FİNANS

MB ve Hükümet arasında mektup duellosu

Merkez Bankasının hükümete yazdığı açık mektupta, 2009-2011 dönemine ilişkin yeni enflasyon hedefleri önerilerine yer verildi. Hükümet kanadından gelen mektupta ise, teşekkür edilerek öneriler kabul edildi.

Mektupların orjinal metni şu şekilde:

"Sayın Mehmet ŞİMSEK
Devlet Bakanı

Devlet Planlama Teskilatı’ndan aldıgımız 22 Mayıs 2008 tarihli yazıda 2009-2011 dönemi bütçe hazırlıklarına temel olusturacak ‘Orta Vadeli Program’ hazırlıkları için enflasyon rakamlarına ihtiyaç oldugu bildirilmistir. Söz konusu programda kullanılacak enflasyon rakamlarının bütçe sürecinde resmi enflasyon hedefleri olarak yer alması söz konusudur. 1211 sayılı Merkez Bankası Kanununun 4. maddesi geregince resmi enflasyon hedefleri Hükümet ile birlikte belirlenmektedir. Bu açık mektup, 2009-2011 dönemi için enflasyon hedeflerini önermek amacıyla hazırlanmıstır.
İçinde bulundugumuz dönemde gıda ve enerji fiyatlarında son yıllarda gözlenen artısların, konjonktürel gelismelerden ziyade, küresel egilimlerden kaynaklanan yapısal bir degisimi yansıttıgına iliskin görüsler güçlenmektedir. Bu çerçevede uluslararası kuruluslarca yapılan tahminler gıda ve enerji fiyatlarındaki olumsuz gelismelerin orta vadede devam edebilecegine isaret etmektedir.

Hükümete yazdıgımız 30 Nisan 2008 tarihli mektupta gıda ve enerji fiyatlarına iliskin yeni risklerin ortaya çıkmasının, yüzde 4 olarak belirlenmis olan enflasyon hedefine ulasmanın öngörülenden daha uzun bir zaman alabilecegine isaret ettigini belirtmistik. Nisan 2008 Enflasyon Raporumuzda ise gıda ve petrol fiyatlarının gelecekte izleyecegi seyre baglı olan üç alternatif senaryo altında yenilenmis enflasyon tahminlerimizi sunmustuk.

2005 yılı Aralık ayında enflasyon hedeflemesinin genel çerçevesine iliskin yayımladıgımız temel politika metninde para politikasının etkisi dısındaki unsurlara baglı olarak hedeften çok büyük oranda ve uzun süreli sapmalar görüleceginin belirlenmesi ve orta vadeli hedeflerin anlamını yitirmesi durumunda enflasyon hedeflerinin degistirilebilecegi açıklanmıstı. Enflasyon görünümünü etkileyen unsurlara dair yaptıgımız
degerlendirmeler, para politikasının temkinli durusu altında dahi yüzde 4 hedefine ulasmanın oldukça uzun bir süre alabilecegine isaret etmektedir. Bu nedenle, mevcut kosullar altında enflasyon hedeflerinin güncellenmesi teknik açıdan gerekli görülmektedir.

Nitekim 17 Nisan 2008 tarihli Para Politikası Kurulu toplantısının özet metninde: ‘Kurul, enflasyonun önceki tahminlere göre daha uzun bir süre hedefin üzerinde kalacagı öngörüsünden hareketle enflasyon hedeflerinin degistirilmesi konusunu da gündeme almıstır. İçinde bulundugumuz 2008 yılı için hedefin degistirilmesi, hesap verme ilkesinin ihlali anlamına geleceginden uygun görülmemistir. 2009 ve sonrası için ise gıda ve petrol fiyatları ile küresel ekonomiye iliskin belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle hedef degistirme konusunun yıl sonuna dogru bütçe hazırlıkları çerçevesinde tekrar degerlendirilmesinin uygun olacagı düsünülmüstür.

