FİNANS

Strateji Raporu

Global Menkul Değerler Tarafından Hazırlanan Strateji Raporu:

"1970’lere dönüş... Endeksteki yukarı yönlü hareket, bir önceki strateji raporumuzda belirttiğimizden daha erken ve daha güçlü bir şekilde gerçekleşti. Bernanke’nin Greenspan’in yerini alması önümüzdeki günlerde piyasalardaki irrasyonel yükselme anlamında bir risk teşkil edecek gibi görünmektedir. Buna rağmen, enflasyon ve iç borç kaygılarının piyasalarda ağırlık kazanmasını ve değerlemelerin etkili olmaya başlamasını beklemekteyiz.

2009 yıl sonu endeks hedefimizi 40.000’de koruyor, Haziran 2010 endeks hedefimizi ise 47.000 olarak belirliyoruz. Bunlar ortalama tahminler olmakla beraber tahmin edilmesi en zor indikatör ise 2010 yılı için yapılması belki olası olan IMF anlaşmasıdır. Mevcut riskler Ocak 2009’daki kadar yüksek seyretmekle birlikte olası getiriler azalmıştır. Değerleme analizleri hisse senedi piyasalarının hızlı çıkışını artık desteklememektedir. Buna rağmen IMKB diğer piyasalarla karşılaştırıldığında hala iyi durumda görünmektedir.

Bu faktörleri göz önünde bulundurarak daha önceki göreceli olarak agresif portföy seçimimizi daha ılımlı hale getiriyoruz. Önümüzdeki birkaç ayda endeksin bu seviyelerde seyredeceğini öngörüyor, bankaların önemini tekrar belirtiyoruz. Dayanıklı tüketim malları hisselerinin ise portföyümüzdeki ağırlığını azaltıyoruz.

2009’da GSYIH’nın %4.5 daralacağı görüşümüzü koruyoruz. Bu daralmada petrol fiyatlarının ortalama 50$ seviyesini korumasını, dış ticaret açığının hızlı bir şekilde azalmasını ve cari açığın GSYIH’nın %1.4’üne düşmesini bekliyoruz. Henüz IMF ile bir anlaşma yapılmamasına rağmen yaz aylarında TL üzerindeki baskının azalmasını, sonbaharla beraber ise artmasını bekliyoruz.

Merkez bankasının faiz oranlarını Haziran ve Temmuz aylarında 25 -50 baz puan indirerek faiz oranını 9.00%- 8.75% seviyesine çekmesini öngörüyoruz. Enflasyon ve faiz oranlarına ilişki orta vadeli görünüm daha kötümserdir. 2009 yılsonu TÜFE’yi %5.7 olarak bekliyoruz ancak 2010’da TÜFE’nin %7 seviyesine çıkacağını öngörmekteyiz. Borç/GSYIH oranının daha önceki yıllara göreceli olarak daha kötü olacağını ancak genel olarak pozitif görünümünü koruyacağını düşünüyoruz.

Göreceli olarak yükseleceğini düşündüğümüz piyasalara ilişkili iki önemli risk faktörü bulunmaktadır. Birinci faktör ABD ve İngiltere’de borçluluk oranlarının yüksek olması nedeniyle bu piyasaların sıkıntıya girme olasılığıdır. İkinci faktör ise, yılsonu itibarıyla IMF anlaşmasının yapılmayacağına karar verilmesi durumunda yurtiçindeki tüm varlıklar üzerinde yaşanacak baskı olasılığıdır.

Ek olarak, 20 büyük ülke ekonomisi merkez bankalarının koordinasyonuyla alınan önlem paketlerinin -ki doğru bir hareket olduğuna inanıyoruz ve piyasaların düzelmesine kadar devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz- enflasyonda ve faiz oranlarında artışlara sebep olacağını düşünüyoruz.

Ayrıca, Amerikan ekonomisinin gevşek para politikasının devam etmesiyle enflasyon ve 1970’ler ortalarında görülen kısa dönemli ayı ve boğa piyasalarının geri gelme olasılığı bulunmaktadır. Uluslararası para akışı ile birlikte Türk piyasaları likidite içinde yüzecek olmasa da, bu akış şüphesiz Türk piyasalarının yönünü etkileyecektir. Kısa dönemde ABD borçlarının likiditeye dönüşerek hisse senedi piyasalarında iyi performansa katkı sağlayacağına inanıyoruz.

2009’un ilk yarısını geride bırakırken şirket karlarının değişken olmasını bekliyor olsak da yatırımcılar artık 2010’ a bakmaya başlayacaklardır. Türkiye ekonomisinin 4Ç09’dan önce toparlanması şirket karlarının tamamen feraha kavuşmasının 2010 yılının ilk yarısında bekliyoruz."

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler