafta bu tür bir baskı da yok. Piyasa genel anlamda IMF ile ilgili gelişmeleri beklemeye devam edecektir."
Semin Dülek, yurtdışından gelen çok olumsuz bir etki bulunmadığını vurgulayarak, olumsuz olarak sayılabilecek tek haberin Türkiye'nin de içinde bulunduğu Orta Doğu Avrupa Ortadoğu Afrika (CEEMEA) bölgesi için 2009 yılına yönelik yüzde 2.2 büyüme tahmininin yüzde 0.5 daralmaya çevrilmesiydi. Türkiye'nin de içinde olduğu bölge için tahminlerin bu denli olumsuza dönmesi, Türkiye için de olumsuz nitelik taşıyor. Bu bakış açısı bizim açımızdan pek olumlu olmayacak" şeklinde konuştu.
Dülek, yurtiçi döviz piyasasının şu sıralarda Rusya'dan etkilenmese de, gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getirerek, şu şekilde konuştu:
"Rusya 0.45 avro ve 0.55 dolardan oluşan bir sepet takip ediyor ve Rusya Merkez Bankası kur sepeti için alt-üst bandı açıklıyor. Bu bant en son 26-41 olarak açıklanmıştı. Genel olarak 26 seviyesine doğru gidiş görmüyoruz. Genel olarak ruble satıp dolar veya avro almak yönünde bir eğilim olduğu ve ruble devalüe olduğu için bandın üst tarafı daha önemli hale geldi. En son 39.75 civarında trade eden rublenin 41 seviyesine çarpması demek, bandın üst tarafını korumak için yüklü döviz müdahaleleri yapılmasının gereceği anlamına geliyor. Piyasanın beklentisi rublenin 41 seviyesine çarpacağı ve devalüasyon olacağı yönünde. Rusya'da 41 seviyesini kırdırmaya çalışıldığında, bu durum Türkiye'yi ile genel olarak gelişmekte olan ülke piyasalarındaki huzursuzluğu ve risk algılamasını artıracaktır. Bu noktada Türkiye'de özellikle kur cephesinde IMF beklentisi devam ettiği için ve anlaşmanın seçimler sonrasında kalacağına yönelik herhangi bir gelişme olmadığı sürece, tamamen aynı tepkiyi vermese de, bir miktar rahatsızlık görülebilir.
Bono piyasasında 15.50 bileşik seviyesi önem taşıyor. Buraya yaklaştığında alım yapılabilir. Dolarda IMF haberinekadar bant hareketi görürüz. IMF ile anlaşma haberi açıklanınca,yurtdışından olumsuzluk yaratan bir etken olmadığı sürece, olumlu etki göreceğiz. Bununla birlikte para miktarı da önemli olacak. Piyasanın yönü biraz da alacağımız kredi tutarı ile şekillenecek."
