İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Ekonomimizde olumlu yönde gelişmeler var. Birçok sektörde de alınan tedbirlerin ve baz etkisinin olumlu etkilerini görmeye devam edeceğiz. Ilımlı toparlanmaya ilişkin işaretler giderek belirginleşiyor. İş dünyamızın önümüzdeki toparlanma sürecine coşkuyla katılımı, Türkiye'nin ileriye doğru yeni hamlesinde çok kritik bir rol oynayacaktır. O kritik rol, aslında 'başrol'dür." ifadelerini kullandı.
Avdagiç, İTO ekim ayı meclis toplantısındaki konuşmasında Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin sınır güvenliğinin, artık sınır ötesinden başladığına işaret eden Avdagiç, Türkiye'nin bu harekatla, sınırlarını ve topraklarını koruma altına aldığını söyledi.
Avdagiç, Türkiye'nin sınırlarının ötesinde oluşturulmaya çalışılan kaotik ve sisli ortamdan, sisler dağıldıktan sonra bambaşka bir tablo çıkarmak isteyenlerin bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"İşte bu harekat, o oyunu bozacak.
Türkiye bunu, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük öngörüsüyle fark etti. Önce Pençe, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları yapıldı, şimdi hepsinden daha kapsamlı olan Barış Pınarı Harekatı başlamış bulunuyor. Allah'ın izniyle bu harekat da başarıyla tamamlanınca, Akdeniz'den İran sınırına kadar güneyimiz güven altında olacak. Böylece sınır ötesinde Türkiye'yi tehdit eden hiçbir unsurun gelişmesine fırsat verilmeyecek.
Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında kahraman ordumuza, jandarma ve polis teşkilatımıza zafer diliyorum. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum, İTO 428 bin üyesiyle, maddi-manevi tüm gücüyle devletimizin ve ordumuzun yanındadır, arkasındadır. Milletimizin bekası, topraklarımızın bütünlüğü, her şeyden daha üstün ve önceliktir. Allah, ordumuza, Mehmetçiğimize, 'Nusret' ihsan etsin, zafer versin."
Türkiye ekonomisinde olumlu yönde gelişmeler olduğunu dile getiren Avdagiç, daralmanın hızını kaybettiğini, ılımlı toparlanmaya ilişkin işaretlerin giderek belirginleştiğini aktardı.
Avdagiç, geçtiğimiz hafta 14 aydan beri negatif yönde seyreden verilerin yönünün yukarı doğru çevrilmeye başladığını belirterek, üretimde çarkların yeniden işlemeye, ertelenen taleplerin de satışa dönüşmeye başladığını bildirdi.
Verilerdeki pozitife dönüşte, hükümetin aldığı tedbirlerin de etkisiyle ekonominin iyileşmeye başlamasının ve baz etkisinin etkili olduğunu vurgulayan Avdagiç, son dönemde baz etkisiyle birçok göstergede daha iyi bir gidişat yakalandığını dile getirdi.
İTO Başkanı Avdagiç, "Ekonomimizde olumlu yönde gelişmeler var. Birçok sektörde de alınan tedbirlerin ve baz etkisinin olumlu etkilerini görmeye devam edeceğiz. Ilımlı toparlanmaya ilişkin işaretler giderek belirginleşiyor. İş dünyamızın önümüzdeki toparlanma sürecine coşkuyla katılımı, Türkiye'nin ileriye doğru yeni hamlesinde çok kritik bir rol oynayacaktır. O kritik rol, aslında 'başrol'dür. Enflasyondaki ılımlı seyir, faiz indirimi konusunda Merkez Bankasına imkan tanıyor. İş dünyası olarak, ekonomideki olumlu etkileri görülen faiz oranlarındaki düşüşün devam ettirilmesini arzu ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve Avrupa'dan gelen son verilerin, parasal genişlemenin sürdürüleceğinin ipuçlarını verdiğine işaret eden Avdagiç, bunun, Türkiye için çok önemli bir imkan olduğunu, bir fırsat olarak görülüp, finansal restorasyon ve köklü reformlar için kuluçka dönemine çevrilmesi gerektiğini dile getirdi.
- "Ekonomiyi yeniden büyüme rotasına sokarken başka tedbirler de almalıyız"
Şekib Avdagiç, "Ekonomiyi yeniden büyüme rotasına sokarken başka tedbirler de almalıyız. Bir başka ifadeyle, bu süreçte ülkemizin üretim ve ticaret kapasitesini ve de kabiliyetlerimizi geliştirmemiz gerekiyor." dedi.
Türkiye'ye yönelik planların havalarda uçuştuğu bir süreçte, bugün yaşanılan zorlu mücadeleler içerisinde, hükümetin uluslararası ve devletler arası ilişkilerde ekonomiyi ön plana çıkarmasını takdirle karşıladıklarını belirten Avdagiç, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Zorlu bir süreçten geçiyoruz, jeopolitik gelişmeler de bizi zorluyor. Ama şunu da biliyoruz, yaşanan zor dönemler, iş dünyası için bir sınav gibidir. Bizim iş dünyamız bu 'üstesinden gelme', 'başa çıkma' sınavlarını çok kez yaşadı. Bu sefer de çıkacağına eminiz.
Dün olduğu gibi bugün de bazı kapılar kapanacak, bazıları açılacaktır. Gözlerimizi kapanan kapılara değil, açılan kapılara çevireceğiz. Asla çaresizlik duygusuna teslim olmayacağız. Girişimcilerimiz, müteşebbislerimiz dün olduğu gibi bugün de Türkiye ekonomisinin en büyük umudu. Müteşebbis sözcüğünün anlamlarından biri de 'bir işe yapışmak, tuttuğunu bırakmamak'tır. Biz de böyle yapacağız, işimize yapışacağız, tuttuğumuzu bırakmayacağız.
İş dünyamızın önümüzdeki toparlanma sürecine coşkuyla katılımı, Türkiye'nin ileriye doğru yeni hamlesinde çok kritik bir rol oynayacaktır. O kritik rol, aslında 'başrol'dür.
Müteşebbis ruhu da sadece iş adamlarına ait değildir. Bürokrasiden muhtarlara kadar herkeste bu ruhun egemen olması lazım. Bir hayat tarzı olarak ön plana çıkarmamız gerekiyor. Çünkü girişimcilik, ruhumuzu yoran 'endişe ekonomisini' aşmamız için bize ihtiyaç duyduğumuz büyük gücü verecektir."