Bu strateji dogrultusunda, mevcut durumda tahminlere yapılan vurgu güçlendirilmistir. Diger bir ifadeyle, iktisadi birimlerin kısa vadede enflasyon tahminlerini, orta vadede ise yüzde 4 enflasyon hedefini referans alacagı bir çerçeve öngörülmüstür. Bu çerçevede Enflasyon Raporu’nda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tahminlerin üç yıllık bir zaman dilimini içerecek sekilde sunulmasının, uygulanan para politikası stratejisinin etkinligini artıracagı belirtilmistir.’ ifadeleri yer almıştır.

Gıda ve enerji fiyatlarındaki artıslar enflasyondaki düsüsü geciktirmektedir. Bu durumun yakın bir gelecekte tersine dönecegine dair belirgin bir isaret gözlenmemektedir. Bu kosullar altında enflasyon hedeflerinin, arz yönlü olumsuz sokların devam etme ihtimalini de göz önüne alacak ve ilerde hedeflerin tekrar yenilenmesi geregini asgariye indirecek sekilde gözden geçirilmesinin faydalı olacagı düsünülmektedir. Bu dogrultuda, daha önce belirlenmis olan yüzde 4 hedefine dogru daha yavas ve kademeli olarak ilerlememizi saglayacak yeni bir hedef patikası öngörülmektedir.

Bu degerlendirmeleri ve Nisan 2008 Enflasyon Raporunda üç senaryo altında yer alan enflasyon tahminlerimizi gözönünde bulundurarak, enflasyon hedeflerini 2009 yılı sonu için yüzde 7,5 ve 2010 yılı sonu için yüzde 6,5 olarak güncellemeyi 2011 yılı için ise yüzde 5,5 olarak belirlemeyi, bu mektup aracılıgıyla Hükümetimize öneriyoruz.

Enflasyon hedeflerinin yukarı yönlü güncellenmesi, Merkez Bankası’nın daha gevsek bir politika izleyecegi anlamına gelmemektedir. Aksine, 30 Nisan 2008 tarihli Enflasyon Raporu’nda sundugumuz tahminler para politikasının bir önceki döneme kıyasla daha temkinli oldugu bir çerçeve içermekte ve temkinli durusun uzunca bir süre korundugu varsayımına dayanmaktadır.

Merkez Bankası, güncellenen hedeflerin enflasyon beklentilerini bozmasını sınırlamak amacıyla, söz konusu hedeflerden sapmalara karsı simetrik olmayan bir yaklasım sergileyecektir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde enflasyonun hedeflerin altında kalması, üzerinde kalmasına tercih edilecek ve enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu’nda yer alan ana senaryo tahminlerine yakın gerçeklesmesi amaçlanacaktır. Gıda ve enerji fiyatları veya küresel kosullar beklenenden daha olumlu gerçeklestigi taktirde, enflasyonun yenilenen bu hedeflerin altında kalmasına izin verilecek, daha olumsuz gerçeklesmesi halinde yenilenmis hedeflerden sapmanın mümkün olan en düsük düzeyde kalmasını saglayacak politikalar uygulanacaktır.

Merkez Bankası bünyesinde yapılan çalısmalar, enflasyon beklentileri olusturulurken giderek artan oranda geçmis enflasyona agırlık verildigine ve mevcut enflasyon hedeflerinin beklentileri sekillendirmekteki gücünün son dönemde belirgin olarak azaldıgına isaret etmektedir. Bu gelismede, bir dizi arz soku nedeniyle 2006 yılından bu yana enflasyonun hedeflerin üzerinde kalmıs olmasının etkili oldugu tahmin edilmektedir. İktisadi birimlerin fiyatlama davranıslarında enflasyon hedefi yerine geçmis enflasyonu referans almaya baslamaları, enflasyonla mücadelenin maliyetini artırma potansiyeli tasımaktadır. Enflasyon hedeflerin mevcut sokları göz önüne alacak sekilde güncellenmesi hedeflerin iktisadi birimlerce yeniden referans olarak algılanmasına da katkıda bulunacaktır. 2008 Yılı Hedefi ve Yılın Kalanında Hesap Verme Mekanizması
Enflasyon hedefinden belirgin olarak sapıldıgında veya sapma olasılıgı ortaya çıktıgında, Merkez Bankası, Kanununun 42. maddesine göre, Hükümete yazdıgı bir açık mektup aracılıgıyla hedeften sapmanın nedenlerini ve enflasyonun tekrar hedefe ulasması için alınan tedbirleri kamuoyuna sunmaktadır. Bu çerçeve, enflasyon hedeflemesinin temel taslarından biri olan hesap verme yükümlülügünün de bir geregidir.

2008 yılı sonu gibi para politikasının etkileri açısından kısa sayılacak bir vade için enflasyon hedefinin tahmin edilen rakamla degistirilmesi, enflasyon hedeflemesinin “hesap verme yükümlülügü” ana ilkesinin pratik anlamda ihlali anlamına gelen kolaycı bir yöntemdir.
Zor fakat yapıcı olan, Merkez Bankası’nın daha önce taahhüt ettigi hedefe neden ulasamadıgı konusunda kamuoyu nezdinde hesap vermesidir. Bu nedenle Merkez Bankası, hesap verme mekanizmasını uygularken, 2007 Aralık ayında yayınladıgı temel politika metninde 2008 yılı için açıklamıs oldugu yüzde 4 hedefiyle uyumlu patikayı esas almanın dogru olacagını düsünmektedir. Bununla birlikte, Enflasyon Raporu’nun ana mesajının Açık
Mektup ile benzer bir yapı tasıdıgı göz önüne alındıgında, yılın kalan kısmında iletisim politikasının etkinligi açısından Enflasyon Raporu ön plana çıkarılacaktır. Su ana kadar karsılasılan arz yönlü soklardan dolayı 2008 yılının kalanında yazılması muhtemel olan açık mektuplar, Enflasyon Raporu’na atıfta bulunan daha kısa metinler seklinde hazırlanabilecektir.

Sonuç:

Geçtigimiz iki yıl içinde arz soklarının olagan dısı boyutlara ulasması enflasyon hedeflerinin belirgin olarak asılmasına neden olmustur. Daha da önemlisi, bu sokların etkilerinin, baslangıçtaki tahminlerin tersine uzun bir müddet sürecegine iliskin algılamalar giderek güçlenmektedir. Bunun yanında, küresel ekonomideki sorunların devam etmesi nedeniyle enflasyon görünümüne iliskin riskler belirginlesmektedir. Bu dogrultuda güncellenen projeksiyonlar, para politikasının temkinli bir durus gösterdigi bir durumda dahi, enflasyonun yüzde 4 seviyesine ulasmasının oldukça uzun bir süre alabilecegine isaret etmektedir. Daha da önemlisi enflasyon hedefinin nominal çıpa özelligini yitirdigi gözlenmektedir. Bu nedenle, enflasyon hedeflerinin, 2009 yılı sonu için yüzde 7,5 ve 2010 yılı sonu için yüzde 6,5 olarak güncellenmesi 2011 yılı için ise yüzde 5,5 olarak belirlenmesi önerimizi degerlendirmelerinize arz ederiz.

Saygılarımızla,

TÜRKİYE CUMHUREYET MERKEZ BANKASI

İdare Merkezi
Durmus Yılmaz Erdem Basçı
Başkan Baskan Yardımcısı"

