Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, temel makro göstergeler hafif bir toparlanmaya işaret ediyor olsa da krizin sürdüğünü unutmamak gerektiğini söyledi.
Nazım Ekren, Türkiye Müteahhitler Birliği'nin Swissotel'de düzenlediği, ''Gündem 2009'' başlıklı toplantıya katıldı.
Ekren, burada yaptığı konuşmada, 2008 yılının ikinci yarısından sonra etkisini hissettirmeye başlayan küresel krizin etkilediği sektörler itibariyle ''ekonomik kriz'' özelliğini de kazanmış bulunduğuna işaret etti.
Krizi yorumlarken üzerinde durulması gereken bazı temel kritik noktalar bulunduğunu belirten Ekren, ''Temel makro göstergeler hafif bir toparlanmaya işaret ediyor olsa da krizin devam ettiğini unutmamak gerekir. Her yayınlanan veri bir önceki yılın verisiyle mukayese edildiği gibi bir önceki ay ile mukayese yapıldığında bir derlenme ve toparlanma süreci konusunda olumlu düşünmemize neden olacak bazı göstergeler de söz konusudur'' dedi.
Pek çok ülkenin krize karşı kapsamlı, geniş içerikli politika tedbirleri içeren paketler açıkladığını hatırlatan Ekren, bu paketlerin büyüklüğü dünyanın GSYH'sı ile mukayese edildiğinde; ''dünya GSYH'nın yaklaşık yüzde 30'luk bir payının bu paketler tarafından piyasaya sürüldüğü''nün söylenebileceğini dile getirdi.
Dünya genelinde öncelikle finansal sektör ve finansal kurumlarda ortaya çıkan krizin finans kurumlarında yarattığı zararın 1 trilyon 342 milyar dolara kadar ulaştığına dikkat çeken Ekren, bu kurumlara yapılan sermaye aktarımının da 1 trilyon 100 milyar dolara geldiğini söyledi.
İSTİHDAM PAKETİ
Ekren, işsizlik rakamlarıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de şunları kaydetti:
''İşsizlik elbette rakam olarak son derece büyük. Bizim üzerinde çalıştığımız paketlerden bir tanesi de istihdamın nasıl artırılacağı konusudur. Ekonomik büyümenin çok iyi olduğu dönemlerde bile istihdam oranının Avrupa ülkelerinden düşük olmasını Türkiye'de yapısal bir sorun olarak görmek lazım.İşsizlerin işsizlik nedenleri olarak birden fazla faktör olabilir. Bunların içinde en önemli olarak ortaya çıkan, geçici bir işte çalışıyorken şimdi işsiz kalanlar, işten çıkartılanlar ve iş yeri kapananlar. Bunlar önemli bir sayıya ulaşıyor.
İstihdam paketi oluştururken üzerinde durduğumuz 3 temel bileşen şu; istihdam edilirken işsiz kalanları kalıcı halde istihdamda tutmak için hangi sektörlere ne tür tedbirler veririz? birinci ayak bu olacak. İkincisi iş gücüne katılma oranlarının artmasına paralel olarak buraya dahil olan vatandaşlarımızın mesleki donanımını nasıl geliştirebiliriz? Sonuncusu da bu ikisinin dışında kalmasına rağmen krizden etkilenen gruplara sosyal yardımlar altında neler veririz? Bununla ilgili paketi kısa süre içinde sizlerle paylaşacağız.''