Merkez Bankası Eski Başkanı Gazi Erçel, hükümetin riskleri yönetirken, Türkiye'nin kırılganlıklarını göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi.
Erçel, Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü tarafından düzenlenen, "Global Krizde Türkiye Ekonomisi" konulu konferansta, Türkiye'de enflasyon oranının belirlenen hedefin üzerinde seyrettiğini belirtti.
Tüketici kredilerinin ve güvenin düştüğünü ifade eden Erçel, "Vergi gelirleri ve harcamalar dengesini bulamıyor. Parasal daralma sürüyor. Risk primleri artıyor. Dünyada kriz olduğu için riskler de diğer ülkelerle birlikte yükseliyor, cari işlemler açığı artıyor. Cari açık finansman kalemlerinin cari açığa oranı değişiyor, döviz gereksinimi artıyor" dedi.
Erçel, politik risklerin de ekonomiyi daralttığına dikkati çekerek, "Riskler her zaman her yerde olacaktır. Önemli olan bunları yönetmektir. Bunu da hükümet yönetir. Her riski tek tek ele alıp ne yapılabileceğinin ortaya konması gerekiyor. Hükümet riskleri yönetirken, Türkiye'nin kırılganlıklarını göz önünde bulundurmalıdır" diye konuştu.Gazi Erçel, bir öğrencinin AK Parti'nin kapatma davasının piyasaları nasıl etkilediği yönündeki sorusuna, şu yanıtı verdi: "Bu türden olumsuz davranışlar belirsizliği artırdı. Belirsizliğin artması üzerine dışarıdaki fon yöneticileri, 'partiyi kapatırlarsa sonra seçimler olacak, seçimde ne olacak, onun yerine kim gelecek' diye düşünmeye başladı. Karşısında muhalefete bakıyor, muhalefette de bir şey yok. Muhalefet yani alternatif olsa, 'onlar gider bunlar gelir' diyecekler. Bu türden etkilerini ancak bir sene içinde göreceğiz. Hem risk primi artacak hem de dış fonlar az gelmeye başlayacak. Hem de hissedemediğimiz ölçüde zaten global krizle birlikte büyüme düşecek."
Politikacıların bir kez daha bu türden olayların piyasaları olumlu etkilemediğini anlamaları gerektiğini vurgulayan Gazi Erçel, "Siyasilerin ülkeyi yönetirken, dışarıda kriz olduğunu, krizin bir sürü olumsuz etkilerinin bize geleceğini, bu türden çekişmelerin, zorlamaların, 'Ben çoğunluğum her şeyi yapabilirim' isteğinin Türkiye'yi zora sokacağının bilincinde olmaları gerekiyor" dedi.
Erçel, iç politik gelişmelerin bugünkü haliyle sürmesi durumunda liranın değerlenmesinin mümkün olmayacağını savundu. İlgisi olmayan bakanların Merkez Bankası ile ilgili konuşmalar yaptığını anımsatan Erçel, "Merkez Bankası ile ilgisi olmayan bakanların konuşmasını ayıp olarak algılıyorum. Başbakan Erdoğan'ın bu bakanlara merkez bankası ile ilgili konuşmamaları yönünde talimat vermesi gerek. Ama herkes konuştuğuna göre demek ki Başbakan da böyle bir talimat vermedi" diye konuştu.