ABD'yi kasıp kavuran ekonomik krizin gelecek yıldan önce bitmesi beklenmiyor. Ancak son dönemde yaşanan altı gelişme, toparlanma umudunu artırıyor.
ABD'de başlayan ve tüm dünyaya yayılan ekonomik krizin sona ermesi için henüz zaman olduğu konusunda hemen herkes hemfikir.
Gazeteport'un haberine göre, geçmiş aylarda perakende satış rakamlarına, yeni konut başlangıçlarına bakılarak yapılan düzelme yorumları olduysa da bunların devamının gelmediği net olarak görülmüş durumda.
ABD'de işsizlik oranı yüzde 9,5'lerde ve bu oran düşmediği sürece kalıcı bir toparlanma kolay görünmüyor.
Ancak yine de son dönemde yaşanan bazı gelişmeler önümüzdeki yıl içinde düzelme sinyallerinin güçlenebileceğine işaret ediyor.*****
İŞTE KRİZİN BİTTİĞİNİ GÖSTERECEK SİNYALLER
1) Banka karlarının yükselmesi:
Goldman Sachs ikinci çeyrekte 3.3 milyar dolar kar açıkladı. JP Morgan 2.7 milyar dolar kar etti. Citi ve Bank of America daha az etkileyici rakamlar açıklasalar da tüketici kredileri de dahil olmak üzere kara dönmeyi başardılar.
Banka karlarının üzerinde Hazine tarafından verilen TARP yardımının etkisi elbette yadsınamaz, ancak finans kuruluşlarının batışlarına yönelik endişeler azalmış durumda ve bu kuruluşlar ayakları üzerinde durmaya başlamış gibi görünüyor.*****
2) CIT'nin batışının bulaşıcı olmaması:
Geçen yılın sonbahar aylarında batan bankaların diğerlerini de aşağı çekecekleri en büyük korkuydu. Ancak batan son orta ölçekli finansal kuruluş olan CIT 3 milyar dolar civarında bir kayıp getirmesine rağmen panik havası oluşmadı.
Hükümet ve Hazine tasarruf sahipleri, alacaklılar ve kreditörler için yeni bir güvence getirmeye ihtiyaç duymadı. Mevcut mekanizmalar korunarak sorunun üstesinden gelinebildi.*****
3) Fed'in gerçekçilik politikası:
Fed, odaklanması gereken ana noktanın işsizlik olduğunu, aylar süren olumlu öngörülerin doğru olmadığını kabullendi. Son Fed projeksiyonları yılsonuna kadar işsizliğin yüzde 9.8 ile yüzde 10.1 arasında bir yere oturacağını gösteriyor. Daha önceki öngörüler 0.6 puan daha düşüktü.
Fed'in ekonominin asıl sorununu görerek buna odaklanması olumlu, ancak bir süre daha kötü işsizlik rakamlarının geleceğini unutmamak gerekiyor.*****
4) Özel sektör kamu fonunun ölümü:
Bir dönemin en çok tartışılan konusu, kamu ve özel sektörün birlikte oluşturacakları bir fon ile batık banka kredilerini alıp toksik varlıkların eritilmesiydi. Nasıl yapılacağı, kim tarafından alınacağı belli olmayan garip bir mekanizma girişimi, piyasalardaki belirsizliği artıran unsurlardan biri olarak öne çıkmıştı.
Bu program resmi olarak ölmemiş olsa da uygulanmasının çok zor olacağı konusunda artık herkes hemfikir. Bu da gereksiz mekanizmaların ortadan kaldırılması adına umut verici.*****
5) 500 batık banka:
ABD'nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu FDIC'nin Başkanı Sheila Bair, ekonomik kriz bitmeden önce batan banka sayısının 500'ü aşacağı öngörüsünde bulundu. Bu batık sayısı öngörüsü resmi görüş değil, ancak sayının burada kalacağına dair öngörüler beklentileri olumlu etkiliyor. Çünkü bir dönem 2 bin batık bankadan söz ediliyordu.
ABD'de bulunan 8 bin banka içinde 500 batık, bu ölçekte bir kriz için olumlu olarak değerlendiriliyor.*****
6) AIG'deki gelişmeler:
Dünya tarihinin en büyük batıklarından biri olmaya doğru giden sigorta devi AIG'ye Hazine kaynaklarından 80 milyar dolar aktarılmıştı. Ancak bu felakete rağmen şirket para eden varlıklarını satmaya başlamış ve gelir elde edebilir hale gelmiş durumda. Otomobil kasko bölümünü 2 milyar dolara satan şirketin, Hayat Sigortası birimini de 15 milyar doların üzerinde bir fiyata MetLife'a satabileceği konuşuluyor.
En büyük batık şirketin toparlanmaya başlaması, ekonominin düzelme yoluna girdiğine dair sinyal olarak algılanıyor.