BU DA HÜKÜMETTEN MERKEZ BANKASINA GÖNDERİLEN MEKTUP

Sayın Yılmaz,

Enflasyon hedeflerine ulaşılamamış olmasının nedenleri ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bundan sonra uygulamayı planladığı politikalar konusunda 30 Nisan 2008 tarihli açık mektubunuzda ve 2009-2011 dönemi enflasyon hedefleri ile ilgili 3 Haziran 2008 tarihli yazınızda sunduğunuz kapsamlı bilgiler için teşekkür ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz konjonktürde enflasyonun küresel bir olgu olduğu ve ülkemizde enflasyonun arzu edilen düzeylerin üzerinde kalmasının para politikasının kontrolü dışındaki unsurlardan kaynaklandığı değerlendirmesine katılmaktayız. Sizin de belirttiğiniz gibi enerji, tarım ve diğer emtia fiyatlarının uzunca bir süredir yükselişini sürdürmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların devam etmesi, enflasyondaki düşüşü geciktiren koşullar altında enflasyon hedeflerinin güncellenmesinin gerekliliği konusundaki değerlendirmenizi ikna edici bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Özellikle Enflasyon Raporu'nda alternatif senaryolar dahilinde sunduğunuz orta vadeli projeksiyonlar bu konunun teknik bir
gereklilik halini aldığını açıkça göstermektedir.

Enflasyonun düşük tek haneli rakamlara indirilmesi, Hükümetimizin de öncelikleri arasında yer almaktadır. Bununla birlikte, belirttiğiniz gibi, enflasyonun düşüş sürecinde izleyeceği patikanın yüksek düzeyli arz şoklarının etkilerini içerecek şekilde yeniden belirlenip ilan edilmesi, şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkelerini pekiştirmek yoluyla beklenti yönetimini etkinleştirecektir. Bu çerçevede enflasyon
hedeflerinin 2009 yılında yüzde 7,5, 2010 yılında yüzde 6,5 olarak güncellenmesi 2011 yılı için ise yüzde 5,5 olarak belirlenmesi konusundaki önerinizi Hükümetimiz de uygun görmektedir.

Ülkemizde enflasyonda elde edilen başarıları pekiştirip düşük tek haneli enflasyon oranlarına kalıcı bir şekilde ulaşabilmemizi sağlamak amacıyla Merkez Bankamızın şimdiye kadar aldığı ve bundan sonra alacağı tüm tedbirleri gerek mali disiplin ve yapısal reformlarla gerekse bankacılık alanındaki teklemeyi engellemek için çalışmalarımıza devam edeceğimizi özellikle belirtmek isterim.

Kamu borç yükünün daha da aşağı indirilmesi ve maliye politikasının şeffaflığının artırılması konusundaki çabalarımız devam etmektedir.

Son dönemde açıkladığımız Orta Vadeli Mali Çerçeve bu işlevi üstlenmektedir. Söz konusu çabalar, orta vadede para politikasının etkinliğinin daha da artmasına ve dolayısıyla enflasyonla mücadeleye katkıda bulunacaktır. Bunun yanında, güncellenen enflasyon hedefleri yakında kamuoyuna ilan edeceğimiz 2009-2011 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'a ve bu doğrultuda oluşturulacak bütçe planlarına temel bir büyüklük olarak girecek ve bu kapsamda enflasyon beklentilerinin hedeflenen enflasyon oranları doğrultusunda şekillenmesine destek verilecektir.

Enflasyonun kontrol altına alınmasında Merkez Bankası'nın orta vadeli yaklaşımı etkili olmuştur. Bunun yanı sıra, enflasyondaki güçlü kazanımlarda Hükümetimizin politikalarının da katkısı büyük olmuştur.

Bundan sonra da fiyat istikrarına giden yolda desteğimiz sürecektir. Maliye politikası, yapısal reformlar ve ihtiyatlı düzenlemeler konusunda attığımız ve atmayı planladığımız adımlar, Merkez Bankası'nın Hükümetimizin fiyat istikrarına ulaşma ve koruma yönündeki çabalarını destekleyecektir. Bu çerçevede, son dönemde işgücü piyasası, sosyal güvenlik ve enerji piyasasına ilişkin önemli reformlar yapılmıştır. Önümüzdeki dönemde Orta Vadeli Mali Çerçeve'de öngörüldüğü gibi mali disipline önem vermeye devam edilecek ve gelirler politikası yeni enflasyon hedefleriyle tutarlı bir şekilde belirlenecektir."

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler