"KDV indirimi için son derece erken"
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bazı sektörlerde katma değer vergisi (KDV) oranlarında indirim yapıldığını hatırlatarak, "KDV indirimlerinin son derece erken yapıldığı kanısındayım. Vergi indirimine gideceksek, arz yönlü, üretim kapasitesini artırıcı indirimlere gitmemiz lazım" dedi.
Bakan Şimşek, Swiss Otel'de gerçekleştirilen 'Yapısal Reformların Makroekonomik Etkileri' konulu konferansa katıldı. Konferansın açış konuşmasını yapan Şimşek, Türkiye'nin yapısal reformlarla desteklenen sıkı para ve maliye politikası uygulamaları ile makroekonomik istikrarın tesisi ve ekonominin yeniden yapılanması sürecinde önemli yol katettiğini söyledi. Şimşek, ekonomide belirsizliğin sona erdiğini, sürdürülebilir büyüme ortamına girildiğini ve enflasyon ve faiz oranlarının da gerilediğini
kaydetti.
Türkiye'nin 2002-2006 döneminde kaydettiği yüzde 7.4'lük ortalama büyüme oranıyla dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olduğunu açıklayan Şimşek, büyümenin 1990'lı yıllarda olduğu gibi kamu kesimi ağırlıklı değil, özel sektör kaynaklı gerçekleştiğini vurguladı.
Dünya çapında artan enerji fiyatlarının ve yatırım ile üretim nedeniyle yükselen ara malın ithalatının etkisiyle 2006 yılı sonu itibariyle cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 8 olduğunu ifade eden Şimşek, enerji fiyatlarındaki artışın etkisi arındırıldığında ise söz konusu oranın yüzde 4'e düştüğünü belirtti. Şimşek, "Yatırım ortamının iyileştirilmesinden sağlanan gelişme ve ekonomik politikalarına artan güven sonucunda 2005 yılından bugüne 40 milyar doları aşan doğrudan yabancı
sermaye yatırımları ile cari işlemler açığı rahatlıkla finanse edilmiştir" diye konuştu. Özel sektörün vergi yükünü azaltacak düzenlemeler yapıldığını, kurumlar vergisinin oranının yüzde 33'den yüzde 20'ye indirilirken, gelir vergisi tarifesindeki dilim sayısının da 5'den 4'e indirildiğini hatırlatan Şimşek, "Ayrıca bazı sektörlerde KDV oranlarında indirim yapılmıştır. KDV indirimlerinin son derece erken yapıldığı kanısındayım. Vergi indirimine gideceksek, arz yönlü, üretim kapasitesini artırıcı
indirimlere gitmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Hükümet programlarının önümüzdeki dönemde yapısal reformlarla ilgili yoğun bir gündem içerdiğini bildiren Şimşek, 2007-2012 dönemi için hazırlanan Eylem Planı'ndaki hedefleri de şöyle sıraladı: "Makroekonomik istikrarın kalıcı hale getirilmesi, Sosyal Güvenlik Reformu'nun hayata geçirilmesi, iş ortamının iyileştirilmeye devam edilmesi, istihdam üzerindeki mali ve mali olmayan yüklerin azaltılması, aktif işgücü politikalarının geliştirilmesi, eğitim sisteminin iş gücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenmesi, gelir idaresinin güçlendirilmesine devam edilmesi, ekonomide kayıt dışılığın azaltılması gerekir. Bu konuda ilk dönemde çok da başarılı olamadık. İstihdam üzerindeki yükleri azaltırsak başarılı olmamamız için bir neden yok. Finansal sistemin aracılık fonksiyonunun daha da geliştirilmesi, finansal sektörde çeşitlilik ve derinliğin artırılması gerekmektedir. Kamu bankalarının özelleştirilmesi, enerji sektöründe özelleştirme ve serbesleştirme sürecinin süratle tamamlanması ve arz güvenliğini temin edecek düzenlemelerin gerçekleştirilmesi, ulaştırma altyapısın iyileştirilmesi lazım. AR-GE ve yenilikçiliğin geliştirilmesi konuları öne çıkmaktadır. Önümüzdeki birkaç yılda Ar-Ge'ye ayrılacak payın, milli gelire oranının yüzde ikiye çıkmasını umuyoruz."
Türkiye ekonomisinde son dönemde kaydedilen ekonomik büyümenin daha çok verimlilik artışından kaynaklandığını dile getiren Şimşek, bu nedenle bir yandan verimlilik seviyesinin arttırılması diğer yandan da istihdamın desteklenmesi gerektiğini söyledi. Şimşek, bununda işgücü piyasasının esnekliğinin arttırılması, aktif işgücü politikalarının uygulanması, mali kaynaklara erişiminin kolaylaştırılması, ürün piyasalarının serbestleştirilmesi, öze sektörün büyümesinin ve yatırımının önündeki engellerin tamamen ortadan kaldırılmasıyla mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
