FİNANS

Paket ve IMF anlaşması hayal kırıklığı yaratabilir

Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan "Günlük Bülten"de hükümetin yılan hikayesine çevirdiği kurtarma paketi ve IMF anlaşması kaleme alındı.

"Vermeyenin Yüzü Kara, İstemeyenin Yüzü Kapkara..." başlığıyla kaleme alınan bültende şu tespitlere yer verildi;

"IMF anlaşması ve ekonomik önlem paketi derken, bu haftayı da bitirdik. İsteyenin normal koşullarda yüzü karayken, kriz olduğu dönemlerde isteyenlerin yüzü kapkara haline dönüşmüş durumda. Bir bakıma sektör temsilcileri kendi sektörlerini kurtarmaya yönelik karşılığı olmayan isteklerde bulunuyor.

Türkiye’de sektörler krizi, devlet üzerinden fırsata dönüştürmeye çalışıyorlar. İngiltere’de KDV indirimi yapılırken, gelir düzeyi yüksek mükelleflerin gelir vergileri ağırlaştırıldı,karşılığı ayrıldı ve gelir kaybı önlendi.Türkiye’nin böyle bir KDV indirimi yapmasına imkan yok.Ancak dahilde Katma Değer Vergisi azaltılıp, Özel Tüketim Vergisi artırılabilir. ÖTV’den sağlanan gelir, toplam vergi gelirinin yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Kaba bir hesapla 5 puan KDV indirdiğiniz taktirde 6.7 Milyar YTL kaynağa ihtiyaç olacaktır.

Bunun içinde yıl sonu bütçe hedeflerine göre yüzde 25 olan ÖTV’yi 3,5 puan daha artırmalısınız ki kaynak kaybı olmasın. KDV indirimini, Gelir ve Kurumlar Vergisi ile karşılamaya çalışırsanız vergi artışı karşısında Türkiye karışır. Maliye Bakanı, vergi gelirleri içerisinde payı düşük olan 4 Milyar YTL hedefli olan BSMV’nin bile kaldırmasına karşı olduğu düşünülürse, Türkiye’de KDV indirimi istemek olmayacak duaya amin demektir. Türkiye’de ancak ÖTV ve KDV yükseltilip, Gelir ve Kurumlar vergisi düşürülebilirsiniz. Sektör temsilcilerinin istekleri, piyasada paketin içeriği gibi yanlış bir algılamaya neden oluyor. Dün bankacılar yüzde 11 karşılık oranı olan DTH’ların yüzde 6’ya indirilmesini istemiş. Sermaye benzeri dış kaynaklar için ise karşılık oranlarının sıfır olması istenmiş.

Bankacılar aynı zamanda uzun vadeli mevduatlar için stopajın sıfırlanması istemiş. Bununla bitmemiş birde 2009 yılı içerisinde kullanılacak konut-taşıt ve beyaz eşya tüketici kredi faizlerinin yüzde 30-50’lik kısmını 1 yıl süreyle Hazine tarafından karşılanması istemişler. Ekonomi yönetiminin ise uygun bulduğu söylenmiş. Yine rakamlara bakıldığında Eylül 2007-Eylül 2008 arasında kullanılan toplam kredi miktarı 82,1 Milyar YTL, tüketici kredi faizlerinin geçen yıla göre iki kat artığı düşünüldüğünde artış farkı kadar Hazine’nin ödemesi isteniyor. Bunun bedelinin ise 3 ila 5 milyar YTL arasında olması beklenebilir. Bu istekler piyasaları dün coşturuyor.

İMKB banka, otomotiv, beyaz eşya gibi sektörler önderliğinde yüzde 4 yükseliş sağlıyor. Ekonomik paket açıklanmadığı her gün beklentiler ve istekler artmaya devam ediyor. En son ekonomik paket açıklanacak ve piyasalarda ciddi hayal kırıklığına uğrayacak, açıklanacak ekonomik paketin etkisi de azalacaktır. İçeride ciddi bir ekonomik talep ve büyüme isteniyorsa ve işsizlik fonunda biriken 36.7 Milyar YTL bir şekilde harcanmaya çalışılıyorsa, işsizlik fonunun akıbeti konut edindirme fonu gibi olmalıdır. İşveren, işçi ve devletten alınan paralar geri ödenmelidir. Böyle olması durumunda işçi-işverene 12.8 Milyar YTL, devlete 4.2 Milyar YTL ana para ödemesi ve 22.8 Milyar YTL faizi ile ödeme yapılabilir.

Üzerine her ay 143 Milyon YTL gibi bir tutar işveren-işçi ve devletin cebinde yani piyasada kalır. 2009 yılı içinde işveren-işçi ve devletin cebinde toplam 1.7 Milyar YTL para ekstra kalır. Ekonomiye bu şekilde IMF anlaşmasından gelecek paradan daha büyük bir tutar ekonomiyi canlandırmak için sağlanmış olur.Amaç tabi ekonomiyi canlandırmak ise. Dün piyasalarda yükselişe neden olan ve ekonomik paket içerisinde yer alınmasını istenen maddeler karşısında IMF ile anlaşma sağlanamaz.Bu yüzden ekonomik paket açıklanırsa, IMF anlaşmasının sonrasına kalabilir."

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler